SUR AJANS- İstanbul’da özel bir okulda görev yapan İbrahim Oktugan’ın, okuldan uzaklaştırılan bir öğrenci tarafından öldürülmesi sonrası gözler bir kez daha eğitim alanında yaşanan şiddete çevrildi. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 2 Nolu Şube Eşbaşkanları Duygu Özbay ve Serhat Kılıç, eğitim alanında artan şiddet eğilimine dair konuştu.
‘Şiddet yapısal bir sorun’
Şiddetin iktidarın kendini güçlendirme araçlarından olduğuna dikkat çeken Duygu Özbay, iktidarın politikaları nedeniyle şiddetin toplumun tüm dinamiklerine yayıldığını vurguladı. Özbay, iktidarın ötekileştirici ve ayrıştırıcı dilinin şiddetin artmasında önemli bir etken olduğunu belirtti. Farklı inanç ve kültürleri gözeten politikaların geliştirilmemesinden kaynaklı toplumda öfkenin arttığını söyleyen Özbay, "Dolayısıyla kendinizden olmayan bir ötekine öfke duyuyorsunuz. Bunun nedeni bugün iktidarın şiddeti bir araç olarak kullanmasıdır. Bu ülkede son 20 yıldır tek kişi söylem kuruyor. O söylemlerin de ayrıştırıcı, ötekileştirici, cinsiyetçi olduğunu düşünürsek; yani bu tek tip, tek ulus, tek inanç modelin içine dahil olmayan herkes maalesef ki dezavantajlı konuma itiliyor. Evet, bir sorun var, ama bu bir sistem sorunu. Bu şiddetin de bir yapısal sorun olduğunu değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Nasıl bir eğitim sistemi?
Eğitim Bakanlığı tarafından kamuoyuna sunulan "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nin ötekileştirici ve ayrıştırıcı dili daha da derinleştireceği uyarısında bulunan Özbay, "Demokrasi ve İnsan Hakları dersinde aile bütünlüğü ve tasarruf yetkisi konusu var. Böyle bir derse böyle bir konuyu yerleştirseniz bu ülkede gerçekten demokratik bir ortam sağlayabilir misiniz? Yani demokratik bir ailenin nasıl olması gerektiğine dair bir söylem yok. Nasıl bir söylem var; iktidarını aile üzerinde inşa eden bir anlayışla karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Artan şiddetin ancak sistem değişikliğiyle mümkün olabileceğini vurgulayan Özbay, "Bu eğitim sisteminde ötekileştiren ve farklılığa tahammülü olmayan çocuklar yetiştiriliyor. Bugün bunu çözmenin yollarından biri de eğitim sisteminin demokratikleştirmesi, farklılıkları gözeten bir yerden yeniden dizayn edilmesidir" dedi.
'Herkes mücadele vermeli'
Bir diğer eşbaşkan Serhat Kılıç ise, şiddetin toplumun her yerini sardığını ve bu durumun normalleştiğini söyledi. Şiddetin normalleşmesinin iktidarın politikalarından bağımsız olmadığını kaydeden Kılıç, toplumun bu şiddet sarmalından çıkarılması ve şiddetsiz bir toplum düzeninin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Kılıç, artan ve normalleşen şiddete karşı herkesin sorumluluk hissederek, mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi.