Arif Bulut/GÖRÜŞ

Amedspor, 2023-2024 sezonunda mücadele ettiği Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 2’nci Lig Kırmızı Grup’ta 81 puan toplayarak ligi birinci sırada tamamladı ve şampiyon olarak TFF 1’inci Lig’e yükseldi.

Taraftar ve kent dinamiklerinin (DTSO, STÖ’ler ve Diyarbakır basını) büyük dayanışması sayesinde ortaya çıkarılan ‘kenetleme’ ile 11 yıl aradan sonra şampiyonluk yaşayan Amedspor, 2024-2025 sezonu için yeni yönetimini belirlemek adına 20 Mayıs 2024 tarihinde kongre kararı aldı.

Kongre kararının alınmasından sonra Amedspor’da başkanlık koltuğunda oturan Aziz Elaldı, yeniden başkanlık için aday olacağını açıkladı.

Elaldı’dan sonra 23 Mayıs 2024 tarihinde yıllarca Amedspor’da mesai harcayan ve Amedspor Yüksek İstişare Kurulu’nda (YİK) da yer alan iş insanı Nedim Şimşek de YİK’e adaylık için başvuruda bulunduğunu açıkladı.

Buna sinirlenen Elaldı, 24 Mayıs 2024 tarihinde kişisel sosyal medya hesabı X üzerinden şampiyonluk sürecini tek noktaya yani kendi çabasına indirgeyerek yaptığı “Şampiyonluk yaşadığımız bir sezonun, emeklerinin takdir edileceği bir dönemde iken, maalesef Amedspor camiası haftalardır ciddi bir manipülasyon ile karşı karşıya bırakılmıştır” şeklindeki açıklamayla adaylıktan geri çekildiğini duyurdu.

Amedspor YİK’e şampiyonluk üzerinden meydan okuyarak konuyu sosyal medyaya taşıyan Elaldı’nın açıklaması sonrası YİK, Amedspor camiasının zarar görmemesi için Elaldı’nın tek aday olma ısrarını kabul etti.

Bu gelişmeden sonra Elaldı, 29 Mayıs 2024 tarihinde tekrardan X hesabından yeni bir açıklama yaparak, adaylığını geri çekme hamlesinden döndüğünü deklere etti.

“Yüksek İstişare Kurulu’muzla yaptığımız görüşmeler neticesinde; aday olmama yönündeki kararımı geri almış olup başkan adayı olacağımı paylaşıyorum. Daha önce yapmış olduğum açıklamamdan dolayı üzmüş olduğum tüm halkımızdan ve spor sevenlerden özür diliyorum.”

Bu gelişmeler sonrası 11 Haziran 2024 tarihinde Amedspor 2024-2025 sezonu için yeni yönetimini belirlemek adına planladığı kongresini yaptı. Tek liste ile tek adayın Aziz Elaldı’nın olduğu kongrede sonuç yine Aziz Elaldı’nın lehine oldu ve başkan seçildi.

Buraya kadar olan kısım, kronolojik bir anlatı. Şimdi dilerseniz son dönemlere geçelim ve biraz şimdiyi, biraz da gelecek üzerine birkaç kelime edelim.

Öncelikle Amedspor’un biraz geçmişini hatırlamakta fayda var. Tabi bunu anlatmaya kalkarsak yazı uzayıp gider. O yüzden kısa bir alıntı ile devam edelim. 17 Nisan 2024 tarihinde “Provanın diğer tarafı: Amedspor’u halktan ayırmayın!” başlığında yine bir görüş yazısı kaleme almıştım.

"Başarının temel dinamiğini unutanlar, dönüp Amedspor’un taraftar kitlesinin duruşuna bakmalı. Zafer sarhoşluğuna kapılma riski taşıyanlar, durup iyi düşünmeli” vurgusunda bulunduğum yazımda, Amedspor’a dair siyasilerin ve Türkiye’deki spor camiasının temsilcileri tarafından işlenen suçlarının bilinenlerini kısaca şöyle sıralamıştım:

“Amed ismi taşıdığı için kriminalize edildi.

·Siyasiler tarafından hedef gösterildi.

·Taraftarına orantısız müdahale edildi ve yargı kıskacına alındı.

·8 yıl boyunca taraftarından mahrum bırakıldı.

·PFDK tarafından haksız cezalara çarpıtıldı.

·Siyasi baskılardan kaynaklı ekonomik darbeye maruz kaldı.

·Sponsor ve SMS kampanyalarından faydalanmasına müsaade edilmedi.

·Futbolcuları haksız cezalara maruz kaldı.

·Sportif alanda ayrımcılıklarla karşı karşıya kaldı.

·8 yıllık kayyum döneminde ayni ve nakdi haklarından mahrum bırakıldı.”

YAZININ TAMAMI İÇİN (LİNK)

Yazımdan sonra başlayan ve yukarıdaki kronolojik anlatıda aktardığım gibi ‘zafer sarhoşluğu’ önce Amedspor’u bu noktaya taşıyan Yüksek İstişare Kurulu’nda kafa tutmakla kendini gösterdi ve şimdi de diğer kurumlara kafa tutmakla devam ediyor. Tarz aynı.

Ne oluyor birkaç gündür, biliyor musunuz?

Aziz Elaldı, temelleri 1972 yılına dayanan ve 7 Temmuz 2015 tarihinde yapılan kongre ile ismi ‘Amed Sportif Faaliyetler Kulübü’ olarak değiştirilen ‘halkın takımı’nı kendisi kurmuş gibi 24 Mayıs 2024 tarihinde YİK’e X üzerinden yaptığı çıkışın bir benzerini şimdi de bin bir mücadele ve emekle halkın kayyımdan geri aldığı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne yapmaya çalışıyor.

Katıldığı bir X yayınında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan Elaldı, yetmezmiş gibi daha sonra X hesabından şu paylaşımda bulunuyor.

“Kulüp binamızın tadilatı kendi çabalarımızla yapılmaktadır ve maalesef kurumlarımızdan gerekli desteği alamadık. Ancak, yönetimimiz görev bilincindedir ve Amedspor, halkın takımıdır; başka kimseye ihtiyacımız yok!”

“Kimseye ihtiyacımız yok” ifadesi daha sonra ortaya çıkan bir belge ile netlik kazanıyor. Bu paylaşımın temel hedefinin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olduğu, ortaya çıkan belge ile netlik kazanıyor.

Elaldı’nın başında bulunduğu yönetim, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bir yazı gönderiliyor. 1 Ağustos 2024 tarihinde gönderilen yazıda, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin halkın hizmeti için kullandığı spor salonu ile sentetik sahanın kendilerine geri verilmesi isteniyor. Üstelik tarih verilerek…

“Tesis bina alanımızın içerisinde bulunan çok amaçlı spor salonu ve sentetik sahanın kullanım sürelerinin bitmiş olmasından kaynaklı çok amaçlı spor salonunun ve sentetik sahanın 3 gün içerisinde tarafımıza teslim edilmesini saygılarımla arz ederiz.”

Ekran Resmi 2024 08 02 16.14.16

Son iki günlük gelişmelere bakıldığında akıllara bir ‘art niyet’ girişimi geliyor. Çünkü Amedspor, kuruluş tarihinden bu yana ‘bu halkın’ en ağır alın terini yeşil sahalara taşıdı.

Bunu, ‘Bu Halk’ kavramını iyi bilenler idrak edebilir. Çünkü ‘Bu Halk’ belli bir yetişme koduyla hareket ediyor. Aynı zamanda bu hareket tarzı, ortaya bir “KÜLTÜRÜ” de çıkardı.

Bu “KÜLTÜRÜ” bilenler, Elaldı’nın yaptığı açıklama, paylaşım ve isteğin ne derece tuhaf olduğunu da rahatlık idrak edebilir.

Bu halk için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi de Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) da Amedspor da birdir. Konu Amedspor olduğu için bu denklemden bahsediyorum. Kronolojik süreçte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile DTSO’nun, Amedspor’a yönelik tutumu ortadadır ve nettir.

Bu denklemi bilmeyen birinin Amedspor’u götüreceği yeri, anlattığımız denklemi bilenler çok rahatlıkla tahmin edebilir.

Hem Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alacaksınız hem denklemi bilmeden belediye yazı göndereceksiniz hem de halkın kullanımında olan yerleri isteyeceksiniz. Birinin çıkıp hayırdır neyin peşindesiniz demeyeceğini mi sanıyorsunuz?

Bir de ‘YETİŞME KODLARINI, KÜLTÜRÜ VE DENKLEMİ’ bilmeden, “Amedspor, halkın takımıdır. Kimseye ihtiyacımız yok” deyip, “Kombine ve Passolig'e olan ilgiyi arttıralım, Amedstore mağazalarımıza akın edelim. Hep birlikte yeniden başaracağız!” sözlerini sarf edeceksiniz.

Size “Amedspor halkın takımı değildir” diyen mi oldu? Ya da sizin kafanızdaki ‘halk’ imgesi nedir? Nasıl bir halktan bahsediyorsunuz?

Şimdiye dair bunlar anlattıktan sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun’un Elaldı’nın tutumuna verdiği cevapla bitirelim.

“Amedspor'umuzun yanındayız ama belediyelerimizi ciddi bir tahribatla devraldık. Yoksa Amedspor'a destek olmama gibi bir durumumuz söz konusu değildir. Amedspor bu kentin gözbebeğidir. Varsa bir sorun bunun yeri sosyal medya değildir!

Aziz başkan merak etme Amed her şeyden büyüktür!"

Evet. Amedspor, bu halkın ve bu kentin gözbebeğidir. Ancak bu ‘gözbebeğimiz’e ne olacak?

Şimdi de geleceğe dair birkaç kelime söyleyelim arzu ederseniz.

.Ersun Yanal ekibiyle birlikte getirildi.

.Şimdiye kadar yerli ve yabancı toplamda yaklaşık 8 transfer yapıldı.

.Kulübün tesisleri yapıma alındı.

Bunlar Amedspor’un geleceğine etki edecek ekonomik tablo. Örneğin Ersun Yanal bildiğimiz kadarıyla 1 milyon Euro (36 milyon 224 bin lira), transferlere toplamda yaklaşık 140 milyon lira ödeme yapılacak.

Tesis ve futbolcuların bir yıllık ihtiyaçları dahil (yeme, barınma, dış saha vb) göz önüne alındığında Amedspor’un bu sezon yaklaşık 500 milyon lira harcayacağı belirtiliyor. Kaynaklarımızdan aldığımız bilgiler bu yönde.

Bu yönde diyorum çünkü bu tür giderlere dair halka net bir bilgilendirme yapılmıyor. Halka sadece ‘biletini, formanı al gel’ deniliyor.

Diğer taraftan eleştirilere bakıldığında şu sorular sıralanıyor:

“Mesut Bakkal neden gönderildi? Ersun Yanal neden getirildi? Bu harcamalar kimin bütçesine güvenilerek yapılıyor? Bu harcamalar yarın ipotek için birilerine zemin mi oluşturacak? Süper Lige çıkılmaz ise halkın takımına ne olacak? Ne kadar borçlandırılacak? Sezon öncesi kent dinamikleri ile YİK’in görüşleri alınmadan böylesi bir harcamaya neden girişiliyor? Önceki yıllarda sivil toplum kuruluşları canhıraş bir şekilde kampanyalarda yer alıyordu. Şuan yürütülen Pasolig gibi kampanylarda neden aynı ruh yok? Bu ruhu kim öldürdü? Yarın boş tribünlere oyanandığında yönetimin tutumu ne olacak? Hangi halkı stada getirecekler?"

Yazının başında belirttiğim gibi ortaya atılan tutum ve ‘halktan’ kopuk sürdürülen tutumlar günün sonunda borç batağı olarak karşımıza çıkabilir. Bu durum ise ‘bu halkın’ takımının geçmişte buralara gelmek için verdiği mücadelesini sekteye uğratacak.

Elaldı’nın 29 Mayıs 2024 tarihindeki özrünün bir benzerini kaynatılan kazanın çıktılarından sonra kim nasıl kabul edecek?

Sözün özü henüz yolun başında iken şimdiki adımların çıktılarını da kaynatılan kazana dahil edilmesi gerekiyor ki tam kaynasın. Belki bugün için slogan atanlar, günün birinde kazanın dibini gördüklerinde ‘halka’ koşup yardım istemezler.

Bu yazıya bu şekilde bir virgül koyalım isterseniz. Çünkü; Önümüzdeki süreçlerde Amedspor'daki mevcut tablonun geleceğe yansımalarını irdelemeye devam edeceğiz...

Editör: Haber Merkezi