Şanlıurfa'dan AKP milletvekili adayı olan Bozdağ, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. 

"Gözaltında olanlar var"

İmamoğlu'nun Erzurum'daki Halk Buluşmasında yaşanan gerginliğe ilişkin soruyu cevaplayan Bozdağ, "Öncelikle olaydan dolayı üzüntümü ifade etmek istiyorum. Gönül arzu eder ki böyle bir hadise hiç olmamış olsun. Demokratik rekabetin hür ve serbest bir biçimde devam etmesi bizim arzumuzdur. Ona gölge düşürecek hiçbir olayın vuku bulmasını temenni etmeyiz. Yaralanan hemşehrilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, acil şifalar diliyorum" diye konuştu.

"Şu ana kadar 13 gözaltı var, oradaki adli süreç devam ediyor"

Hür ve serbest biçimde demokratik rekabetin devam etmesine gölge düşürecek olayların yaşanmasını temenni etmediklerinin altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Olayla ilgili adli tahkikat başlatılmış durumda. Olayda sorumluluğu olduğu değerlendirilen kişilerle ilgili gözaltı kararları da verilmiş durumda. Şu anda kasetlerin çözümü de yapılıyor. Süreç hem Cumhuriyet başsavcılığımız hem de adli kolluk tarafından takip ediliyor. Hukuk işleyecektir. Hukukun sonucunda da hukuk neyi emrediyorsa yargı elbette o çerçevede değerlendirip kararını verecektir. Şu anda gözaltında olanlar var. Şu ana kadar 13 gözaltı var. Oradaki adli süreç devam ediyor. Çözümler yapıldıktan, diğer veriler tespit edildikten sonra da bunlara bakılacaktır."

İmamoğlu'na tepki: Bir valiyle konuşurken herkesin bir dil kullanmasında fayda var

Seçim dönemlerinde miting alanlarının belli olduğunu, seçim yasakları başlayana kadar bu alanların yönetiminin mülki amirde olduğunu aktaran Bozdağ, seçim yasakları başladıktan sonra bu alanlara ilişkin tasarrufların seçim kurulu başkanlığına geçtiğini anlattı. Ekrem İmamoğlu'nun, Erzurum Valisi Okay Memiş ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan Bozdağ, "Bu olayların olması üzücü olduğu gibi Sayın İmamoğlu'nun Vali ile konuşması da maalesef üzücü bir hadisedir. Yani bir valiyle konuşurken de herkesin bir dil kullanmasında fayda var." değerlendirmesinde bulundu.

"Devletin valilerine üstten bakan yaklaşım içinde olmayı da doğru görmem"

Bozdağ, İmamoğlu'nun daha önce Ordu Valisi'yle görüştüğünde de benzer yaklaşım içerisinde olduğunu belirtti.

Görüşme sırasındaki üslupta sıkıntı olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Devletin valilerine üstten bakan veya onları aşağılayan, onlara karşı farklı bir yaklaşım içinde olmayı da doğru görmem, doğru değerlendirmem. Taş atma olayı nasıl yanlışsa İmamoğlu'nun bu tutumu da aynı derecede yanlıştır. İkisi de kınanmayı hak etmektedir. Yani 'polisleri not ediyorum' veyahut da valiye karşı bir farklı üslup, öbür taraftan farklı farklı değerlendirmeler daha şimdiden bunların yapılması Allah vermesin bunların eline bir güç, imkan eline geçtiğinde neler yapacakları hakkında bir fikir de veriyor insanlara. Onun içinde ben herkesi hukuka uygun, hukuk içinde ve hukuka uygun biçimde bu süreçte davranmaya ve her alanda olduğu gibi burada da asgari genel ahlak kurallarına riayet etmeye davet ediyorum. Onun dışında olan her şey hepimize zarar verir."

Akşener'e "İmralı" iddiasına ilişkin çağrı: Bu resmi yazıyı lütfen açıkla, belgeyi koy, kimmiş o hakim veya savcı? 

Muhalefetin, "bir yargı mensubunun terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere İmralı'ya gönderildiği" iddiasının hatırlatılması üzerine Bozdağ, cezaevindeki görevli askerlerin bulunduğu yerin çatısındaki sorunla ilgili bir yazışma bulunduğunu dile getirdi. İnceleme yapmak üzere inşaat mühendisi, makine mühendisinin, tetkik hâkimin gittiğini ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Ellerindeki belgeler de bunlar, dedikleri. Nereden biliyorum? Çünkü başka bir olay yok. Belgeler de bunlar, burada yazıyor açık, açık basına da verdik. Bu belgeden Öcalan'la görüşme çıkar mı? 'Görüştüler' diyor, net konuşuyor. 'Elimde isim var, resmi yazı var' diyor. Resmi yazı varsa ben de Sayın Akşener'e diyorum ki bu resmi yazıyı lütfen açıkla. Belgeyi koy. Kimmiş o hâkim veya savcı? 'Yargı mensubu' diyor. Ben 'hâkim' deyince oradan da bir mana çıkarıyor. Bile bile yalan söylüyorlar. Kandil'in Kılıçdaroğlu'na, Millet İttifakı adayına verdiği destek karşısında günlerdir sessiz kalmanın kendi tabanlarında ve Türkiye kamuoyunda yarattığı infiali ve oluşturduğu tepkiyi ortadan kaldırmak için 'İşte AK Parti de devlet de falanla konuşuyor' yalanını ortaya atıyorlar. Böyle bir şey yok. Olmayanı belgelendiremezsin." (Kaynak: T24)

Editör: İnanç Yildiz