Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik ve doğalgaz faturalarına dair bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklama, ülkedeki ekonomik tablodaki ‘büyüme ve fakirlik’ söylemlerinin gerçek yüzünü gözler önüne serdi.
Türkiye’de her geçen gün ekonomik parametreler halkın cebinin delinmesine yol açıyor. Ekonomik tabloya dair ses yükselten yurttaşlar tarafından son dönemlerde “Geçinemiyoruz” sesleri yükseliyor.
Türk ekonomisi emin adımlarla hedeflerine doğru ilerlerken Türkiye’nin uluslararası çevrelerdeki görünümü de ciddi biçimde değişiyor.
— Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) June 8, 2024
Ekonomi programımız tıpkı öngördüğümüz doğrultuda meyvelerini veriyor. pic.twitter.com/rbyM5TFyCC
TÜRK-İŞ “ZORDAYIZ GEÇİNEMİYORUZ EMEK BULUŞMASI" mitingine Türkiye’nin dört bir yanından katılan yüzbinlerce üyemiz Ankara, Anadolu (Tandoğan) Meydanına sığmadı. pic.twitter.com/HMo80dqusH
— TÜRK-İŞ (@turkiskonf) October 20, 2024
Hükümet kanadında ise ekonomik tablonun halka etkisine rağmen ‘Ekonomimiz büyüyor ve büyüyecek’ açıklamaları yapılıyor.
Şu sıralar ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 2025 yılı bütçesinin belirlenmesi ise komisyon görüşmeleri devam ediyor.
Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına dair Meclis’te yapılan görüşmelerde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik ve doğalgaz faturalarına değindi ve kendi bakanlığının propagandasını yaptı.
Bayraktar, "Vatandaşlarımızın elektrik ve doğal gaz faturalarında 2023 yılında 328 milyar TL, 2024 yılının on aylık döneminde ise 275 milyar TL devletimiz tarafından karşılanmıştır."
Bakan Bayraktar, kullandığı ifade ile ülkede olan yoksulluğa dair hükümetin attığı adımların büyüklüğünü vurgulamak istedi. Ancak Bayraktar’ın kullandığı ifadeler son 8 yıldır hükümet tarafından dile getirilen ifadelerle ters bir tabloyu yoruma açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Hükümette yer alan bazı bakanlar, 'Ülkede her alanda çağ atlattık' şeklinde açıklamalarda bulunurken, sokaktan ise “Geçinemiyoruz” sesleri çıkıyor.
Bütçe görüşmelerinde ortaya çıkan tablo ise söylemlerin aksine 'Büyüme' gerekçesiyle atılan bazı hamlelerin ülkedeki 'fakirlik' seviyesini gözler önüne seriyor.
Bakan Bayraktar’ın bugün açıkladığı doğalgaz ve elektrik faturalarını genel seçimler öncesi Erdoğan da gündemine getirmişti ve bunu ekonomideki büyüklüğe ‘Müjde’ söylemiyle bağlamıştı.
“Müjdesini milletimizle de paylaştığımız Karadeniz doğal gazını ülkemiz sistemine bağlayacak çalışmaları hızlandırdık”
“Konutlardaki doğalgazın yüzde 75’ine, elektrikte de birinci kademe tüketimine yüzde 50 sübvansiyon uyguluyoruz. daha açık bir ifade ile 100 liralık bir doğalgaz faturasının 75 lirasını vatandaşlara yansıtmadan direkt kaynağında biz karşılıyoruz. bu uygulama ile 2021 yılında vatandaşlarımıza 80 milyar lira doğalgaz, 20 milyar lira elektrik desteği olmak üzere 100 milyar liralık destek sağladık. destek tutarı bu yıl geçen seneki tutarın iki katından daha fazala olacaktır”
“Görüldüğü gibi üretiminden tüketimine ve piyasasına kadar her alanda Türkiye’yi doğalgazın merkez ülkesi haline getirmek için yoğun bir gayret içindeyiz. 2023’te diğer pek çok alanla birlikte enerjide de milletimizin karşısına yeni müjdelerle çıkmak için gece gündüz çalışıyoruz”
Peki sosyal yardımların büyüklüğü ne anlama geliyor?
Bir ülkede sosyal yardımların fazla olması, o ülkenin ekonomik yapısının ve devlet politikalarının bir sonucudur. Yüksek gelir eşitsizliği, yüksek işsizlik oranları, ekonomik krizler, düşük ekonomik büyüme ve sosyal politika hedefleri, bu durumu şekillendiren başlıca faktörlerdir. Ayrıca, devletin ekonomik sürdürülebilirlik, vergi gelirleri ve kamu borcu gibi faktörlerle de sosyal yardım politikalarının sürdürülebilirliği doğrudan bağlantılıdır.