İsmail Tanboğa henüz 14 yaşında iken Şırnak’ın Silopi ilçesinde 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasağında gözaltına alınıp tutuklandı. Yaklaşık 9 yıldır tutuklu bulunan Tanboğa’ya 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Diyarbakır T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan Tanboğa, İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) ağır hasta tutsaklar listesinde yer alıyor. Tanboğa’ya tutuklandıktan bir süre sonra mide kanseri teşhisi konuldu, ancak daha sonra yapılan tetkiklerle midede de ileri derecede ülser ve gastrit olduğu yönünde rapor verildi.

Tanboğa’nın hastalığı bugüne kadar tam olarak teşhis edilemedi. Yoğun kansızlık, ağız içi yaraları, boğaz ve sırt ağrısı, böbrek rahatsızlığı yaşayan, dişleri dökülen, yoğun kusma şikayetleri bulunan Tanboğa, 3 yıldır mama ile besleniyor.

Van'daki 2 öğrenciden günlerdir haber alınamıyor Van'daki 2 öğrenciden günlerdir haber alınamıyor

Tanboğa’nın annesi Kumriye Tanboğa, oğlunun ziyaretine gitmesine izin verilmediğini belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundur ve oğlunun sağlık durumunun ağırlaşması nedeniyle 15 gün önce Dicle Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi.

Anne Tanboğa, oğlunun durumunun ağırlaştığını ifade ederek çağrıda bulundu ve şöyle dedi:

“15 günden fazladır oğlum hastanede yatırılmış. Oğlum bizi bir hafta önce arayıp, 'beni hastaneye kaldırdılar ve hastanede yatırdılar' dedi. Şimdi doktorların gözetimi altında. Oğlumun şu ana kadar bırakılması gerekirdi. 9 yıldır oğlum cezaevinde ve bir suçu yok. Oğlum çocuktu. Durumu bu kadar kötü olan insanları bıraksınlar. Oğlum 3 yıldır mama ile besleniyor. Oğlum cezaevine düşmeden önce hasta değildi, hiç bir şeyi yoktu. Ama şimdi bir deri bir kemik kalmış. Bıraksınlar tedavisini biz yaparız.

Hastaneye ziyaretine gitmemize izin vermiyorlar. Tek başına ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bıraksalar yarım saatliğine de gidip görsem içim rahatlayacak. Bu günah değil mi? Ne durumda olduğunu görsem içim ferahlayacak. Bunların yüreği acımıyor mu? Halen hastalığına teşhis koyamadılar. İnsan hakları örgütleri sesimizi duysun ve oğluma sahip çıksınlar"

Editör: Arif Bulut