SUR AJANS/ HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Kentin STK’lerinin karşı çıkmasına rağmen, bütün uyarılara rağmen neden hala Diyarbakır ili Yenişehir ilçesi Silvan yolu üzeri Dicle Nehri kıyısında çadır kent kurulmaya devam ediliyor?” sorusunu yöneltti.

Maraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7.7 ile 7.6 şiddetindeki depremler bölgede 11 ilde yıkıcı etkiye neden oldu. Diyarbakır da depremin yıkıcı etkisini hisseden illerden biri. Kentte açıklanan son verilere göre depremde 409 kişi yaşamını yitirirken 902 kişi ise yaralandı.

Deprem nedeniyle 2 bin 350’yi aşkın yapı ağır hasar aldı. Depremden sonra evlerine gidemeyen yurttaş için bölgedeki bir çok ilde çadır kentler kuruluyor. Hatay, Adıyaman ve Maraş illerinde çadıra ulaşma sorunu tam anlamıyla çözülmüş değil. Diyarbakır’da ise çadır tartışması farklı bir boyut almış durumda. Silvan Yolu üzerindeki Dicle Nehri’nin hemen kıyısında depremzedeler için bir çadır kent oluşturuldu. Ancak bu alan kentteki STK’ler tarafından eleştirildi ve yetkililere bu alanda çadır kurmama çağrısı nedenleriyle birlikte yapıldı.

“AFAD uyarılara kulak tıkadı”

Kentteki STK’lerin çağrıları henüz karşılık bulmuş değil. Kentteki bazı depremzedeler ise Dicle Nehri’nin kıyısındaki çadır kente gitmeleri yönünde baskılanmıştı. HDP Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy yaşanan bu sorunu Meclis’e taşıdı ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya bir dizi soru sordu.

Önergesinde “AFAD bunun üzerine Diyarbakır ili Yenişehir ilçesi Silvan yolu üzeri, Dicle Nehri kıyısnda çadır kent oluştururdu. Kentin STK’larının karşı çıkmasına rağmen bütün uyarıları ve risklere rağmen çadır kent buraya kuruldu. Bu alan en son 2018 yılında baraj kapağının kopması sonucunda sular altında kalmıştı. Ve bu bölge Hafriyat artıkları ile doldurulduğu içinde ayrıyeten asbest tehlikesini de kendi içinde barındırmaktadır. Tüm bunlara kulaklarını tıkayan AFAD çadır kenti bu bölgede kurmaya devam etmektedir” şeklindeki değerlendirmede bulundu.

"Ulaşımı uzak olan çadır kent alanı asbest ve sel riski taşıyor"

Özsoy, Soylu'nun yanıtlaması istemiyle şu soruları sırladı:  “ Alan 2011 yılına kadar hafriyat alanı olarak kullanıldığından dolayı asbest riski taşımaktadır. Bu uyarılar yapıldığı halde neden hala çadır kent kurulmaya devam edilmektedir?

Nehir yatağı olduğundan dolayı sel taşkınına uğrama riski bulunduğu gibi, nehir kenarında olduğundan dolayı aynı zamanda çadırkentte bulunan çocukların havaların ısınmasıyla birlikte nehre girmesi durumunda boğulma risklerinin yükseleceği bilinmiyor mu?

Yazın sazlık bölgeden kaynaklı yoğun sivrisinek olacağından bulaşıcı hastalıkların çoğalacağı öngörülemiyor mu?

Kentten uzak olması nedeniyle ulaşım, gıda gibi temel ihtiyaçlardan uzakta kalacaklardır. Bu konu bilindiği halde ısrarla neden bu bölge seçilmiştir?”

Editör: Ali Abbas Yılmaz