Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu, Diyarbakır 5 Nolu askeri cezaevinin “İnsan Hakları Müzesi” yapılması için açıklama yaptı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan açıklamayı Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren okudu.
‘Cezaevi, ülkede hakikat ve yüzleşme mekanizmasının sağlanabilmesine aracılık edecek en önemli mekân’
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “4 Temmuz 1980 yılında açılan Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi, açılmasının hemen akabinde gerçekleşen 12 Eylül Askeri Darbe sonrası Kürt halkının hafızından asla silinmeyecek ağır insan hakları ihlaline konu suçların işlendiği bir merkez haline gelmiştir. Askeri darbe sonrasında, cezaevinde tutulan mahpuslar yoğun fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kalmış; çok sayıda mahpus yaşamını yitirmiş ya da kalıcı sağlık problemlerine yakalanmıştır. Mahpus ve yakınları üzerinde yarattığı travmanın etkileri de hala devam etmektedir. Bütün bu yaşananlara rağmen cezaevi 40 yıl daha kullanılmış ve son olarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi olan ismiyle 2022 yılında kullanıma kapatılmıştır. Diyarbakır 5 No.lu Askeri Cezaevi, ülkede hakikat ve yüzleşme mekanizmasının sağlanabilmesine aracılık edecek en önemli mekânlardan birisidir. Başta Kürtler olmak üzere, iktidardan farklı düşünenlerin hapsedilerek gerçekleştirilen hak ihlallerinin canlı bir hafıza merkezidir. Dolayısıyla hakikati ifşa, yüzleşmeyi sağlama ve insan haklarına dayalı bir yönetim anlayışının inşası için bu hafızanın diri tutulması elzemdir.”
‘Cezaevinin Anı ve Etnoğrafya Müzesine dönüştürülmek üzere özel bir şirkete ihale edildiği öğrendik’
Eren açıklamada, kent bileşenlerinin İnsan Hakları Müzesi talebine dikkat çekerek şunları söyledi: “Özellikle 78’liler Girişiminin kurduğu “Diyarbakır Cezaevi Gerçeği ile Yüzleşme ve Adalet Komisyonu” ile birçok sivil toplum ve meslek örgütü; 12 Eylül 2007 tarihinden bugüne kadar gerçekleştirdikleri yüzleşme görüşmeleri, paneller, resim ve fotoğraf sergileri, kısa metrajlı filmler, belgeseller, radyo ve TV programları, anmalar, suç duyuruları ve yayınladıkları kitap ve dergiler vasıtasıyla Diyarbakır 5 No.lu Askeri Cezaevinde yaşanan vahşeti ve yarattığı tahribatı ülke ve dünya kamuoyunun gündemine taşımışlardır. Bütün bu çabalar Diyarbakır Cezaevinin, İnsanlık onuruna karşı işlenen suçların bir daha yaşanmaması için farkındalık oluşturacak bir insan hakları müzesine dönüştürülmesini sağlamaktı. Diyarbakır Cezaevinin müzeye dönüştürülmesi fikri geçmişte iktidar yetkileri tarafından zaman zaman gündeme getirilmiştir. Yakın zamanda Cezaevinin Anı ve Etnoğrafya Müzesine dönüştürülmek üzere özel bir şirkete ihale edildiği öğrenilmiş bulunmaktayız.”
DKKDP: ‘İnsan Hakları Müzesi’ne dönüştürülmesini talep ediyoruz
Açıklama şu çağrıyla sonlandırıldı: “Diyarbakır 5 No.lu Askeri Cezaevinin her santimetre karesinin, tarihi gerçekliğine bağlı bir biçimde, hakikat ve yüzleşme mekânı kimliğiyle, “İnsan Hakları Müzesi” ne dönüştürülmesini talep ediyor; Bu amaçla proje aşamasına söz konusu döneme tanıklık edenlerin, mağdurların ve kentteki STK’ların dahil edilmesini istiyoruz.”