Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair tutumunu açıklayan Emek ve Özgürlük İttifakı, aday çıkarmayacaklarını deklare etti. Seçimlerde tarihsel sorumluluklarını yerine getireceklerini belirten Emek ve Özgürlük İttifakı, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek adam yönetimine karşı tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa, yolsuzluğa, talana ve ranta dayalı bir yönetimi sürdürmüş olan bu iktidardan, büyük tahribatın sorumlularından hesap sorma konusunda oldukça kararlıyız” açıklaması yaptı.

EHP: Tek yumruk olmak zorundayız

Ortak deklarasyonun ardından partilerin temsilcileri konuştu. Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, tarihsel görevlerini yerine getirdiklerini ifade ederek, “Memleketin ne durumda olduğu ortada. Halkın nasıl bir durumda olduğu, nasıl ezildiği bir dönem yaşıyoruz. Herkesin ortaklaştığı buna son verilmelidir. Tek adam rejimine son vermek için tek yumruk olmak zorundayız. Aydınlık ve özgür bir Türkiye’yi oluşturabilmek için bir iklim yaratmalıyız. O koşulları ve iklimi yaratmak üzere adım atıyoruz. Kendi tutumumuzu açıkladık. Bu ülkenin demokrasiye, özgürlüklere ulaşması, işçi sınıfının haklarına ulaşması için, kadınlar için, Kürt meselesinin çözümü için elimizden geleni yapacağız. Bunları yerine getirebilmek için elimizden geleni yapacağız, net bir mücadele yürüteceğiz. Burada önemli bir adımını attık. Önümüzdeki günlerde bunu her alanda hayata geçirmek için mücadele yürüteceğimizden kimse şüphe duymasın. Hepimizi yolu açık olsun” dedi.

EMEP: Erdoğan’a elveda diyeceğiz

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, tutumlarının sadece Emek ve Özgürlük İttifakı’nın iradesi olmadığını belirterek, “İttifakımız Cumhurbaşkanlığı ve deprem benzeri nedenlerle emek ve meslek örgütleriyle, milyonlarla, fabrikalarda, tarlalarda görüşerek bu iradeyi gösterdi. Bizim için esas olan şey başkanlık koltuğunun yetkilerinin ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin lağvedilmesidir. Güç zehirlenmesi içerisinde değiliz. Tüm Türkiye halklarına, emekçilere, işçilere, kadınlara seferberlik çağrısı yapıyoruz. Tek adamı hep birlikte göndereceğiz. Türkiye’nin yeniden inşasında, yeni bir tarih yazımında Emek ve Özgürlük İttifakı olmadan tarih yazılamaz, onu hep birlikte göstereceğiz. 15 Mayıs’ta bunu göstereceğiz, biz ‘elveda Erdoğan’ derken, gideni göndereceğiz ama geleni de kendimiz inşa edeceğiz. Türkiye’nin geleceğini, Üçüncü seçeneği halk için demokrasi, demokratik cumhuriyet belirleyecek. Hepimize kolay gelsin. Birlikte başaracağız halklar başaracak” şeklinde konuştu.

SMF: Çalışmalarımızı devam ettireceğiz

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) Sözcüsü Barış Kayaoğlu, aday tutumlarına dair, “Hepinizin bildiği gibi biz de SMF olarak siyasi bir parti değiliz. Biraz önce değerli başkanın deklarasyonda ifade ettiği gibi, deprem öncesi cumhurbaşkanı adayımızı deklare edeceğimizi belirtmiştik. Ama gelinen aşamada adayımızı çıkarmayacağımıza karar verdik. Bizler de bu noktada yeni süreçte aday göstermemenin Emek ve Özgürlük İttifakı’nın lehine olacağını düşünüyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızı devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

TİP: Bütün muhaliflere sorumluluk çağrısıdır

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nı saray rejimine karşı en kararlı mücadeleyi veren kadınların, işçilerin, Türkiye halklarının ittifakı olarak tarifleyerek, “Tarihsel sorumluluğumuzun farkında olduğumuzu ve buna uygun karar vereceğimizi söylemiştik. Bugün bunu ifade ettik. Emek ve Özgürlük İttifakı bu ülkenin yeniden kuruluşunun en güçlü iradelerinden biridir. Bu açıklama bir irade beyanıdır. Türkiye’ye çağrıdır, tüm yurttaşlara bu mücadeleyi büyütme çağrısıdır. Bütün muhaliflere sorumluluk çağrısıdır. Gün hiç birimizin kendisini, partisini, ittifakını düşünme günü değildir; gün ülkenin bu karanlıktan kurtulması için elbirliği yapması gereken gündür. Bu irade ülkenin bu rejimden kurtulmak için güçlü bir adımdır. Yeni bir yaşamı yaratmanın kararlılığı ve umuduyla hepinizi selamlıyorum” diye konuştu.

TÖP: Görevimiz seçimlerden sonra başlayacak

Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Juliana Gözen, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın sorumluluk aldığı bir sürece girdiğini söyleyerek, “24 Eylül’de Emek ve Özgürlük İttifakı olarak barış için yola çıkmıştık. Bu ülkeyi yeniden inşa etmemiz gerektiğini ve bunun için bir mücadele başlattık. Kritik bir süreçteyiz, seçim sürecine girildi. Ülkeyi yeniden inşa etmeyeceğiz ama önemli bir adım atıyoruz. Ülkeyi elinde tutan çetelerle, ülkeyi yağmalayan ekipten bu ülkeyi kurtarmak için önemli bir karar verdik.  Bu seçimden sonra görevimiz esas itibariyle başlayacak. Türkiye’de kadınların, emekçilerin, Kürtlerin, yan yana gelebileceği bir mücadeleyi inşa edeceğiz. 14 Mayıs ve sonrasında halkımızla birlikte bu ülkeyi birlikte inşa edeceğiz” diye belirtti.

HDP: Siyasi stratejimiz net, iktidarı göndereceğiz

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, şunları söyledi: “Deklarasyonumuz tutumumuzu tüm açıklığı ile ortaya koyuyor. 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye tarihinin en kritik seçimleri olduğu konusunda herkes hemfikir. Bizler tutumumuzun ne olacağını bir buçuk yıl önce açıklamıştık. O günden beri şeffaf politika yürüttük, dürüst bir çizgi izledik. Deprem büyük bir yıkımla karşı karşıya bıraktı hepimizi, depremin yarattığı bu yıkım doğal bir sonuç değil, siyasi bir sorumluluk olarak görülmelidir. Depremle ortaya çıkan tablo ülkenin içinde olduğu büyük toplumsal çöküşün acı bir göstergesi oldu. Daha önce aday çıkarma yaklaşımımızı yeniden değerlendirdik. Bu süreçte ittifak güçlerimizle, bileşen partilerimizle, toplumun demokratik güçleriyle istişarelerde bulunduk. Bugün tutumumuz ortaya çıktı. Burada tüm demokrasi güçlerinin Türkiye ezilenlerinin katkısı ve sözü vardır. Siyasi stratejimiz net, biz bu iktidarı göndereceğiz.

Birlikte başaracağız

Bu düzeni değiştireceğiz, bu bizim Türkiye halklarına karşı tarihi sorumluluğumuz ve demokratik görevimizdir, Demokratik ve özgürlük bir geleceği kurmak büyük bir barışı tesis etmek ancak ortak mücadele ile mümkündür. Bizim aday çıkarmama kararımızın altındaki gerekçe budur. Türkiye’de Emek ve Özgürlük İttifakı bu dönüşümün motor gücü olacaktır. Ama en geniş demokratik ittifak ülkeyi yeniden inşa etmek için önemlidir. Hep birlikte başaracağız. Emek ve Özgürlük İttifakı bu dönüşümün motor gücü olması için en güçlü şekilde parlamentoda olmalıdır. Hep birlikte başaracağız, hep birlikte kazanacağız, bu iktidarı göndereceğiz, bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Yolumuz açık olsun.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz