Nahit Eren, TBB'nin yönetimine güçlü eleştirilerde bulundu Nahit Eren, TBB'nin yönetimine güçlü eleştirilerde bulundu

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), ifade ve basın özgürlüğü davalarını içeren “Dava İzleme Raporu” yayımladı. Rapor, 1 Eylül 2023-20 Temmuz 2024 tarihleri arasında gazeteciler hakkında açılan soruşturma ve sansüre dair veriler içerdi. Söz konusu tarihler arasında 281 davanın takip edildiği ve 614 duruşmanın görüldüğü aktarıldı. Raporda, toplam bin 856 kişinin yargılandığı, bu kişilerin yüzde 46’sının aktivist, yüzde 20’sinin öğrenci ve yüzde 19’unun gazeteci olduğu kaydedildi. Yargılanan aktivist sayısı 860, öğrenci sayısı 376, gazeteci sayısı ise 366 oldu. Ayrıca akademisyen, sanatçı, avukat ve siyasetçiler dahil olmak üzere toplam 90 kişi hakkında da dava açıldığı ifade edildi.

Raporda, yargılananlara yöneltilen suçlamalara dair bilgiler paylaşıldı. Raporda, “örgüt propagandası yapmak”tan 43, "örgüt üyesi olmak"tan 43 ve “Toplantı ve dösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet"ten de 43 dava açıldığı belirtildi. Yine “Kamu görevlisine hakaret” suçlamasından 33, “Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten ise 32 dava açıldığı aktarıldı.

187 kişinin "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandığı, bunlardan 120’sinin gazeteci olduğu kaydedildi. Raporda, “Silahlı örgüt kurmak/yönetmek' suçlamasında gazeteciler, yüzde 77,8 49 kişi oranıyla yine yüksek bir orana sahipti. Diğer öne çıkan suçlama ise 'örgüt propagandası yapmak' oldu. Bu suçlamayla yargılanan 162 sanığın yüzde 34,6’sını (56 kişi) gazeteciler oluşturdu. 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' ve 'iftira' gibi suçlamalarla yargılanan gazetecilerin oranı yüzde 100'e ulaştı. Gazeteciler ayrıca, 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla da sıklıkla karşılaştı. Bu suçlamadan yargılanan 63 kişiden 24'ü gazeteci oldu. ‘Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ suçlamasıyla yargılanan 101 sanıktan 38 kişi gazeteciydi. Bu, özellikle iktidar eleştirisine karşı sıklıkla kullanılan bir yöntem olarak öne çıktı. Son olarak, ‘sansür yasası’ olarak adlandırılan ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlamasıyla yargılanan 40 sanıktan 10'u gazeteci oldu. Bu suçlamalarla davalar, çoğunlukla gazetecilerin mesleklerini icra ederken yazdıkları haberler ve yaptıkları yorumlar nedeniyle açıldı" bilgilerine yer verildi.

Özgür Basın emekçilerine dönük baskılar da raporda yer aldı. Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Fırat Can Arslan, Esra Solin Dal, Delal Akyüz, Tolga Güney ve Mehmet Aslan, MA editörü Abdurrahman Gök, JINNEWS muhabiri Melike Aydın, gazeteciler Mehmet Şah Oruç, Erdoğan Alayumat ve Hamdullah Bayram hakkındaki gözaltı, tutuklama, ev hapsi ve yargılamalara dair detaylar raporda yer aldı. Raporda, Aydın, Güney ve Akyüz’ün hala ev hapsinde tutulduğuna vurgu yapıldı.

21 gazetecinin hala cezaevinde olduğuna dikkat çekilen raporda, 1 Eylül 2023-20 Temmuz 2024 adli yılında izlenen 281 davanın 108'inde mahkemelerin karar açıkladığı belirtildi. Raporda, “Bu davaların 74'ünde toplam 369 sanık hakkında suçsuz olduklarına hükmedilerek beraat kararı verildi. İzlenen 28 davada ise yargılanan kişiler hapis cezasına çarptırıldı. Bu davalarda 76 kişi toplamda 233 yıl 4 ay 14 gün hapis cezası aldı. Ayrıca, 5 davada 5 sanığa toplam 88.000 TL adli para cezası verildi. ‘Kişilik haklarını ihlal’ iddiasıyla asliye hukuk mahkemelerinde açılan tazminat taleplerinin yer aldığı 2 davada, sanıkların 37.500 TL tazminat ödemesi kararlaştırıldı” denildi.

Raporda, Türkiye'de ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve örgütlenme özgürlüğü gibi hakların kullanılamadığına işaret edilerek, şunlar belirtildi: "Önceki raporlar gibi, bu seneki bulgular da hukuken delil niteliği taşımayan pek çok yazı, barışçıl protesto, pankart, tweet ve sosyal medya paylaşımının suç unsuru olarak kabul edildiğini, bunun gazeteciler, aktivistler, avukatlar ve tüm yurttaşlar için ifade özgürlüğü haklarını kullanmalarına karşı bir engel ve demokrasi adına bir tehdit olduğunu göstermiştir."

Editör: Haber Merkezi