Yabani yerlerde yaşayan bir dağdağan ağacının yalnızlığı kadar yalnız. Palamut ağacında yaşayan bir sincap kadar, ürkek. Bir dağ kadar kocaman, büyük yüreğinin sadakatli sevgisi -bir sistemdeki tek güneş gibi yönelir sevdiğine…

Gerçek kadınlar -bir gün evlatlarının vefalı annesi olacak, insan gövertecek, bir ormancı gibi emektar; yeşertir insanlık tohumunu bağrında, bütün kötülüklere rağmen…

Orman yangınlarının ortasında bir ceylan gibi yaşayan kadınlar. Ormanları yakıp yıkan insanların dehşeti içinde, korkak…

Korkuya boyun eğmiş, -eğmemesi gereken korkulara, -Allah'ın özgür yarattığı, sahte adamların köleleştirdiği kadınlar…

Yeryüzünün ilmek ilmek üreten, damla damla biriktiren -nezaket ve nezafetle, pamuk gibi elleriyle kayaları yontar kadınlar. Tarlaları tırnaklarıyla sürer, aş pişirir kadınlar…

Beytül Haram, Mescidi Aksa kadar kutsal -gövdesinin kudsiyetinde ırsın damarı, insanın yaratıcısı; Rahmân-ı Rahim'in Halık, Bari ve Musavvir esmasının tecelli yurdu, kadınlar.

Bu dünyaya cennetten gönderilmiş, dünyayı cennet yapmak isteyen kadınlar, gerçek kadınlar…

Değer gördükleri kadar değerli olur dünya -onlar insanlık onurunun tek göstergesi, yaşam şekilleri belirler insanın yeryüzü hikayesini; güzel yaşadıkları kadar güzel yaşanır dünya…

Huzuru, insan soyunun sağlığı demek olan kadınlar. Sahte dünyanın kirlerinden arınmış, özgür ve bilgili kadınlar… gerçek kadınlar…