SUR AJANS- Karar, Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından ortaya çıkarıldı.

‘Hukuki mücadele sürecek’

Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Sekreteri Ahmet İnan, karara bakanlığın duyuru sitesinden ulaşamadıklarını aktardı. İnan, “ÇED yönetmeliği gereği, 5 sene içinde yatırım faaliyetine başlanmadığında, artık o ÇED geçerliliğini yitirmektedir. Çünkü 16 senede sıcaklık ve yağış parametreleri, toprak yapısı birçok önemli faktör tamamen değişmiş durumdadır. Biz daha önce iklim krizini konuşmuyorduk ama şuan tamamen değişmiş bu nitelikler” dedi.

İnan, “ÇED gerekli değildir” raporu ardından 5 yıl içinde şirketin maden yapımına başlaması gerektiğini ancak buna ilişkin bir girişim olmadığını dile getirdi. İnan, şirketin bu kadar pervasız olmasının sebebinin de devletin, her zaman şirketleri koruyan pozisyonda olmasından kaynaklandığını belirtti.  Projenin ruhsat alanının seçimini halkın kabul etmediğini çünkü hayvancılığı bitirecek bir yerde olduğuna değinen İnan, hukuki mücadele yürüteceklerini belirtti.

İnan, “Bu davaya Diyarbakır Tabip Odası, Ekoloji Derneği, TMMOB da dahil olacak. Şehrin tüm paydaşlarıyla beraber hareket ediyoruz” dedi.

Suç duyurusunda bulunulacak

Hasandin Yaylası için başlatılan dayanışmanın önemli olduğunu kaydeden İnan, bunun sürdürülmesi gerektiğini belirtti. İnan, 16 yıl önce alınan bir kararın bugün uygulanmasına izin veren ilgili kamu yetkilileri hakkında ''görevi ihmal/görevi kötüye kullanma'' suçlarından ötürü, suç duyurusunda bulunacaklarını da sözlerine ekledi.

Helin kırsal mahallesinin muhtarı olan Yaşar Baran, kaymakamlık ve jandarmanın çalışmaların devam edeceğini kendilerine bildirdiğini söyledi. Baran, "Biz de kendilerine böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğimizi ifade ettik. Fakat jandarma komutanı bize ‘Halk istese de istemese de bu maden kurulacak’ dedi. Bizler de duruşumuzdan taviz vermedik” diye belirtti. Baran, şirket sahiplerinin ise madeni “Devlete yüzde 40 pay verdik ve kiralama masrafları yaptık” sözleriyle savunduğunu ifade etti.

Baran, “Bizler de şirket sahiplerine şartlar ne olursa olsun, burada çalışma yapmalarına izin vermeyeceğimizi söyledik. Buranın tek sahibi halktır ve bu halk bu madeni asla kabul etmeyecektir. Tekrardan maden çalışmalarına başlanırsa bizler tekrardan karşı çıkacağız. Gerekirse 24 saat nöbet tutacağız” şeklinde konuştu.

Hasandin Yaylası’nı Koruma Platformu üyesi Eyyüp Aydeniz ise, “Şirket yetkileri altyapıyı ve zemin yoklamak için bazen keşif amaçlı geliyor. Ama her geldiklerinde de köylülerin kararlılıklarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Biz köylülerin talepleri üzerine işin hukuki boyutunda dayanışma içerisindeyiz” dedi.

Kaynak: MA