CHP Urfa Milletvekili Mahmut Tanal ve 22 milletvekili, yaşam mücadelelerini zor koşullar altında veren mevsim tarım işçilerinin sorunlarını Meclis’e taşıdı. Milletvekilleri Meclis Başkanlığı’ndan çözüm için Meclis Genel Görüşmesi talep etti.
Mevsimlik tarım işçilerinin Türkiye’deki çilesi gün geçtikçe büyüyor ve dönemsel olarak ortaya çıkan ayrımcı görüntüler gündeme damga vuruyor.
CHP Urfa Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte 22 milletvekili bu ülkenin kanayan yaralarından birisi olan mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları sorunların çözümü için harekete geçti.
“Mevsimlik tarım işçileri, zor ve kötü koşularda yaşam mücadelesi vermektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin çoğunluğu; Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Adıyaman olmak üzere Güneydoğu Anadolu’daki ailelerden oluşmaktadır” ifadelerinin yer aldığı önerge metininde şu değerlendirmeler yer aldı:
“Mevsimlik tarım işçileri, barınma, ulaşım, sağlık, beslenme, güvenlik haklarından mahrum şeklide başka diyarlarda ekmek parası kazanma derdine düşmektedir.
Mevsimlik tarım işçilerinin sorunlarının başında barınma gelmektedir. Tarlada zamanla yarışırcasına ter döken tarım emekçileri, insan onuruna yakışır barınma koşullarından mahrumdur. Mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 80’i çadırlarda yaşamaktadır. Yağmura ve rüzgara dayanıksız çadırlar, mevsimlik tarım işçiliğiyle uğraşan aileler için işkence aracına dönüşmektedir. Yırtık, eskimiş çadırlar, derme çatma yapılar, tarım işçilerince hem barınma hem de dinlenme alanı olarak kullanılmaktadır. Mevsimlik tarım işçilerinin barındığı alanlarda elektrik, tuvalet, sıcak su, banyo imkanı bulunmamaktadır. İçme suyu temini uzak mesafeden tankerlerle, bidonlarla sağlanmaktadır. Bir yanda tarlada çalışan, bir yanda yemek ve çamaşıra yetişen, bidonlarla su taşıyan kadınlar için koşullar daha da ağırdır.
Mevsimlik tarım işçilerine geldikleri illerde kimi zaman çadır yeri olarak çöplük alanı layık görülmektedir. En ufak bir yağmurda çamur deryasına dönen arazilerde, toz toprak içinde, yerleşim alanlarından uzakta konaklamaya zorlanan mevsimlik tarım işçileri, TBMM’den, yetkili kurumlardan sorunlarına çözüm bulmalarını beklemektedir”
Önergenin devamında şunlara dikkat çekildi:
“Mevsimlik tarım işçileri, gerekli önlemler, tedbirler alınmadığı için yollarda can vermektedir. Kamyon kasalarına, yük üzerine, traktör römorklarına bindirilen, tıka basa minibüslere doldurulan mevsimlik tarım işçilerinin can güvenliği tehlikeye atılmaktadır. ‘Mevsimlik tarım işçileri trafik kazasında yaşamlarını yitirdi/yaralandı’ başlıklı haberler, gazetelerin 3. sayfalarından eksik olmamaktadır.
Gezici/mevsimlik tarım işçileri, temel sağlık hizmetlerinden faydalanamamaktadır. Bulaşıcı ve kronik hastalıklar, muayene ve tedavi hizmetleri, gebe ve bebek kontrolü, aşılama hizmetleri, beslenme yetersizliği, gıda güvenliği, içme ve kullanma suyu kullanımı, engelli bakımı, ruh sağlığı vb. konularda mevsimlik tarım işçilerine yeterince sağlık hizmeti sunulamamaktadır. Koronavirüs salgını sürecinde mevsimlik tarım işçileri, en savunmasız emekçi grubu olarak karşımıza çıkmıştır.
Mevsimlik tarım emekçilerinin çadır kurdukları yerler, konaklama alanları her türlü tehlikeye karşı korumasız haldedir. Kimi zaman sağanak yağışlar nedeniyle yağmur sularının bastığı çadırlarda sel tehdidiyle karşı karşıya kalan mevsimlik tarım işçileri, akrep, yılan sokması sonucu zehirlenmeler, kimyasal maddeye maruz kalmalar, iş kazaları, mevsimlik tarım işçiliğinde sık sık karşılaşılan risklerdir. Kimi zaman ise mevsimlik tarım işçileri nefret söylemine, sözlü ve fiili saldırılara maruz kalmaktadır. Mardin’den Sakarya’ya fındık toplamaya giden mevsimlik tarım işçilerinin uğradığı saldırı, hala hafızalardaki tazeliğini korumaktadır.
Zamanla yarışırcasına saatlerce güneşin altında ter dökmektedirler. Buna rağmen günlük yevmiyeleri asgari ücretin dahi altında kalmaktadır. Bahçe, tarla sahipleri; çavuşlar aracılığıyla son derece düşük ücretlerle vatandaşlarımızı mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırmaktadır. Vaktinde ödenmeyen ücretler, eksik ödenen veya hiç ödenmeyen ücretler de halihazırda yaşadıkları zorlukları daha da arttırmaktadır. Enflasyona, zam oranlarına, giderek ağırlaşan yaşam şartlarına, hayat pahalılığına rağmen mevsimlik tarım işçilerinin ücretleri için yıllar arasında belirgin bir artış yaşanmamaktadır. Mevsimlik tarım işçileri, neredeyse geçen yılın yevmiyesiyle tarlada çalıştırılmaktadır. Geniş arazilerinde Urfa fıstığı üretimi yapan Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Ceylanpınar Tarım İşletmesi’nde, düşük ücretle işçi çalıştırıldığı, yasalara aykırı şekilde çocuk işçi bulundurulduğu, 12 saati bulan çalışma süresinin dayatıldığı iddiaları da vicdanları yaralamaktadır.
Mevsimlik tarım işçiliğiyle uğraşan ailelerin fertleri, sağlıklı beslenememektedir. Bağ bahçede, tarlada çapalama yapan, ilaçlama ve bakım işleriyle uğraşan, ürün toplayan emekçilere yemek verme sorumluluğundan işverenler kaçmaktadır. Emekçiler, tarlada, bahçelerde çalışırken azık olarak yanlarında getirdikleri yiyecekleri tüketmektedir.
Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları tüm sorunların derhal tespit edilip, bu sorunlar hakkında çözüm önerileri üretilmesini elzem kılmaktadır.”