-özgür olmak için, doğayı denetim altına almak yetmez, üretimi ihtiyaç düzeyinde sınırlayıp, kendine boş zaman bırakmaktan geçer. Özgürlüğü engelleyen en büyük faktör, insanların metaya bağımlılığıdır. Kapitalizmde, hayat şartları ucunun açık olması, kişileri metaya esir düşürür. (zenginleşme ve daha çok zenginleşme. Bu hırs, insanların tercihi değil, sistemin insanlara dayatmasıdır).

 Boş zaman ve öğrenme bileşenleri, özgürlük alanını oluşturur.

EĞİTİM=teorik bilgilenmedir. ÖĞRETİM ise; pratik alanda emek yoğunluğu sonucu, formatlarından dolayı, zaten var olan yeteneklerinin açığa çıkması, sıfatların karaktere bürünmesidir. Bu süreç emek yoğunluğu ile doğrusal düzlemdedir. Yani=(bütün dünya insanları, eşit yeteneğe sahiptir. Yeteneklerin kişi sıfatına dönüşmesi,  emek yoğunluğu sonucudur.)

-bilimsel öğretiye sahip olmadan, insanlar kendilerini fethedemezler. Rast gele döşenmiş mayın gibiler.

-eğitimi üç bileşen zehirler. Savaşlar, dincilik, ekonomik kiriz. Böyle bir coğrafyada, demokrasi ve evrensel hukuk ta olmaz. Böğle bir coğrafya, ırkçılık, inkarcılık ve bilim dışı bilgilerden motive edilmiş bir şal ile örtülür.

-iktidarlar, her zaman eğitim sistemini, kendi siyasal çıkarlarına göre, gençlerine uygular ve yetiştirir.

-cahil senden yanaysa, kontrol edebilirsin, senden yana değilse, asla zapt edemesin….yüz cahil dostun olacağına, bir aydın düşmanın olsun… şiarı gerçekçidir.

-her insanın özgül ağırlığı, edindiği bilimsel bilgi miktarı kadardır. Günün ihtiyaçlarına cevap olacak bilgi birikimine sahip olmayanların özgül ağırlığı, sıfırdır. Bu bilimsel bilgi miktarı, kişilerin hacim ve kütlesini de şekillendirir.

-bilim; belli metotlarla, bilinmezliği ortaya çıkarmayla meşguldür. Bilinmezlik sonsuz olduğu için, bilimsel çalışmalarda sonsuzdur. Bu anlamda, bilimsel çalışmalara ara verme, yavaşlatma, savsaklamak; deformasyon, kokuşmuşluk, çürümüşlük, düşkünlük ve hantal kitleler yaratır.

Algılama hızı, bilimsel bilgi birikimi ile doğru orantılıdır.  Sınıftaki öğrencinin öğretmeni dinleme dakikası, önceki bilgi birikimi ile oransaldır. Yani öğrencinin dinleme iradesi, kendi elinde değil, bilgi birikimine bağlı.

Eğitimde amaçlar birleşeni; kültürel mirası yeni ve gelecek kuşaklara aktarmak, kişinin kendini yeniden inşa etmesini sağlamak, üretimde bulunma sürecini daha teknik daha kolay düzeye getirme, olgunlaşma ve yetenekleri ile daha hızlı tanışma fırsatını sağlama.

 A olan bir insan; eğitimin yoğunluk miktarı, onu A üssü, A iki üssü, A üç üssü yapar. Bu üsler sonsuza dek uzatılabilir. Bunun anlamı; A artık çok daha kaliteli ve güçlü bir konumdadır.

Sömürge ve dinsel siyasal sistemler bu sürece fransızdır. Onlar sadece dünyadaki çöp düzeyinde olan bilgi kırıntısı ile yaşama tutunurlar. Hiçbir şeyin kader veya tesadüf olmadığı iyi bilinmelidir.