Erçe, “Kadın, doğa, emek düşmanı bu anlayışı göndermek zorundayız. Dili, dini, cinsiyeti, dünya görüşü ne olursa olsun, bütün yoksul, emekçi halkımızı sandık başına davet ediyorum. Gelin sandıkta görevimizi yerine getirelim” dedi.

14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın %49,52, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise %44,88 oranında oy alması seçimi ikinci tura götürdü.

28 Mayıs’ta yeniden yapılacak seçimler için yarış devam ediyor.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe de süre giden seçim çalışmalarını değerlendirdi.

‘Kılıçdaroğlu’nun kutuplaştırıcı siyasete karşın daha toparlayıcı dili önemliydi’

Cuma Erçe, seçimin ilk turunda ırkçı ve gerici söylemlerin çokça duyulur olduğunun altını çizerek şu değerlendirmeyi yaptı: “İnsanlar ceplerinden, mutfaklarından, işlerinden güçlerinden, çocuklarının geleceğinden daha çok bu ırkçı ve gerici söylemlere meyil ettiler. İkinci olarak, yalanın, iftiranın, bu ülkede nasıl etkili olduğunun da bir göstergesi oldu. Bu da kültür seviyesini açığa çıkaran bir durum. Toplumda genel anlamda ciddi bir çürümenin olduğunu, devletin organlarıyla birlikte bir çürüme olduğu tespitini zaten yapmıştık. Bugün açığa çıktı ki gerçekten büyük bir çürüme var.

Kılıçdaroğlu’nun kutuplaştırıcı siyasete karşın daha toparlayıcı dili önemliydi. Son 20 yıldır ülkedeki ayrıştırıcı dil, kendisini öteki olarak tanımlayanlar açısından nefes alınmaz bir noktaya getirdi. Bir anlamıyla Amerika’daki siyahi gencin ‘nefes alamıyorum’ diye bağırdığı günleri bugün toplumumuzda milyonlarca insan yaşıyor durumda. Bu ortamda sağdaki birçok kesimi dahi bir alana toplayabilen söylemleriyle büyük fedakarlık içerisinde yer alan bir konumda durdu Kılıçdaroğlu. İşi çok zordu. Hele ki Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği üzerinden estirilen rüzgar, Alevi kimliği üzerinden ortaya konulan yaklaşım, miting meydanlarında buna yönelik düşmanca bir tutum içerisine giren yaklaşıma rağmen; hatta Kılıçdaroğlu’nun kendi oluşturduğu masada dahi problem haline gelen bu yanına rağmen büyük bir özveri ile işi götürdüğünü söylemek isterim.

Eksik tabii ki vardı. En büyük eksik hem ortaklarının hem de kendi partisinin sahadaki çalışma tarzı büyük bir eksiklikti. Halen daha o eksik kendini gösteriyor. Yükün büyük bir çoğunluğu Kılıçdaroğlu’nun ve iki belediye başkanının üzerine yıkılmıştı.”

‘Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz’

Cuma Erçe, 2. tur cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin de görüşlerini paylaştı. “Aslında sıfırdan bir seçim yapılacak” diyen Erçe, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bugünden itibaren çok güçlü bir çıkışı yakalama şansları var. Özellikle toplumun bu gerici ve ırkçı söylemlerle kandırılan kesimlere yönelik çok özel bir siyaset yürütmek zorundalar. Bir Alevi kurum başkanı olarak söylüyorum, bunu yaparlarken de sırf ırkçı söylemlere sarılarak oy devşirilebildiği hareketiyle o çizgiye kaymamalılar. Ne olursa olsun kardeşliğe, eşit yurttaşlığa, halkların bir arada özgürce yaşadığı demokratik ve laik cumhuriyete vurgu yapmalılar. Barış’a, birlikte yaşama vurgu yapmalılar. Her şeye rağmen bu tek adam rejiminden kurtulmak durumundayız. Çünkü halklar olarak nefes alamıyoruz. Aleviler olarak sıkıştık. Bu ülkedeki tüm ötekiler büyük problem yaşıyorlar. Ekonomik kriz artık emekçileri yaşayamaz hale getirdi. Mutfaklar yanıyor, ev kiraları ödenemiyor, çocuklarımız okuyamaz hale geldi. Gerçekten korkunç bir tablo ile karşı karşıyayız. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak açıkça tavrımızı ortaya koyuyoruz. Bu seçimde de bir öncekinde olduğu gibi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz.”

‘Bu kadın, doğa, emek düşmanı anlayışı göndermek zorundayız’

İlk turda oy kullanmayan yurttaşlara da çağrı yapan Cuma Erçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu seçimi de kaybedebiliriz ama umudumuzu asla yitirmeyiz. Aslında bizim kaybedecek çok şeyimiz yok. Kaybedecek şeyi olanlar iktidar tarafıdır. Onların kaybedecekleri çok şey var bizim ise kaybedecek bir şeyimiz zaten kalmadı. O nedenle biz, kazanacaklarımıza odaklanmak durumundayız. Biz daha aydın, laik bir ülke kazanacağız. Yani nefes alacağız. Dolayısıyla asla umutsuzluğa yer yok. Bu nedenle köylerine gitmeye hazırlananları iki hafta daha ertelemelerini istiyoruz. Köylere gidenler ise geri gelsinler istiyoruz. Yol parası bulamayan gençleri bizler katkılarımızla taşımak isteriz. Tarihte koca koca imparatorluklar devrilmiştir. Bunların bir fiskelik ömürleri var. Oylarımıza irademize sahip çıkarsak, emin olun ki 4 puan kapanmayacak bir puan değildir. Aleviler, bu ülkenin emekçileri, ‘biz bu seçimi kazanırsak bunların üzerine tepineceğiz’ sözünü unutmasınlar. Bu kadın, doğa, emek düşmanı anlayışı göndermek zorundayız. Hem Alevilere hem de toplumun bütün kesimlerine; dili, dini, mezhebi, cinsiyeti, dünya görüşü ne olursa olsun bütün yoksul, emekçi halkımızı sandık başına davet ediyorum. Gelin sandıkta görevimizi yerine getirelim.” (Kaynak: PİRHA)

Editör: Ali Abbas Yılmaz