İçişleri Bakanlığı Süleyman Soylu, Hatay'ın Hassa ilçesindeki İsveç Çadır Kenti'nde enkaz kaldırma çalışmalarına dair, "Bayramdan 10 gün sonraya kadar Hatay'ın tamamında ilk önce acil yıkılacak binaları ve enkazları kaldırmış olacağız" açıklaması yaptı. Uzmanlar, hızla kaldırılan enkazlara karşı asbest uyarısı yapıyor. Depremzedeler ise, molozların yaşam alanlarına yakın yerlere dökülmesine karşı "Yaşam Nöbeti" tutuyor.

Enkazlar nereye dökülüyor?

Samandağ'da enkazlar, ilçe stadı civarındaki çadır kentlerin yanı ile ilçe girişindeki Yeşilköy Mahallesi'ne dökülüyor. Antakya ilçesinde, Serinyol Mahallesi'nde su kuyularının yanına dökülüyor. Yine Defne ve Antakya'daki molozların bir kısmı araçlarla Narlıca Mahallesi'ndeki zeytinlik alana; İskenderun ilçesinde M Tipi Kapalı Cezaevi'nin karşısındaki tarım arazileri ile Bitişik Yaylası'ndaki ormanlık alana dökülüyor.

Hastalıklarda artış

Samandağ'da başlatılan "Yaşam Nöbeti"ne katılan doktor Bilge Köylü, asbest ve depremzedelerin itirazlarına dair konuştu. Moloz döküm alanlarının yaşam bölgeleri ile Miheyla Kuş Alanı'na yakın olduğunu aktaran Köylü, "Moloz alanları çadır alanlarına ve tarım alanlarına yakın. Aileleri tek tek ziyaret ettiğimizde; daha öncesinde hastalık belirtisi olmayan çocukların ve yetişkinlerin nefes darlığı ve öksürük şikayetlerinin olduğu tespitine vardık" dedi.

Kanser riski

Molozların, sulama yapıldıktan sonra yerinde ayrıştırılarak kaldırılması gerektiğini ifade eden Köylü, "Moloz döküm alanlarında çalışanlar ve halkta hiçbir şekilde koruyucu ekipman, maskeler görmüyoruz. Bu da  demek oluyor ki tehlike altındayız. 'Şuan acımız çok taze, maskemizi mi düşünelim. Önemli olan hayatımızı idame etmek. Kaynaklara erişimimiz olmalı' diyen halkımızı da anlıyoruz. Özellikle diyoruz ki kesin kanserojen etken madde olan asbestin ilerleyen 10 sene içerisinde Samandağ halkına akciğer zarı kanseri, akciğer kanseri, asbestosiz gibi hastalıkları getirme olasılığı çok çok büyük" diye konuştu. Köylü, Yaşam Nöbeti'ne katılanların taleplerinin moloz döküm çalışmalarının durdurulması ve bilimsel uyarıların dikkate alınması olduğunu aktardı.

‘Nefes alamıyoruz’

Moloz dökümüne karşı mücadele edenler arasında yer alan Yeşilköy Mahallesi sakinlerinden Ceylan Ergin ise, molozların evlerine çok yakın olduğunu söyledi. Tozdan kaynaklı çadırlarda duramadıklarına dikkati çeken Ergin, "Elbiselerimizi yıkayıp asınca yine toz oluyor. Nefes alamıyoruz. Çocuklarımız, sebzelerimiz herşeyimiz toz içinde. Kendi sağlığımızı düşünüyoruz. Zaten korkuyoruz, evlerimiz gitmiş. Biz bunu istemiyoruz. Bizi bu kadar zor durumda bırakmamaları lazım. Bize destek olmaları yerine bir şekilde bunlarla bırakmamaları gerekiyor" dedi.

'Yerleşim yeri olmayan yerlere bu molozları dökebilirler'

Ergin, şunları söyledi: "Bu molozları buraya dökmelerini istemiyoruz. Biraz bizi düşünsünler, empati kursunlar. Kendileri bu durumda olmak isterler mi? Bu kadar mağduriyetten sonra bunu bize layık görmemeleri gerekiyordu. Bilimsel çalışmaları gerekiyordu. Daha farklı yerlere dökebilirlerdi. Yerleşim yeri olmayan yerlere bu molozları dökebilirler. Geçim kaynağımız olan zeytin ağaçlarından bu tozda nasıl geçineceğiz? Ne diyeceğimizi bilmiyoruz."

Editör: Ali Abbas Yılmaz