Dünyamız dönüyor hem de sayısız yıldır.

Üstünü kirlete kirlete dönen bir gezegen oldu dünyamız.

Dünyayı en çok ta insan türü kirletiyor çağımızda ve böylelikle en çok ta insan kirleniyor dünyada;

İnsan içinde var olduğu çevreyi kirlettiği kadar, kendi yaratımı olan;

Vicdan, ahlak, akıl, hak, hukuk, eşitlik, saygı, sevgi gibi erdem-lilikleri de dejenere ederek bu kirliliği daha da artırmaktan geri durmuyor.

Bencilleşen İnsan kendi doğasından ve kendisinden uzaklaşmaktan, kendisini tüketmekten vazgeçmiyor maalesef.

İnsanın, yerleşme, yurt edinme, kendini tanıma, bulma ve diğer ayırt edici özelliklerini oluşturma mücadelesi sayısız yıllara serpildiği gibi bu varlıklarını dağıtma, yok etme durumu da bir o kadar uzun süreçlere dayanmaktadır.

İnsanın yaşamı bir inşa-yıkım, savaş-barış serüvenidir ve bu çok varoluşsaldır.

Son birkaç haftadır dünyamız yeni bir yıkım projesiyle ilgili bir pozisyonda tutuluyor gibi.

Dünyanın en çok bilinen haber verme, haber yayma portalları hep bir elden Rus ordusunun askerlerinin Ukrayna'daki postallarının milimetrik hareketliliğini ve tarafların mühimmat ve asker sayısı envanterini yayınlayarak sundukları muhasebe kayıtlarında, insanın kendisini nasıl yeniden tüketme yoluna soktuğunu önemsiz hale getirmektedir.

Acıyla görülüyor ki; İnsan artık kendi yıkımını kanıksamaktadır;

Irak’ta, Suriye’de, İran'da Afganistan’da,  insan kafaları “insan” tarafından kesilirken, insanların ülkeleri bombalar yağdırılarak haritalardan silinirken, milyonlarca insan yerlerinden-yurtlarından edilip bilinmezlere yollanırken bütün bunlardan habersiz (gibi)yaşayan Ukraynalıların ne göz renkleri, ne saç renkleri ne de tatil planları, göz önüne alınacak dünya değerleri arasında sayılmıyor

Şimdiye kadar orta doğunun suriyesi vardı bu gün artık avrupanın da bir suriyesi vardır.

Bir insan olarak bu yazıyı yazarken, hafızamda neler saklı, neler içimdeki dehlizlerde korku haline gelmiş, neleri hatırlamak istemediğimi de elbette ki şimdi burada paylaşmayacağım.

Ancak insan bir kürd olarak şunu içtenlikle söylemek isterim ki;

Ömrüm boyunca yaşadıklarım, tanıklıklarım, özlemlerim, hayıflanmalarım, imdatlarım bütün benliğimi nasırlaştırdı en çok ta yüreğimi.

Sevgili Ukraynalı kardeşim,

Biliyorum çok güzel, medeni ve bereketli bir ülkenin çok güzel çocukları, kadınları, erkeklerisiniz. Tıpkı sizler gibi çok bakımlı ve sevimli köpekleriniz, kedileriniz de gözlerime çarptı dünya medyasının göstermek istediği görseller arasında.

Hepiniz çok güzelsiniz!

Ama gerçekten size yanacak bir yüreğim uzatacak bir elim paylaşacak bir lokma ekmeğim yok, kalmadı.

Beni yıllardır hepsinden mahrum bıraktınız.

En kötü ne yaptınız biliyor musunuz?

Yüzyıllardır çektiğim acıların yankısı olan ağıtlarımdan bile mahrum koydunuz!

Artık ne kendime ne de size bir ağıt yakacak yüreğim de yok!

Evet, dünyamız dönüyor ve daha fazla kirleniyoruz hep birlikte

Dünyamız dönüyor hala umut o ki devranımız da dönsün!