Sivil Toplum Örgütlerinin tüm itirazlarına rağmen Dicle Nehri yatağına kurulan çadır kent, şiddetli sağanak yağmur nedeniyle apar topar boşaltıldı.

Diyarbakır’da depremde 7 bina yıkıldı, 411 kişi yaşamını yitirdi. 66 bina hakkında acil yıkım kararı verilirken, 3 bin 252 binaya ağır, 2 bin 828 binaya ise orta hasarlı raporu verildi.

Kentte oluşan barınma sorunun çözümü için Dicle Nehri yatağına kurulan çadır kentle ilgili STK’lar ısrarlı uyarılarda bulunmuştu.

Diyarbakır Sağlık Platformu uyarmıştı!

Diyarbakır Sağlık Platformu’nun şehir merkezinde kurulan çadır kentlere ilişkin gözlemlerini aktaran ve yetkililere uyarıdan bulunan DTO Başkanı Elif Turan, şu ifadeleri kullanmıştı:  “Ne yazık ki, yeni düzenlenen kalıcı çadır kentte de sivil toplumun fikrine danışılmamıştır. Çadır kentin yerleştirileceği arazi; Merkez Yenişehir ilçesi, Silvan yolu üzeri, Dicle Nehrinin sağ sahilidir. Daha önce belediyenin hafriyat alanı olmasından kaynaklı asbest riski taşıyan bu alanın, önceki yıllarda Dicle Barajı kapağının kopması sonucu su altında kaldığı biliniyorken dolgu alanı olan bu alanın ciddi sel riski taşıdığını tekrar vurgulamak istiyoruz. Ayrıca Hewsel vadisinde bulunan bu alanın rüzgar koridoru olmasından dolayı çetin ve sert mevsim koşullarından dolayı çadırda ısınma problemi olabilir, kullanılacak sobalardan dolayı yangın riski taşımaktadır. Bu Çadır kentin kalıcı olmasından dolayı yaz aylarının sivrisineklerden dolayı sıtma ve bulaşıcı hastalık riskleri göz önünde bulundurulmalıdır.”

Yereli dinlemeyen merkeziyetçi kayyum yönetimleri kamu zararına yol açıyor

Yerel dinamiklerin ve konuyla ilgili Oda, Kurum ve STK’ların uyarılarını kulak arkası eden ve kent yönetiminde her konuda kafasına davranan kayyumlar deprem sonrası Dicle Nehri yatağına kurulan çadır kenti tahliye etme zorunda kaldı.

Olası sel, baraj kapaklarının patlaması, salgın ve boğulma tehlikelerine karşı yapılan uyarıları dikkate almayan Diyarbakır Valiliği ve kayyım yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Diyarbakır İl Müdürlüğü tarafından yapılmasında ısrar edilen çadır kentteki depremzedeler otobüslerle tahliye edildi. Depremzedeler kentteki Yeşilay Rehabilitasyon Merkezi ve bazı spor salonlarına yerleştirildi. Ardından çadır kenti kaldıran kayyum yönetimi, çadır kentin Dicle Nehri yatağına kurulmasından kaynaklı kamu zararı oluşmasına neden oldu. STK’ların uyarılarına aldırış etmeden bildiğini okuyan kayyumların söz konusu yanlış kararından dolayı kamuya verdiği zarar ise merak konusu.

AFAD uyardı, önlem alan yok

AFAD’ın bir hafta boyunca Diyarbakır için sağanak yağış uyarısında bulunmasına karşın herhangi bir önlem almayan ve adete olacakları seyreden kayyum yönetimine kentteki STK’lar zamanında baraj kapaklarının kopması, nehir zeminine dolgu yapılması, salgın, sağanak, ulaşım gibi nedenlerle çadır kentin nehir yatağına karşı kurulmaması uyarısında bulunmuşlardı.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne yazdıkları yazılara bir yanıt alamayan STK’lar bugün yaşananların ardından haklı çıkmış olmaları bir yana olan yine yerleri değiştirilen depremzede yurttaşlara ve halkın cebinden boşa harcanan paralara oldu.

Olacakları önceden öngörmek…

Çadır kentin tahliyesinin ardından konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Mahsun Çiya Korkmaz, “Depremzedeler ikide bir yerlerinden ediyorlar. Depremzedelere uzun süreli kalıcı bir yer yer inşa etmek lazım. Bunun için olacakları hesap etmek, mühendisliği bilmek, akıl etmek gerekiyor. Akıl edemiyorlarsa, gelsinler bize sorsunlar, bizi dinlesinler” şeklinde tepkisini dile getirdi.

Öngörüsüzlük mü ranta zemin hazırlamak mı?

Çadır kentin Dicle Nehri yatağına kurulmasının yanlış bir seçim olmasının ötesinde rant amacı taşıyabileceği uyarısı yapan Korkmaz, “İleriki süreçlerde nehir kenarını imara açmak gibi bir planları olabilir” diye belirtirken, yaz sıcaklarıyla birlikte çadır kentte nem, rutubet, haşere ve salgın hastalık riskine dikkat çekti.

Editör: Ali Abbas Yılmaz