Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda “Milletvekili Adayları Tanıtım Etkinliği” düzenledi.

Seçim bildirgesinin kısa özetini Ayşe Erbulak ve Sevinç Erbulak okudu.

“Halkın Kırmızı Çizgileri” başlıklı seçim beyannamesinde şu ifadeler yer verildi:

“Halkın iradesini gasp eden tek adam rejimi ile hesaplaşacak, bu rejimin halkımıza reva gördüğü yoksulluk ve yolsuzluk düzenine karşı mücadeleyi yükselteceğiz. Söz, yetki ve kararın halka ait olabilmesi için anayasanın demokratik ve toplumcu bir şekilde düzenlenmesine yönelik girişimlere öncülük edecek, ulusal ve yerel düzeylerde halkın kendi seçtiği temsilciler yoluyla ve meclisler kanalıyla yönetime katılmasının önünü açan düzenlemeleri savunacağız. Gerçek bir halk egemenliğine gidecek yolun önündeki ilk engeli aşmak amacıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek adam rejimi karşısındaki güçlü ortak adayı destekleyecek, Parlamento seçimlerinde sosyalist seçeneği yurttaşlarımıza sunacak, mecliste ve sokakta halkın taleplerinin takipçisi olacağız.

Yurttaşlara temel insani haklar olarak eğitim ve sağlık hizmetleri ile ihtiyacı kadar su, enerji, internet ve iletişim hizmetini tümüyle ücretsiz sağlayacağız. Enerji üretimi ve dağıtımını kamulaştıracağız. Barınma ihtiyacını kâra konu olmayacak şekilde sosyal konutlar aracılığıyla çözeceğiz. Yurttaşların temel ve zorunlu ihtiyaçları asla rant ya da kârkonusu olamaz. Bu halkçı anlayışı tüm gücümüzle savunacağız.

TİP sadece adıyla değil, programıyla ve üyeleriyle de bir işçi partisidir: Plaza çalışanından çiftçisine, doktorundan oyuncusuna, metal işçisinden öğretmenine, mimarından mühendisine tüm işçilerin, emekçilerin haklarını savunur. Taşeron işçiliğe, güvencesiz, güvenliksiz, kuralsız ve esnek çalışmaya, gençlerin ne eğitimde ne istihdamda olmasına, çocuk işçiliğine karşıdır. Çalışma hakkını, insanca ücret ve çalışma koşullarını, eşit işe eşit ücreti, örgütlenme ve grev hakkını savunur. Tüm yurttaşların çalışma hakkını güvence altına almak ve gençlere gelecek kaygısı yaşatmamak üzere kamusal istihdam sağlayacak, işsizlikle mücadele edeceğiz. İşsizler için oluşturulmuş fonların sadece bu amaçla kullanılmasını sağlayıp, faydalanma koşullarını kolaylaştıracağız. Çalışamayacak durumda olanlara devlet desteği sunacağız. Emekliler için insanca yaşanabilir ve asgari ücretin altında olmayan bir emeklilik maaşını, kazanılmış hakların gasp edilmediği bir emeklilik hakkını sağlayacağız.

Hırsızlığa, yolsuzluğa, kamusal varlıkların yağmalanmasına, halkın borçlandırılmasına, ülkemizin kendi kendine yetemeyecek duruma düşürülmesine, tarımı ve hayvancılığı çökerten politikalara karşıyız. Ülke kaynaklarının nasıl kullanılacağını, üretimin hangi alanlarda yoğunlaşacağını halkın ihtiyaç ve talepleri temelinde ve doğal varlıklara zarar vermeden, ekolojik dengeyi gözeterek planlayacağız. Özelleştirilen kamu iktisadi teşekküllerini geri alacağız. Neoliberal yağmanın hesabını soracak, halktan çalınanları geri alacağız. Sanayide ve tarımda ülkenin ihtiyaçlarına göre yatırım ve destekleri, kamunun planlama ve yönlendirmesi ile sağlayacağız.

Dinin toplum üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmasını, dinsel değerlerin siyasete alet edilmesini, eğitimin imam-hatipleştirilmesini, çocukların zihninin hurafelerle doldurulmasını, bilimin itibarsızlaştırılmasını, yobazlığın saltanatını, Cumhuriyet’in ilerici kazanımlarının birer birer elimizden alınmasını reddediyoruz. Türkiye’nin siyasal düzenini, yasalarını ve eğitim müfredatını dinselleşmeden kurtarıp tarikatlardan, cemaatlerden ve dogmalardan arındıracak adımları atacağız. Alevileri, kadınları, LGBTİ+’ları yok sayan gerici anlayışa karşı eşit yurttaşlık taleplerinin sesi olacağız. Laikliği mutlaka kazanacağız. Faşizme, şovenizme, halklarımız arasına nefret tohumları ekilmesine, baskı, şiddet ve savaş politikalarına karşıyız. Kürt sorununda toplumsal uzlaşı ve eşit yurttaşlık esasına dayalı, TBMM’yi merkeze alan siyasal bir çözüm mümkündür ve hayati önemdedir.

Anadilinde eğitim ve kamusal hizmet sunumunun önünde engel olarak duran tekçi uygulamaları ortadan kaldıracağız. Kürt halkının iradesini gasp eden kayyum uygulamalarına ve siyasi tutuklamalara son vereceğiz. Her ne sebeple yapılmış olursa olsun ve kimden gelirse halkta tedirginlik ve korku yaratan şiddet eylemlerinin karşısında duracağız. Bu topraklara barışı getirecek, halkların kardeşliğini kazanacağız.

Kadınlara yönelik düşmanlığa, şiddetin her türlüsüne ve tacize, kadınların ikinci sınıf insan muamelesi görmesine, emeğinin sömürülmesine, toplumsal yaşamdan dışlanmasına karşıyız. İstanbul Sözleşmesi’ne derhal geri döneceğiz. Anayasa ve yasalardaki ayrımcı düzenlemeleri ortadan kaldıracağız. 4+4+4 kesintili eğitim sistemini kesintisiz hale getirecek; kız çocuklarının okuldan uzaklaşmasını engelleyeceğiz. Kadın istihdamını artıracak, yeterli sayıda ve nitelikli kreşler açacak, kamu istihdamında %50 cinsiyet kotası koyacağız. Ev içi ve bakım emeği yükünü kadınların üzerinden alacağız. Ataerkiyi yıkacak, toplumsal cinsiyet eşitliğini mutlaka sağlayacağız.

Her gencin, eğitimin ilk kademesinden son kademesine kadar eşit olanaklara erişmesini ve eğitimini tamamladıktan sonra işsiz, yoksul, geleceksiz kalmamasını sağlayacağız. Üniversiteleri kayyumlardan, liseleri tarikat ve cemaat yapılanmalarından arındıracağız.

Öğrenciler kampüste baskı ve şiddete uğramayacak, bilimle uğraşacak. Okullarda, sokaklarda, siyasette gençler söz sahibi olacak. Yaşlıların gençler adına konuştuğu, gençlerin kaderine razı olduğu bir düzeni kabul etmeyeceğiz. Gençlerin kültür, sanat ve düşünce alanındaki yaratıcılığından ve coşkusundan korkan anlayışı reddediyoruz. Türkiye’yi, gençlerin terk etmek değil, kalıp özgürce gelişimine katkı koymak isteyeceği bir ülke haline getireceğiz.

Bağımsız ve tarafsız yargıyı tesis edecek, hak arama özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıracak, temel hak ve özgürlükleri herkes için erişilebilir kılacağız. Etnik, dinsel, mezhepsel, cinsiyet ya da LGBTİ+ temelli hiçbir ayrımcılığa izin vermeyeceğiz. Sağlamcılığa karşı engelli yurttaşlarımızın eşit ve bağımsız bireyler olarak yaşamalarını güvence altına alacak; eğitim ve istihdamda engellilere yönelik ayrımcılıkla mücadele edeceğiz. Basının, bilimin, üniversitelerin, internetin, kültür ve sanatın üstündeki baskılara son vereceğiz. Üniversite şenliklerini ve gençlik festivallerini geri getireceğiz. Muhafazakar dayatmaya karşı yurttaşların özgür ve eşit yaşamalarını savunacağız.

Ekolojik yıkıma, kentsel dönüşüm adı altında yağmaya, doğanın arsa olarak görülmesine, plansız ve denetimsiz kentleşmeye, kamusal alanlarımızın elimizden alınmasına, yeraltıyerüstü varlıklarının enerji ve madencilik faaliyetleri için yok edilmesine ve bunların kâr hırsıyla hoyratça tüketilmesine, fosil yakıtlara dayalı enerji politikalarıyla karbon salımının körüklenmesine, iklim krizinin ‘yeşil boyama’ ile kapitalizmin oyun alanı haline getirilmesine, hayvanlara kötü muameleye karşıyız. Planlı, kamucu ve doğa yararına yenilenebilir enerjiyi destekleyecek, nükleer santral projelerini derhal iptal edeceğiz. Tarım ve orman alanlarına, sulak alanlara, canlıların hayatına, tarihi ve kültürel varlıklara zararveren projeleri durduracağız. Herkesin temiz suya erişim hakkını güvence altına alacağız.

Bölgede ve dünyada militarizme, başta NATO olmak üzere tüm askeri paktlara ve savaş politikalarına karşı barışı savunacağız. Türkiye’nin komşu devletlerin iç işlerine müdahale etmesine, sınır dışına asker gönderilmesine, cihatçı terörü desteklemesine karşıyız. Tüm bölge ülkeleri ile birlikte askeri bütçelerin azaltılması girişimlerine öncülük edecek, ne ülkemizde yabancı asker olmasına ne de ülkemizin yabancı ülkelerde asker bulundurmasına onay vereceğiz. Avrupa Birliği ülkeleri ile imzalanan “Geri Kabul Anlaşmasını” iptal edecek; göç ve mülteci politikasını öngörülebilir, şeffaf ve denetimli halde yürüteceğiz.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz