Seni sevmek ücretsiz, bedelsiz ve acısız olmalı... Bugün 10 Aralık insan hakları günü ve seni sevmek günü.... En büyük ve en önemli insan hakkıdır seni sevmek ve seni sevmek ücretsiz eğitim gibi olmalı...Üstelik ücretsiz bedelsiz ve acısız olmalı seni sevmek... Seni tanımayan ve seni sevmeyen bunu bilmez.... Ücretsiz eğitim nasıl ki en önemli insan insan hakkı ise ,Seni sevmek de ücretsiz olmalı... Seni sevmek için hiçbir katkı ödemesi alınamaz? Beni açlıkla terbiye et ama SENSİZLİKLE asla..... Sensizlik orantısız bir zeka gibi.. Ruhuna gem değil Gemiler vuracağım Mum  kokulu gemiler Yüzdürsün mavi yolculuklarda Bedenimi Belki de duyarsın diye bir gün sesimi Bahar kayıp Memleket uzak Karanfiller pahalı Gözlerin tuzak. Sigara desen Zehir zıkkım artık Dağlar soğuk Kapılar  açık Tüm seyirler Aralık Gel de özleme Gel de ölüm  olmasın en güzel olasılık. Kalbimi emerken Sensizlik canavarı biliyorum başka bir gece, başka bir sabah da elbet var. Var biliyorum bir seçenek daha. O da gelmen. Ki sen gelirsen karlar erir, yeraltında böcekler aşka gelir.. Kuşlar göğe kanat çırpar. Gök çıldırır, yağmurlar sevince azar...Anlamadığım, anlamlamdıramadığım bir şey oluyor, bir şeyler dönüyor.. Bilemedim dünya mı dönüyor, başım mı; yoksa kapitalizmin aşk tüccarlarının ayakları altında ezim ezim ezilen şarap kadehleri mi ? Eylül de bitti, ekim de geride kaldı. Kasım da öyle umarsızca geldi geçti. Biliyorum ellerin de üşüyor. İnsanlık sefil ve rezil. Ama nedir bu inat? Hala gelmedin? Gelseydin her şeye inat  seni yine de sevecektim inatçı keçim. Bak ne hallerdeyim. Kalemim kırıldı. İdamı bekleyen bir mahkum gibi aşk yetmezliği çekiyorum. Kalemim ölü doğdu. Sözcükler sevgilisizliğe piç oldu. Gelmeyeceksen duana da ihtiyacım yok senin, beddualarında boğulsun gözlerim. Sana yakışmaz, sende durmaz çünkü kederim. Gelmeyeceksen bırak Kediler de  damdan düşsün havlasın yüreğime. Bırak mürekkep zehrim olsun aksın içime. Bırak mumdan dünyam da erisin. Yaksın kör etsin bastığın toprağı da  gözlerimi de. Bir daha ihtimali kalmasın seni görmenin, sen gelmeyeceksen. Yar da sensin Ölüm de Uyku da sensin Uykusuzluk da.... Gelmeyeceksen sen uyu, unutmak için. Uykusuz kalmasın sendeki ben-im de  gamzendeki çukurum da. Ben sensiz yatan ve  ayrı yazılmaya mahkum bir ki bile olmaya razıyım, bir ömür. Yeter ki sen uykusuz kalma yine de her ayrı yazılan de'nin soğuk ve ölümcül  koynunda, imparatoriçem Ki. Ben uykusuzluğu tercih ederim. Ben  ikimizin yerine uykusuzluğa talibim. Sen gelmeyeceksen söyle de Azrail'e bekçi kalayım. Nöbetçi kalmak gerek çalınmasın diye sözlerin. Vurulmasın diye gözlerin rüyalara... Sen gelmeyeceksen Uykusuzluğa da açlığa da cevabım evet, evet, evet. Yeter ki sen hiçbir zaman  ayrı yazılmaya ve vurulmaya mahkum eşkiya bir   de'nin kalbinde vurulma ve kalbine gömülme. Aman, aman... Çünkü bir ihtimal daha var biliyorum .Seninki de benimki de belki birer seçenek; ama   en iyisi bizimki. Hem de ki'ler ayrı yazılmak uğruna  birer birer  boşanma mahkemelerine başvurmak için akın ederken, bir celselik bir cinayetlik  boşanma avukatlarına. Sen gelmeyeceksen bırak, ben açlıkta da uykusuzlukta da uyurum hayallerinle. Gözlerini en güzel gölge bilirim, gözlerinde uyurum. En güzel ve en özel gülüşlerinin başını fotoğraflardan okşar ve severim. Ben nasılsa  sensizlikle  terbiye edilen bir aslanım. Kolu kanadı sensizlikte büyütülmüş acıların çocuğu bir taşla  kırılmış, paramparça bir serçeyim. Sen geleceksen ölüme bile evet. Sen gelmeyeceksen   açlığa da uykusuzluğa da   ölüme de yine milyon kere  evet. Benim için beni açlıkla, uykusuzlukla terbiye etmen bile bir fırsat; ama sensizlikle terbiye etme çünkü Sensizlik bir  fırsat eşitsizliği... Sana bir çift söz Bir de bir çift göz Bırakıyorum ardımsıra Beni açlıkla terbiye et Ama sensizlikle asla.... Seni sevmek ücretsiz bedelsiz ve acısız olmalı ;ama benden gayrısına da yasak olmalı...