Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Van Şubesi, yeni eğitim ve öğretim yılı dolayısıyla “Anadilde eğitim hakkı (Mafê perwerdeya zimanê zikmakî)” başlığıyla forum düzenledi. Musa Anter Parkı’nda düzenlenen foruma, çok sayıda kişi katıldı.
Forumun açılış konuşmasını yapan eğitimci Kıyasettin Karatajdin, “Tarihe baktığımızda toplumların varlıkları dil üzerinden olur. Dil olmadığı zaman bir toplum, toplum olmaz. Ancak gittikçe dili sahiplenmenin azaldığını görüyoruz. Bu nedenle her ailenin çocuklarıyla anadillerinde konuşması gerekiyor. Kürt halkı Kürtçe yazma ve okuma konusunda oldukça geri bir durumdadır. Dilimiz çok engin, bir deniz gibidir. Buna sahip çıkmamız ve yok olmasını engellememiz gerekiyor. Evlerimizde daha önce herkes Kürtçe konuşurken, şuan bu yüzde 5’lere kadar düştü. Bunu düşerek hareket etmemiz gerekiyor, herkese sorumluluk düşüyor” diye belirtti.
‘Sadece Türk ve Türkçe var’
Daha sonra konuşan Van Barosu Kürtçe Dil Komisyonu üyesi avukat Ali Şapkacı, “Anayasada herkes Türk olarak kabul ediliyor ve Kürtçenin eğitim dili olması yasaklanıyor. Kanunlarda sadece Türk’ten ve Türkçeden söz ediyor. Yani Kürtçe azınlık dil bile kabul edilmiyor. Uluslararası hukukta azınlık dilleri ve hakları sıralanıyor ancak Türkiye’de sadece Türk ve Türkçe var. Bunu kırmanın tek yolu dile sahip çıkmak ve günlük yaşamı anadilde yaşamaktır. Dile sahip çıkmak ve her evin bir eğitim alanına dönüşmesi gerekiyor” dedi.
‘Özgür basın önemli bir rol oynuyor’
JINNEWS muhabiri Rojda Aydın, şunları belirtti: “Asimilasyon politikalarına karşı Kürtler büyük bir mücadele verdi. Medyada durum aynıdır. Anadilinde haber yazmak ve gazetece çıkarmak bir bedel gerektiriyor. Özgür Basın bugün anadilin savunulmasında çok önemli bir rol oynuyor. Her insan kendi dilinde gazete okuyabilmeli, konuşabilmeli ve eğitim alabilmelidir.”
‘Dil nesiller arasındaki zincirdir’
Son olarak konuşan eğitimci Mehmet Kayra da, milliyetçilik geliştikçe anadile yönelik yasakların arttığını dile getirerek, ekledi: “Ancak dili yasaklayan devletler aynı şekilde ekonomik, sosyal, siyasal ve her alanda küçülüyor. Dünyadaki devletler bambaşka şeylerle uğraşırken, Türkiye dili yasaklamanın peşinde. Bir ülke, neden ‘Türkçe konuş çok konuş!’ diye bir slogan üretir. Kürtçe radyo, televizyonlar var, kitaplar basılıyor ama bu durum yaranın iyileşmesine yetmiyor. Dil, çocuk ve dede arasındaki zincirdir. Torun dedesini anlamıyorsa çok büyük sıkıntı vardır” diye belirtti.
Konuşmaların ardından forum, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
‘Dil toplumun kimliğidir’
Forumdan sonra Eğitim Sen üyeleri, basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Van Eğitim Sen Van Şube Başkanı Murat Atabay, dilin toplumun kimliği olduğunu söyledi. Atabay, “Bir dilin kaybı o dilin toplumunun kaybıdır. Bugün Kürtçe ile Anadolu ve Mezopotamya'nın kadim dilleri, yetkililerin baskıları ve kötü uygulamaları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yetkililer ana dilin yaşamın her alanında kullanılmasına engeller koyuyor. Bu da insanlar arasında cinayetlere, çatışmalara ve sorunlara neden oluyor. Günümüzde bir dilin korunmasının ilk şartı, onun kamusal alanda ayrım gözetmeksizin özgürce kullanılması ve kamu gücü tarafından desteklenmesidir. Bugün Kürt dili hâlâ resmi belgelerde bilinmeyen bir dil olarak kayıtlıdır” dedi. (Kaynak: MA)