Depremin ardından 74 kişilik ekiple Maraş’ın Andırın ilçesindeki hasar tespit çalışmalarına katılan İMO Van Şubesi’nin Başkanı Mihail Atik, “Binalar deprem yönetmeliğine göre yapılmış olsaydı yıkımın yüzde 3 veya 4’ünü yaşardık” dedi.

Maraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde şuana kadar 45 bine yakın kişi yaşamını yitirdi. Depremlerin ardından bölgedeki halkın yardımına koşan siyasi parti, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, kurum ve kuruluşlar,  örgülün dayanışma kapsamında yeniden inşa için kolları sıvadı. Van’da da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), hasar tespit çalışmaları için 74 kişilik bir ekibi 17 Şubat’ta Maraş’a gönderdi.

Bölgedeki çalışmalarda yer alan İMO Van Şubesi Başkanı Mihail Atik, ihmaller ve olası depremlere karşı nelerin yapılması gerektiğine dair konuştu.

Deprem değil ihmal öldürüyor

Ekip olarak Maraş’ın Andırın ilçesinde hasar tespit çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Atik, şöyle dedi: “Çalışma yürütürken gözlemlenen hasarlarda bir karma olduğunu fark ettik. Yani yeni yapı olup yıkılan, eski olup hasar gören yapılar vardı. Eski olduğu halde hiç hasar görmeyen yapılar da vardı. Çoğunlukta yıkılan binalar, yeni yapılan binalardı. Dolayısıyla bu durum bize şunu anlatıyor; yıkıma ya da hasara neden olan deprem değil ihmalkarlıktır.

‘Eski yapılarda demirin oksitlenmesi, betonun gevşemesi gibi hasarlar tespit ettik’

Yıkılan ve hasar gören yapılarda işçilik kusurlarının olduğunu gördük. İmar aflarıyla yapıların ruhsatlandırılması, yanlış projelendirilmesi, malzemeden kaçınması, beton dökülmesi ve kalitesine kadar onlarca kusuru tespit ettik. Bu kusurların tamamı bir araya getirildiğinde yaşanılanların yönetmeliğin gözardı edilmesinden kaynaklandığını gösteriyor. Deprem sırasında konutlarda meydana gelen kopmalar, kırılmalar ya da çatlamalar ihmalkarlığın yoğunlaştığı yerlerde meydana geldi. Bağlantı noktalarında ki sıklığın yapılmaması bu sonuçlara yol açıyor. Demir bindirme paylarının ihmal edilmesi ya da yapı çok eskidiği halde yeterince güçlendirilmediği halde af ile geçiştiriliyor olması. Eski yapılarda demirin oksitlenmesi, betonun gevşemesi gibi hasarlar tespit ettik. Kırsal kesimlerde keyfi yapıların olduğu ve hiçbir mühendislik tekniğe başvurulmadan tamamıyla geleneksel yöntemlerle yapılan yapılarında felaketlere yol açtığını gördük."

Yüzde 95’i ihmal

Yönetmeliğin, tekniğin ve mühendisliğin uygulanması halinde yıkımın bu kadar büyük olamayacağını belirten Atik, meydana gelen yıkımın yüzde 95’inin ihmalden kaynaklandığının altını çizdi. Türkiye'deki deprem yönetmeliğinin dünyada hatırı sayılı ve güçlü bir yönetmenlik olduğunu söyleyen Atik, “Eğer bu yönetmelik ve tekniğe göre Türkiye’de yapılar yapılmış olsaydı, bugün yaşanan yıkımın boyutu bu kadar büyük olmazdı. Yıkımın yüzde 3 veya 4’ünü ancak yaşardık” diye belirtti.

Editör: Ali Abbas Yılmaz