Siyasi partilerin 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere ilişkin aday belirleme çalışmaları sürerken, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) de seçim çalışmalarına coşkulu bir şekilde başladı. Yeşil Sol Parti lansmanında “Buradayız birlikte değiştireceğiz” mesajı verilirken, partinin Kadın Meclisi ve HDP Kadın Meclisi’nin yayınladığı bildirgede “Ne kadın düşmanı Cumhur İttifakı’na ne eril restorasyoncu muhalefete mahkumuz” vurgusu yapıldı.

Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Cahit Kırkazak, partilerinin hedefleri ve seçim hazırlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeşil Sol Parti’nin, toplumun ötekileştirilen kesimlerinin günümüze taşıdığı mücadele geleneğinin sürdürücüsü olduğunu belirten Kırkazak, “Yeşil Sol olarak ‘HDP’yi kapattırmayacağız’ dedik. HDP’nin felsefesinin yaşatmak için rol aldık. Amacımız, HDP’nin getirdiği ortak yaşam mücadele geleneğini ve bayrağını ileriye taşımak ve sonuçlandırmak. Bu bağlamda perspektifimiz, HDP geleneğinden bu yana sürdürdüğümüz 3’üncü yoldur, toplumu iki farklı tekçi gruba mahkum etmeden, alternatifsiz bırakmadan, demokratik cumhuriyetin inşasıdır” diye konuştu.

‘Kayyım rejimine son vereceğiz’

Başta Kürt sorunu olmak üzere bütün ötekilerin toplumsal sorunlarına çözüm bulmayı vaat ettiklerini belirten Kırkazak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birey ve devlet merkezli değil insan merkezli yerel demokrasiyi inşa edeceğiz. İnşa ettiğimiz yerel demokrasiyle halkın yönetime katılımını sağlayarak kayyım rejimine son vereceğiz.”

‘Barışçıl bir dış politika’

Yeşil Sol Parti’nin bir diğer vaadinin ise ekonomik adaletsizliğin ve yoksulluğun önüne geçmek olduğuna işaret eden Kırkazak, coğrafyanın toplumdaki tüm bireylerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek zenginlikte olduğunu söyledi. Kaynağın “beşli çete” gibi belli gruplara aktarılmayacağını ve halkla birlikte ekonomik adaleti inşa edeceklerini vurgulayan Kırkazak, “Bu coğrafyada başkalarının topraklarına, iradelerine ve sınırlarına müdahale edilmekte. Sınırlarının anlamsızlığını ortadan kaldırabilecek demokratik cumhuriyetten kastımız barışçıl dış politikadır. Türkiye’nin şu anda Rojava sınırında bulunması, sık sık Irak sınırına girmesi, İran ve Ermenistan ile yaşadığı gerginlik, dönem dönem iktidarın kitlesini konsolide etmek açısından Yunanistan ile yaşadığı gerginlik… Biz savaşı ortadan kaldıracak bir dış politikayı benimseyerek savaşa ayrılan bütçeyi sağlığa, eğitime, kültüre ayırabileceğiz. Demokratik cumhuriyeti toplumun taşıyıcı gücü olan kadınlar ve gençlerle birlikte inşa edebileceğimizi söylüyoruz. Ekolojik yaşam Yeşil Sol Parti’nin en önemli paradigması. Seçime de bu perspektifle gitmeyi vaat ettik. Hem karma hem de kadın lansmanımızda da bu vaatlerde bulunduk ve toplumu, birlikte inşa etmeye davet ettik” diye konuştu.

‘Rejim değişikliği seçimi’

Kırkazak, 2023 seçimlerinin tarihi olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Bu dönem ya Erdoğan faşizmi kurumsallaşacak, toplumu sindirecek ya da faşizm ortadan kaldırılıp 3’ncü yolla birlikte demokratik cumhuriyeti inşa etmenin yolu açılacak. Sadece iktidar değil aynı zamanda bir rejim değişikliği ve yeni bir demokratik cumhuriyetin inşası. 1923’de Lozan’da Kürtlerin tasfiye edildiği ve Kürtlere verilen sözlerin inkar edildiği, 1924 Anayasa’sının temelleri atıldı. 1923, Kürtlerin fiziksel tavsiyesinin başladığı bir tarihti. AKP-MHP iktidarı Kürtlerin statü sahibi olmasının önüne geçmek için içerde ve dışarıda her türlü kirli ilişkileri ve ittifakları sürdürüyor.”

Oy oranını yüzde 20’ye çıkaracağız’

HDP’nin Türkiye toplumunda yaşayan tüm ötekileri içinde barındıran çatı bir parti olduğuna dikkati çeken Kırkazak, “Bu Newroz’da Wan ve Amed başta olmak üzere birçok Newroz’a katıldık ve şunu gördük; şu an Kürtler de Türkiye toplumundaki diğer kesimler de Yeşil Sol’un ne olduğunu, misyonunun ne olduğunu, neler yapılacağını, nasıl yapılacağını çok iyi biliyor. Bu nedenle HDP’den Yeşil Sol’a geçerken oy kaybımız olmayacak. Aksine hem mücadeleyi hem de oy oranlarını HDP’nin bıraktığı yerden ileriye taşımak istiyoruz. HDP’nin yüzde 13,2 olan oy oranını yüzde 20’lere taşıma iddiamız var, çünkü halk bu enerjiyi ve gücü bize veriyor. Politik, neyin, neden, ne için ve nasıl yapılacağını bilen bir halk, seçmen var. Halkla beraber bu süreci inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

‘Halkımız yanına birini alarak mutlaka sandığa gitmeli’

Söz konusu seçimin Kürt siyasal hareketi açısından bir hesaplaşma ve özgürlük seçimi olacağını söyleyen Kırkazak, “Şu an HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak gibi birçok arkadaşımızın ve tüm siyasi tutsakların AKP-MHP güdümündeki mahkemeler eliyle özgürlüklerine kavuşmayacakları anlaşıldı. Bu arkadaşlarımızın özgürlüğünü halkın vereceği oylar belirleyecek. Halkımız, arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşmasını istiyorsa, yanına birini alarak mutlaka sandığa gitmeli ve iktidarı değiştirmeli” dedi.

Editör: Ali Abbas Yılmaz