SUR AJANS/ Türkiye, 14 Mayıs’ta yapılan 13’üncü Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’nde siyasi partilerin çıkardığı milletvekili tablosu netleşti. Ancak Cumhurbaşkanlığı için 14 Mayıs’ta bir sonuç çıkmadı ve 2’nci tur için 28 Mayıs’ta Erdoğan ile Kılıçdaroğlu yarışacak.

28 Mayıs için Cumhur İttifakı’nın ortaya attığı “Meclis çoğunluğu bizde. Kılıçdaroğlu gelirse de bir şey değiştiremez” şeklindeki stratejiyi bugün Erdoğan partisinin ‘Kadın Kolları Buluşması’nda da dile getirdi ve “Kılıçdaroğlu, diyor ki ne kadar borcunun varsa gelir gelmez bu borçların hepsini sileceğiz. Yav sen bir defa parlamentoda yoksun. Nasıl sileceksin? Parlamentoda 323 var, Cumhur İttifakı. Onların izni olmadan böyle bir yasal değişikliği nasıl yapacaksın?” dedi.

28 Mayıs için sahaya inen CHP’li milletvekili ve yöneticileri ise halkla buluşarak, ortaya atılan siyasi argümanları cevaplandırmaya çalışıyor.

Önceki gün Diyarbakır’a gelen CHP heyetinin arasında Anayasa hukukçusu ve İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da yer aldı. Kaboğlu’nun kentteki temasları devam ediyor. Bugün Diyarbakır Barosu’ndaki “Anayasal Bağlamda Seçme Hakkı ve Güvenceleri” başlıklı konferansta konuşmacı olarak katıldı.

Kaboğlu, Diyarbakır’da konuşurken, 14 Mayıs sonrası Cumhur İttifakı tarafından ortaya atılan “Meclis Çoğunluğu Bizde” söyleminin bir algı oluşturma hamlesi olduğunu dile getirdi.

Siyasi istikrar tablosunun Meclis çoğunluğuna bağlanılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Kaboğlu, bunun kirli bilgi olduğunu söylüyor ve Cumhurbaşkanlığı’nı aldıkları takdirde ‘yasama’ ile ‘yürütmenin’ ayrı bir şekilde işleyişe oturtulacağını sözlerine ekliyor.

Cumhur İttifakı’nın ‘Meclis çoğunluğu’ söylemi üzerinden ‘siyasi istikrar’ vurgusunun inandırıcı olmadığını belirten Kaboğlu, iktidarın önceki dönemine atıfta bulunarak şöyle devam ediyor:

“Meclis çoğunluğu bizde cumhurbaşkanlığı da bizde olsun ki işleyiş olsun. Oysa geçtiğimiz dönemde bakanların pasif tutumunu gördük tek bir elden kararlar alındı. Oysa meclis çoğunluğu ve Cumhurbaşkanlığı onlardaydı.

2018’de cumhurbaşkanı yardımcısı ve 16 bakan ile göreve başlayan Erdoğan, bu süreçte bakanlık sayısını 17’ye çıkardığı gibi bakanlıklarda 9 defa değişiklik yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı iki defa değiştirildi. Geçen 5 yılda 4 farklı Merkez Bankası Başkanı görev yaptı. Meclis çoğunluğu, siyasi istikrar açısından bir koşul olmadığı gibi mevcut tabloda hiçbir siyasi partinin tek başına çoğunluğu da bulunmamakta.

28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna giderken kimi çevreler, cumhur blokunun milletvekili sayısı üzerinden istikrar ve istikrarsızlık söylemi üretmekte. Hemen belirtilmeli ki Meclis çoğunluğu, yönetimde istikrar veya istikrarsızlık etkeni değil.

Yürürlükteki Anayasal kurguda Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine tek başına sahip. Örneğin; Kararnamelerle norm koyma, yüksek yargıya üye atama ve bakanlar ile üst düzey kamu yöneticilerini belirlemek vb. geniş yetkileri var. Kaldı ki Anayasa’ya sadakat andı içen vekillerin yasama faaliyetlerinde bireysel kanaatlerinin oluşamayacağı zannı, makama haksızlık olur.

Eğer Meclis Anayasa’ya aykırı yasa oylarsa, kamu yararı ihlal eden yasa oylarsa Cumhurbaşkanı’na geri gönderme yetkisi tanınıyor. Bu bir geçiş süreci olacak. Eğer Yürütme Millet İttifakı’na geçerse Meclis’teki sayısal çoğunluğun da farklılaşabilme ihtimali var.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz