Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Büyükşehir adayı Ahmet Türk, KRT’te katıldığı programda Kürt meselesinin çözümünde CHP’nin yeterli güce sahip olmadığını söyledi.

Devlet içinde Erdoğan’ın etkin olduğunu ve CHP’nin Kürt sorununun çözümü noktasında istese de bir adım atamayacağına vurgu yapan Türk, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin devlet içinde güçlü ayakları yok. Çözmeye kalksa bile engellerler. Çünkü öyle bir yapı oluşmuş ki, tamamen devleti esir almış, Türkiye’yi esir almış bir yönetim biçimi var” dedi.

2 ilde Doktor ve hemşirelere operasyon: 38 gözaltı 2 ilde Doktor ve hemşirelere operasyon: 38 gözaltı

‘Kürtlerin hak ve özgürlüklerini sahiplenecek CHP’de bir yapı olduğunu düşünmüyorum’

KRT’de değerlendirmelerde bulunan Türk, şu ifadeleri kullandı: “Erdoğan en büyük düşmanlığı Kürtlere yapan bir lider.  Bir zulüm politikası yürütüyor. Biz bunun farkındayız. Burada Cumhuriyet Halk Partisi’nin devlet içinde bir gücünün olmadığını, istese bile bunu başarabilecek bir yapının içinde olmadığını ifade etmeye çalıştım. Bugün devletin bütün kurumları Erdoğan’ın kontrolü altında. Bunu değiştirmek, veyahut CHP’nin Kürt sorununun çözmek gibi bir anlayışla ortaya çıkması halinde bunu çözebilecek bir güce sahip olmadığını ifade etmeye çalıştım. Bunun görülmesi gerekiyor. Anlatmak istediğim bu. Bugün Kürtler üzerinde en büyük zulmü yürüten bugünkü iktidardır. Sadece burada değil, Rojava’da, Suriye’de, dünyanın neresinde bir Kürt varsa orada Kürt düşmanlığı üzerinden yürütülen bir politika var. Ben bir gerçeği ifade etmeye çalıştım. Sosyal demokrat parti olduğunu söyleyen bir parti en sağ tarafa kadar savruluyorsa bunun çözme kabiliyeti olmaz. Bunun lideriyle de ilgisi yok. Sayın Özgür Özel, evet, demokrat bir insan, sosyal demokrat bir insan, buna inanıyorum. Ama parti içinde Kürtleri kucaklayacak, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini sahiplenecek Cumhuriyet Halk Partisi’nde bir yapı olduğunu düşünmüyorum. Yani, tarihi geçmişiyle bugüne geldiğimizde Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kürtlerle ilgili en ufak bir yaklaşım biçimini gösterdiğini bugüne kadar görmedim. 100 yıllık cumhuriyet tarihine baktığımızda, cumhuriyetin kuruluşundan sonra Kürtlerin inkarı üzerinden bir siyaset yürütülmüş. Bugün Kürtler eğer Cumhuriyet Halk Partisi’ne uzak durmuşlarsa, geçmişten bugüne kadar bunun tarihi arka planı var, tarihi nedenleri var. Bunu anlatmaya çalıştım. Erdoğan’ın devlet içinde güçlü olduğunu ifade etmeye çalıştım.  Devlet isterse çözer ama çözme, çözecek gibi bir beklentimiz yok. Ama sonuçta bu sorunun çözümü konusunda bütün gücümüzle ısrarlı olacağız. Çözüme açık olduğumuzu, barışçıl bir sürecin gelişmesi için, Kürtlerin beklenti içinde olduğunu ifade etmeye çalıştım. Yani bunu çözecek diye bir şey söylemedim. Ama diyorum ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin devlet içinde güçlü ayakları yok. Çözmeye kalksa bile engellerler. Çünkü öyle bir yapı oluşmuş ki, tamamen devleti esir almış, Türkiye’yi esir almış bir yönetim biçimi var. Çözecek gibi bir beklenti içinde değiliz ama keşke olsa diyoruz. Çünkü bizim beklentimiz budur. Halkımızın adil, eşit bir yönetime kavuşmasıdır. Bunun mücadelesini veriyoruz. Meseleye sadece İstanbul seçimi üzerinden bakmıyoruz. Yerel seçimler üzerinden meseleye bakmıyoruz. Gelecekle ilgili yeni bir anlayışın, yeni bir paradigmanın ortaya çıkması konusunda ısrarlıyız.”

Editör: Ali Abbas Yılmaz