Bana sor, herif-i naşerifleri…

Sabahın köründe kayısı suratlı  kör sabahlarlarla  uyanıyorsak hâlâ adaletsizliğe/açlığa  ve pide gözlerimizi, üşürken sensizliğe açmak zorunda kalıyorsak sevgilim ! Bana sor, herif-i naşerifleri, şerefsizleri....

Sevdiğim açtık ellerimizi ve öyle bir duadayız ki meleklerle;  nasıl içten "Allah senin de şerefsizlerin  de belasını versin sevdiğim." diye yalvarıyoruz bana sor.... Sen de zalimsin ya en az o zalimler kadar....

Susuyorsak, sesimiz de üstelik çıkmıyorsa ve korkuyorsak ; sanma ki bu korku ve sensizlik bir ömür sürecek ey sevgilim!!!

Hâlâ bir elimizde sevgilinin elleri ve bir elimizde de eksilse de paramız  ; cebimizde az bir sevgilimiz ve  az olsa da ekmek arası umudumuz/paramız var delik deşik olmuş bedenimizin umut mezarlığında....

İran'daki İylam bölgesinde 5.2 şiddetinde deprem olmuş... Zalim sevgilinin yandaş kaküllerinde kurduğu bir haber kanalında, alt yazıda ,geçiyor başından gökyüzünün  eksi ve ekşi erik tadındaki bulutlar eşliğinde...

Ben eskiden bilmez idim 5.2 şiddetindeki depremin büyük ve önemli bir deprem olduğunu... Sen gittiğinden beri en küçük rihterler bile kalbimde en şiddetli rüzgarlara kardeş.

Şimdi sen yoksun ya ... Her gün depremler oluyor kalbimin tusunami bölgelerinde... Nedense hiçbir haber kanalı haber yapmıyor ve yazmıyor artık  hiçbir gazete...Bir yerel gazete dışında...O da ölü ve yaralı yok diyor...Bir de bana sor, diyor bir Ahmet Selçuk İlkan bestesinde  Ferdi Tayfurla... Bana sor!!!!!

".......Uykusuz gecelerin sabahını bana sor

Yarım kalan aşkımın acısını bana sor

Uykusuz gecelerin sabahını bana sor

Yarım kalan aşkımın acısını bana sor

Bana sor yalnızlığı, ayrılığı bana sor

Mutluluğu bilirsin, mutsuzluğu bana sor

Bana sor yalnızlığı, ayrılığı bana sor

Mutluluğu tanırsın, mutsuzluğu bana sor

Yıkılan yuvaların sonu gelmez yolların

Yaşanmamış yılların eyvahını bana sor

Yıkılan yuvaların sonu gelmez yolların

Yaşanmamış yılların eyvahını bana sor......"

Bana sor, yüreğimdeki tellere takılan ah'ları...

Düşmanıma varamayan oh, şekerpare ohhh ohh'ları !!!Ah peyker nah'ları....

Ve Aşık Mahzuni Şerif' in zalimin ardı sıra Yuh yuh'larını.....

Bana sor, dünyada hızla yayılan aşı faşizmini ,aşı ırkçılığını....

Bana sor, pandemi eğitiminde yetişen suçladığınız Z kuşağının sizden nasıl daha zeki olduğunu ve bu eğitimsizliğin bu karanlık Dünya'nın tek sebebinin siz olduğunu....

Bana sor, yoksulluğun dibinde  patates, soğan olduğunu  ve nasıl güle güle denileceğini.....

Bana sor, Deniz Hıyar'larının yasa dışı yasalarla  nasıl yok edildiğini, üç kuruş para  için ve denizlerin dalgasıyım şarkısının nasıl denizlerin salyasıyım diye değiştirildiğini... Marmara'nın bile insanın yalanlarına dolanlarına artık dayanamayıp müsilaj denilen içindeki dertleri nasıl  kustuğunu....

Bana sor, Uğur Mumcu, Taner

Kışlalı, Abdi ipekçi ,Hrant Dink, Ali Gaffar Okanların nasıl ve niçin yok edilmesi gereken kırmızı bülten bir tehlike olduklarını ve yetmedi Tahir Elçinin neden öldürüldüğünü....

Bana sor, adaleti, adaletsizliği; tecavüzcüye şerefsiz diyenlerin nasıl yargılandığını....

Bana sor, mafya -devlet -çete ilişkilerini.. Bana sor mafya bozuntularına değil...

Bana sor, herif-i naşerefleri...

Bana sor, Fenerbahçe'nin neden aşkımız olduğunu ve en çok sevenin kurban olduğunu ve saçlarımıza nasıl ak güller düştüğünü...

Bana sor, intihara çiçek açan sanatçıların gramafon yalnızlıklarını...

Bana sor, İstanbul Sözleşmesini, Gezi Olaylarını, Kobani Günlüklerini, kadına çocuğa şiddetini

Bana sor, tecavüzcülerin serbest gezdiği, tecavüz suçtur diyenlerin neden yargılandığını...

Ban sor, domuzu haram diye yemeyenlerin haramı domuz gibi nasıl yediklerini...

Bana sor; Hasankeyf’i, Soma'yı, Rize'yi ve kardeşlerinin akıbetlerini...

Bana sor, çocuklarımızı, hüzünbaş geleceğimizi, sevişmesiz aşklarımızı  pudra şekerleriyle nasıl zehirlediklerini....

Ban sor ve sadece bana İnan, bana..Ama gözaltına almadan, mahalle baskısı kurmadan ve Filistin askılarında işkence yapmadan...Nasılsa ikimiz de İsrail'e karşı yaşasın Filistin diyoruz ya. Bana sor, ben sana abi kardeş hepsini tek tek anlatırım...

Ve sevgilim; gözlerimin içine bak da öyle bana  sor ,aşkın sevginin ne olduğunu. Seni nasıl sevdiğimi bana sor, milyon kere yeniden yeniden Allah belanı versin sevdiğim, diye beddua etmeden...