SUR AJANS- Dinci gerici kalabalıklara yaptırılan Madımak Katliamı Berlin’de lanetlendi. AABK-AABF ve Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi tarafından organize edilen ve kardeş kurumlar tarafından desteklenen anma yürüyüşü AABF Kuzey Bölge İnanç Kurulu Başkanı Haydar Akdağ Dede’nin verdiği gülbenk ve Elif Mor-Yeliz Aksoy yönetimindeki Cemevi Semahçılarının, Mehmet Bolat’ın deyişleri eşliğindeki semahlarıyla başladı.
Semahın ardından BAT-Cemevi adına ve destekleyen kurumlar adına ortak basın açıklamasını Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yüksel Özdemir yaptı.
“Ya beraat ettiler ya da firar”
Özdemir Madımak Katliamı’nın üzerinden yıllar geçmesine karşın hafızalardaki acının yerini halen koruduğuna dikkat çekti.
Özdemir şunları ifade etti:
“Katliamı gerçekleştirilenler yıllarca adaletten kaçırıldı. Ağır cezalar alan firari sanıklar yıllarca yakalanamadı. Son olarak zaman aşımıyla yargılanmaktan kurtuldular. Olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 130’a kadar çıkmış, yakalananlar “Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak” suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 1 yıl boyunca yargılandı. “Sivas davası” olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15’er yıl, 3 sanık 10’ar yıl, 54 sanık 3’er yıl, 6 sanık 2’şer yıl hapisle cezalandırıldı. Yargılananlardan 37’si ise beraat etti. Takip eden yıllarda Yargıtay DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998’de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu. Usul eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002’de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu. Geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33’e düştü. Sivas Katliamı’nın kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997’deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı.
“Dönemin siyasi sorumluları mağdurları hedef gösterdi”
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in katliamın ardından sarf ettiği, “Çok şükür, otel dışındaki vatandaşlarımız bir zarar görmemiştir” sözleri ise Türk siyasi tarihinin sayfalarına girdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş. Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı var” açıklaması da tepki çeken sözler arasında yer aldı.
Dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise yaşananlardan dolayı “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir” diyerek Aziz Nesin’i suçladı.
“Zaman aşımını kabul etmiyoruz”
Madımak Katliamı’nın üzerinden 31 yıl geçti ama bu katliamın arkasındaki asıl suçlular ortaya çıkarılmadı. Madımak Katliamı’ndaki devletin rolü ortaya çıkarılmadı, hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Kurulan Madımak Katliamı Hafıza Merkezi bir toplumsal yüzleşme çağrısıdır. Madımak Katliamı’nı konuşmak aynı zamanda bu ülkede yaşanan diğer tüm katliamları, toplu öldürmeleri, siyasi cinayetleri konuşmak demektir. Katliam günü sokakları dolduran çoluk çocuk binlerce insan ‘yakın’ diye bağırdı ve büyük bir suçun parçası oldu. Bu olay nasıl oldu, bu topluluğun sokağa bu şekilde çıkmasını sağlayan ideolojik altyapı nedir, bu sosyolojik altyapıyı kim nasıl örgütledi, bunlarla herkesin yüzleşmesi gerekir. Bu toplum, bu coğrafyada yaşanan bütün katliamlarla yüzleşmediği sürece bunların yenilerinin yaşanmasına ortak oluyor demektir.”
Semah dönüldü
Özdemir’in ardından ise söz alan Yeşiller Partisi Berlin Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Dr. Bahar Haghanipour ve Alman Sol Parti Temsilcisi Pascal Meiser konuşma yaptı. Alevilere ve farklı kimliklere yönelik katliamlara dikkat çeken Haghanipour ve Meiser, bu katliamların asla unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek, her zaman Alevilerle ve öteki kimliklerle dayanışma içinde olacaklarını vurguladı.
Yapılan konuşmaların ardından binlerce kişi katledilen 33 insanın fotoğraflarını ve dövizleri taşıyarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında sık sık katliamı lanetleyen sloganlar atan binlerce kişi, cemevi binası önüne geldi.
Yürüyüş sırasında ve cemevi önünde Cemevi Gençlik Kurulu BDAJ ile Alevi Yüksek Okul Öğrencileri Birliği BDAS adına konuşmalar yapan Eylem Düzgün, İlayda Çakır ve Bensu Akkuş, Alevi gençler olarak Madımak ve diğer Alevi katliamlarını unutturmayacaklarına dikkat çekti.
Yapılan konuşmaların ardından semah dönüldü ve AABF Kuzey Bölge İnanç Kurulu Başkanı Haydar Akdağ Dede’nin verdiği gülbenkle anma sona erdi.