SUR AJANS - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı değerlendiren CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik, kararın siyasi bir karar olduğunu belirterek “Korkunun ecele faydası yoktur. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye hak, hukuk, adaleti getireceğiz” dedi. Atik, bölgedeki kayyum atamalarının keyfiliğine vurgu yaparak da şunları söyledi: “Allah billah aşkına yüzlerce belediye başkanını aldınız, bunların hepsi mi suçlu? Tek suçları HDP’li olmaları. Tek suçları güçlü olmalarıydı.” CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası ve siyasi yasak kararını Sur Ajans’a değerlendirdi. İmamoğlu’na hakkında verilen kararın siyasi olduğuna vurgu yapan Atik, bölgedeki kayyum atamalarına da tepki gösterdi. CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik ‘Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu davanın arkasında olacağız, takipçisi olacağız’ AK Parti iktidarının yargıya müdahale ettiğini ifade eden Atik, şöyle konuştu: “Korkunun ecele faydası yoktur. Ne yaparlarsa yapsınlar bu ülkeye hak, hukuk, adaleti getireceğiz. Ve bu ülkeye hak, hukuk, adalet gelecektir. Bize göre bu siyasi bir karardı. Zaten kararı veren savcıyla hakim AKP ailesinde olan 2 adliye mensubu. Bunlara görev verildi, bunlar da görevlerini yaptılar. Bundan dolayı ciddi bir haksızlık, zulüm vardır. Bazı şeylerin önünü kesme anlamında artık bunların akıl yitirmesidir. Artık ne yaptıklarını bilmiyorlar, her taraftan saldırıyorlar. Ne söyledi İmamoğlu, ne söyledi de bu suçu aldı? Her gün Süleyman Soylu küfrediyor, hakaret ediyor, zulüm ediyor. Mecliste, dışarda, her yerde insanlara hakaret derecesinde cümleler kullanılıyor. Kardeşim bu suçta bu suç değil mi? Yani bir ‘ahmak’ demiş ve bir ‘ahmakla’ ilgili bu ciddi bir haksızlıktır. Biz bunu kabul etmiyoruz, siyasi bir karardır. Savcıyla hakim de AKP ailesinde olan 2 tane mensuptur. Onun için biz buna karşı direneceğiz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu davanın arkasında olacağız, takipçisi olacağız.” ‘Siz hakaret ediyorsunuz, size bir şey yok’ İktidar kanadında İmamoğlu’na verilen karardan rahatsız olduklarına yönelik açıklamaları ve İmamoğlu’nun Saraçhane çıkışını tiyatroya benzetmelerine ilişkin Atik, şunları söyledi: “Eğer bu bir tiyatroysa, savcı ve hakim kendi aile mensupları. Onlarla hareket eden, onların getirdiği insanlar. Bu insanlara şunu diyebilirdi: ‘Hak neyse onu yapın’. Çünkü zaten her konuda müdahale ediyorlar. Biz burada ayrı bir şey istemiyoruz. Gerçekten bir suç teşkil ediyorsa hay hay baş göz üstüne. Siz hakaret ediyorsunuz, size bir şey yok. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklamasını ben bizzat izledim. Yani suç teşkil edecek bir şey yok. Bu bir günah çıkartmaktır. Yani, işte ‘biz de karşıyız’. Zaten böyle söyleyecekler. Vatandaşa kendilerini bu şekilde izah edecekler. Bunun aksini söyleyecek değiller ya. Biz ceza verdirdik diyecek bir durumları olmaz. Rahatız olacaklarını söyleyecekler, işte ‘yargının kararıdır, saygı duymak lazım’ anlamında açıklamalarda bulunuyorlar. Bu külliyen yalandır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz yine de her şeye rağmen adalete, yargıya güveniyoruz. İnşallah adalet yerini bulacaktır.” CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik ‘Yüzlerce belediye başkanını aldınız, bunların hepsi mi suçlu?’ Atik, Bölge illerindeki belediyelere atanan kayyumlara ilişkin de şu ifadeleri kullandı: “Bunlar kendilerine ters gelen en ufak bir cümleyi bile bir hedef haline getiriyorlar. Onun için, suçluyorlar, suçlu duruma getiriyorlar, yargılatıyorlar ve cezaevine atıyorlar. Ben şuan cezaevinde olan arkadaşların çoğunu tanıyorum, kimin ne suçu var? Selahattin ne yaptı? Selçuk mızraklı ne yaptı? Milletvekillerimiz ne yaptılar, suç mu işlediler, dağa mı gittiler, insan mı öldürdüler, kaçakçılık mı yaptılar ne yaptılar? Sadece düşüncelerini dile getirmişler, eylemsiz bir şekilde. Dünya diyor, Avrupa, Amerika diyor, bu insanlar suçsuz bırakın. Buna rağmen yok, ‘biz bunları içeride tutacağız’. Yani, senaryoysa bu onların senaryosudur. Onlar kendilerine göre ülkeyi dizayn etmeye çalışıyorlar. Biz bunun karşısında olacağız. Bölgeye atanan kayyumlar hepimizin malumu. Tamam, suçlu olanları ha keza; bir belediye başkanı suç işlemişse alın görevden. Ya Allah billah aşkına yüzlerce belediye başkanını aldınız, bunların hepsi mi suçlu? Tek suçları HDP’li olmaları. Tek suçları güçlü olmalarıydı. Tek suçları, karşılarında her zaman bu bölgede olan bir parti vardı. Bundan dolayı pasifize etmek, güçsüzleştirmek; işte ‘genel başkanınızı içeri atıyorum, halkın iradesini tanımıyorum’ vs. Bizim düşüncemiz budur. Halk neredeyse, halkın iradesi neredeyse biz halkımızın yanında oluruz. Biz kayyumla idare edilen bir il, ülke istemiyoruz. Biz halkın iradesine sahip çıkarız ve her konuda onların yanında oluruz.” ‘Artık bu faşizan zihniyete karşı tek yumruk olalım’ Atik, son olarak yurttaşlara çağrıda bulunarak şunları dile getirdi: “Vatandaş elini vicdanına koysun. Vicdanıyla konuşsun, ağzıyla değil. Bu mesele hepimizin meselesidir, ülkenin meselesidir. AKP’linin de meselesidir, Kürdün de meselesidir. CHP’linin de meselesidir. Bu ülkede yaşayan tüm insanların sorunudur. Çocuklarımız artık yatağa aç giriyor. Babalarımız evlerine ekmek götüremedikleri için ağlıyor. Analarımız isyan ediyor. Emeklimiz, memurumuz ha keza. Bunu görmezden gelmek bana göre vicdansızlıktır. Benim durumum iyidir, ekonomik olarak belli bir yerdeyim, sıkıntım yoktur. Ya Allah billah aşkına vallahi bu ülke batarsa hep birlikte batarız. Onun için vatandaşın, halkın elini vicdanına koyması lazım. Artık bu faşizan zihniyete karşı tek yumruk olalım. Biz bu önde ciddi çalışmalar yapıyoruz. Sahadayız, ev ev geziyoruz. Hane hane, esnaf esnaf geziyoruz. Herkese anlatıyoruz. Bu bir vebaldir. Ben bir Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olarak değil, bir vatandaş olarak diyorum ki, herkes Allah rızası için elini vicdanına koyarak karar versin. Çünkü bu seçim ölüm kalım seçimidir. Ya bu ülke batacak veya bu ülkeye Genel Başkanımızın açıkladığı vizyon çerçevesinde güçlü bir kadroyla, güçlü bir ekiple ülkeyi bu sıkıntıdan, darlıktan, açlıktan, sefaletten kurtaracak bir projeyle inşallah bu işin üstesinden geliriz ve ülkeyi selamete kavuştururuz.”