SUR AJANS/Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri Derneği (DİM-DER) İnşaat sektöründeki kontrolsüz zamlara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan DİM-DER Başkanı Aziz Elaldı, inşaat sektöründe üretici konumda olan firmalara ve bankaların bölge müdürlerine yüklendi. Diyarbakır’daki müteahhitler şuana kadar benzerine rastlanmayan bir basın toplantısı düzenledi. Diyarbakır’da Plaza Otel’de inşaat müteahhitlerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan DİM-DER Başkanı Aziz Elaldı’nın hedefinde “bankaların bölge müdürleri, yapı denetim ve beton firmaları” vardı.

“Bankaların tavrının ‘Yeni Evim Kampanyası’nda değişmesini bekliyoruz”

Geçtiğimiz gün açıklanan ‘Yeni Evim Kampanyası’na değinen Elaldı, “Orta gelir grubuna yönelik açıklanan konut kredisi paketini anlamlı buluyoruz. Bir nebze de olsa sektöre bir nefes olacağını düşünüyoruz. Ancak yaklaşık 2-3 ay önce yarım kalmış inşaatlara ilişkin buna benzer bir paket açıklanmıştı. Fakat o dönemde bankaların kredi kullandırmama tavrından dolayı sektördeki herhangi bir arkadaşımız o bu paketin kredisini kullanamadı. Biz şuan bankacılarla konuşuyoruz. İnşallah bu paketle ilgili tavırları farklı olur. Bu farklı tavrı bekliyoruz” dedi.

“Bölge müdürleri tavır değişikliğine gitmezse bunu ırkçı yaklaşım olarak algılayacağız”

İnşaat sektörünün temsilcileri olarak bankalar tarafından ciddi engellemelere maruz bırakıldıklarının altını çizen Elaldı, bankaların bölge müdürlerinin bölgesel ayrımcılık yaptığına vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradaki bölge müdürlükleri ciddi anlamda negatif ayrımcılık yapılarlar. Eğer bu arkadaşlar, tavırlarını gözden geçirmezlerse bu bölgeye yaptıkları yaklaşımları ırkçı yaklaşım olarak algılayacağız. Bu sözlerin muhatabı kendilerini çok iyi biliyor. Eğer onlar da bu anlamda geri adım atmazlarsa kendilerini yine aynı şekilde basın huzurunda ‘o bölge müdürlüklerini’ ifşa edeceğiz. Arkadaşlarımızın teminatlarında olsun, krediye ulaşımında olsun, alabildiğince zorluk gösteriyorlar. Zaten üretici firmalarımız kendi bölgesel ekonomik sorunlarından dolayı zor savaşında. Ve bankaların hiçbir katkısı olmadığı gibi aksine bize karşı çok negatif ayrımcılıkla işlerimizi baltalamaya çalışıyorlar. Buradan onlara sesleniyoruz. Herkes ona göre tavrını ortaya koysun. Çünkü biz üretici firmalarız, istihdam yaratıyoruz, vergimizi veriyoruz, emeğimizi koruyoruz. Bu bölgenin ve Diyarbakır'ın lokomotifiyiz. Bize ona göre davranmaları gerektiğini söylüyoruz.”

Diyarbakır ile İzmir’i kıyaslayan Elaldı: Yapı Denetim’de fiyatlar bölgeye göre değişmeli

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Yapı Denetim’e değinen Elaldı, İzmir ile Diyarbakır’ı kıyasladı ve iki kentteki konut fiyatına dikkat çekerek, şöyle devam etti, “Yapı Denetim firmalarının bölge üreticilerine intikamvari yaklaşımları, tavırları bizi rahatsız ediyor. Biz onlardan bir imza alana kadar 10-20 gün boyunca peşlerinde koşuyoruz. Çok basit hal olması gereken işler o intikamvari tavırlardan dolayı sekteye uğruyor ve fiyatlar fahiş bir düzeyde. Bununla ilgili bakanlıkla görüşmeler yapıyoruz. Bununla ilgili en önemli talebimizin de başında bölgesel farklılıkla fiyatların oluşturulması yer alıyor.  Örneğin İzmir’deki Yapı Denetim belki biz çok etkilemez ama buradaki işlerimizde bizi etkiliyor. İzmir’de 30 milyona satılan bir daire ile Diyarbakır’da 3 ile 5 milyona satılan dairelerdeki metrekare yapı fiyatları aynı. Bunun bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Bununla ilgili gerekli girişimlerde bulunduk ve bulunacağız. Ayrıca tüm sıkıntıları biz çekiyoruz ama fatura kısmı arsa sahiplerine kesiliyor yani biz faturadan da faydalanamıyoruz.” Üretici firmaların fiyat artışlarına eleştirilerini sıralayan Elaldı, beton firmalarının Diyarbakır’da fahiş oranda zam yaptığını ve tutumlarından vazgeçmesi için bir hafta süre verdi. Beton üretici firmaların yılbaşında yaptığı zammı geri çekmemesi durumunda bünyesinde bulunan müteahitlerle kente beton üretimi yapılan tesisleri inşa edeceklerini söyleyen Elaldı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zalimce zamlar. Dolara, Euro'ya veya petrole gelen zamlardan 300 kat fazla zam yapıyorlar. Bizim de alım gücümüz kalmadı. Bizim kanımızı emmeye çalışıyorlar. Ama şunu iyi bilsinler ki biz bunu yazıyoruz bir kenara. İleriki zamanlarda üretici firmalar bizim tavrımızı net olarak görecekler.

“Betona yılbaşı zammı, hükümet yetkililerini uyarıyoruz”

Beton üretici firmaları ile ilgili de ciddi anlamda sıkıntılarımız şikâyetlerimiz var. Bilhassa Diyarbakır'da. Önceki gün bir zam furyası ile karşılaştık. Neymiş efendim yeni yıla zamla giriyoruz. Zaten sermaye mağdur. Bir tarafta normal memura yüzde 25 zam geliyor. Sermayenin ödediği paraya %65 zam geliyor, asgari ücrete. Zaten bu anlamda bizim mağduriyetlerimiz var. Doğalgaza indirim varken, elektriği indirim varken, birçok noktada zamlar durdurulmuşken, beton firması bu kadar zam yapıyorum diyor. Mazota benzine doğalgaza indirim gelirken indirimi uyguladınız mı? Hayır uygulamadınız. Biz bu anlamda bütün devlet yetkilileri ne de uyarıyoruz diyoruz ki inşaat sektöründeki fırsatçı üretici firmaları da görün.

“Urfa’da 850 liraya beton döküyoruz, Diyarbakır’da 1300 lira”

Biz DİM-DER olarak Türkiye'nin her yerinde iş yapan arkadaşlarız. Biz Urfa'da 860 lira beton dökerken, Diyarbakır'da 1300 liraya biz beton dökeceğiz. Bunu nasıl açıklayabilirsiniz? İzmir'de 950 liraya ben beton döküyorum burada bana 1300 lira beton döktüreceksiniz. Bunun nasıl bir açıklaması var biz bu anlamda hem devlet yetkilerimizi hem de beton firmalarımızı uyarıyoruz bu zamları bir an önce geri almaları gerekmektedir.

“Kendi beton dökme firmamızı kurarız, bize bunu yaptırmasınlar”

Biz de kendilerine pazartesi gününe kadar bir zaman veriyoruz. Pazartesi gününe kadar da bu zamlardan geri adım atmazlarsa bir haftalık beton dökmeme eylemi yapacağız. Be bu da sonuç almaz ise bizim 300 tane üyemiz var. 300 tane üyemizin iş hacmi devasadır. 300 tane üyemizin çarpanı beştir. Yani her bir üyemizin 5 tane firması vardır. Biz gerekirse bir araya gelip kendi beton firmamızı bu memlekette kuracağız ve karsız kendi üyelerimize betonumuzu döktüreceğiz. Sektörel olarak diyoruz ki; emlakçisi da kendi işini yapsın, kendi işini yaptığı için parasını kazansın. Biz böyle hunharca yaklaşmıyoruz. Biz istersek emlak sorunu da kendi satış ofislerimiz de çözebiliriz. Bize bunları yaptırmasınlar. Herkes kendi ekmeğini yesin diyoruz.”

“TÜİK’in ÜFE oranları gerçeği yansıtmadığı için 100 milyonluk işte 12 milyon lira zarar ediyoruz”

Elaldı’nın ardından konuşan DİM-DER’in Kamu Taahhüt Müteahhiti Cihan Günay ise TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığına atıfta bulunarak Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) verilerinden dolayı zarar ettiklerini söyledi. Günay, “Demin başkanımızın konuşmasında söylediği ‘beton’ kalemi inşaat sektöründeki 2 bin kalemden sadece biri. Yeni asgari ücretle birlikte sadece bir işçinin SGK maliyeti bize 3 bin 700 liraya mal olacak. Biz asgari ücretin zamlanmasına karşı değiliz. Ama bunlar da yapılırken TÜİK'in verileri de gerçeği yansıtması lazımdı. Bizim geçen ayla bu ay açıklanan üretici endeksler ortalamasını söylüyorum yüzde 10-12. Yani 100 milyonluk bir işte biz ortalama bir 12 milyon lira eksiğe girdik. Geldiğimiz noktadaki durumlar birlikte yeni yılda bu daha da artacaktır.  Zaten 2022'nin sonlarında fahiş fiyatlar, sürekli zamlar kapımızı çaldı. Belli artışlar, belli maliyetler olmuştur. Ama taahhüt işlerinde de en azından TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmasını istiyoruz. Bu da bir nebze bizim yaramızı saracaktır.”

Editör: Haber Merkezi