SUR AJANS - DTSO ve DİMDER işbirliği ile yapılan Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri İstişare toplantısında konuşan DİMDER Başkanı Aziz Elaldı, inşaat sektörünün sorunlarına değindi. Elaldı, “Taahhüt sektörü en kanayan yaramızdır” derken, Diyarbakır’da arsa oranlarının çok yüksek olduğunu ve bunun da imar planları ve şehir planlamasıyla ilgili olduğunu ve yapı denetim ücretlerinde bölgesel farklılıkların göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile DİMDER işbirliğiyle Diyarbakır İnşaat Müteahhitleri İstişare toplantısı yapıldı. 
Demirok Tesislerinde yapılan toplantıya iş insanları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdal Avşar, Kürtçe olarak yaptı. 
Ardından DTSO Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tazgel bir konuşma yaptı.
‘Kendini değişime kapatan hiçbir işletmenin yaşama şansının olmadığını biliyoruz’
Tazgel, 2 Ekim 2022 tarihinde yapılan DTSO seçimlerinde oy kullanarak destek sağlayan komite üyelerine teşekkür ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “21. yüzyılda yeni ve çok farklı bir ekonomik çağa girdiğimizin farkında olmalıyız. Ve ona göre ekonomik faaliyetlerimizi planlamalıyız. Ekonomik parametrelerin sürekli değişkenlik arz ettiği, rekabet koşullarının sürekli değiştiği, farklılaştığı bir dünyada kendini değişime kapatan hiçbir işletmenin yaşama şansının olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle yatırımcılarımızın sınır tanımayan ekonomik hareketliliğe ayak uydurması, uluslararası rekabet şartlarına uyum sağlayacak bilgi ve donanıma sahip olması oldukça önem arz etmektedir. Bizler DTSO 9. Meslek Grubu olarak; Stratejik ve coğrafi konumu itibariyle bölgesel çapta geleceğin yıldız şehirlerinden biri olmaya aday olan Diyarbakır’ın bu hedefe ulaşması adına çalışmalara hız verdiğimizi ve tüm kurumlarla iş birliği içinde geleceğin Diyarbakır’ı için çalıştığımızı belirtmek istiyorum.” 
‘Diyarbakır’ın sürdürülebilir kalkınması için…’
Sektörde yaşanan sorunların ve çözüm önerilerinin Odaya iletilmesi durumunda destekçisi ve takipçisi olacaklarını ifade eden Tazgel, şunları söyledi: “Diyarbakır’ın diğer illerden daha farklı özellikleri ve zorlukları olduğu konusunda sanırım hepimiz hem fikiriz. Özellikle inşaat sektöründe birçok yasal düzenlemeyle, mevzuatlarla karşılaşmaktayız. Bu uygulamalar elbette zaman zaman bizleri de sizleri de zorluyordur. Ancak bir gerçek var ki, ortada bir haksızlık varsa o haksızlığı ortadan kaldırmak adına üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Şunu da belirtmek isterim ki, Diyarbakır’ın sürdürülebilir kalkınması için; Diyarbakır’daki meslek odaları, STK’lar, Kamu kurum ve kuruluşları ile bu şehrin tüm dinamikleri uyum içinde bir arada çalışıp çaba sarf etmek zorunda. Aksi durum Diyarbakır’ın ekonomik durumunun zayıflaması, işsizliğin artması ve yoksulluğun derinleşmesi demektir. Bu noktada üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız ve bunun için ciddi bir çaba içerisindeyiz.” Tazgel’in ardından DİMDER Başkanı Aziz Elaldı konuştu. Elaldı, inşaat sektöründe yaşanan sorunlara ve bu sorunların çözümü konusunda verdikleri çabalara değindi. 
DİMDER’in gençliğin dinamik enerjisiyle niteliğini daha da yükselttiğine işaret eden Elaldı, Diyarbakırlı iş insanlarının bulundukları her alanda derneklerine sahip çıktıklarına vurgu yaptı.
‘Taahhüt sektörü en kanayan yaramızdır’
DİMDER’in inşaat sektörünün sorunlarının çözümü konusundaki çabalarına değinen Elaldı, sektörde yaşanan sorunları birçok alanda ülke gündemine taşıdıklarını belirtti. Sektörün ciddi anlamda kanayan yaraları olduğuna dikkati çeken Elaldı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkede kontrolsüz yapılan zamların canımızı ne kadar acıttığını gösterdik ve üretici firmalara gereke mesajı ilettik. Bu anlamda çok üst düzeyde muhatap alındık. Taahhüt sektörü en kanayan yaramızdır. Çünkü bugün yapıla birim fiyatlarla Şubat ayında verilecek birim fiyatlarla bile şuan iş yapan arkadaşlarımız çok zor durumdalar. Bu noktada yeni kararnameler bekliyoruz. Sicil affından tutun, yeni fiyat farklarından tutun bunlarla ilgili çalışmalar yürütülüyor. Ama taahhüt sektörü Türkiye’yi inşa eden sektördür. Yoları, barajları, binaları, devlet kurumlarını inşa eden bu arkadaşlarımız ve aramızda Türkiye’nin en yetkin firmaları var. Bizlerin de bu anlamda onlar için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam ediyoruz. Ama nihayetinde taahhüt sektörü ciddi anlamda zarar görüyor. Bu arkadaşlarımız bugüne kadar kazandıklarının yüzde 70-80’ini kaybetmiş durumdalar. Ama biz yılmayacağız. Biz Türkiye’de inşaatçılar olarak bu ülkenin inşaat sektöründe var olmuşuz. DİMDER’i kurarken de Ankara’da görüştüğümüz insanların gözünde bunu gördük. Biz inşaatta Doğu ve Güneydoğulu iş insanları olarak 30 sene önce de büyüklerimiz vardı. Bugün de varız. Yarın da olacağız. Bunun da en büyük belirtisi taahhüt sektöründeki arkadaşlardır. Ayrıca yap sat sektöründe de ciddi sorunlarımız var. Belediyelerle, diğer kurumlarla yaptığımız görüşmelerde çok olumlu tepkiler alıyoruz. Önümüzdeki süreçte bizim sorunlarımızın önemli bir kısmını çözeceğimizi düşünüyorum. Plan notlarından tutun, arsa planlamalarından tutun, yeni imar alanlarından tutun biz bu noktada herkes, devlet kurumu, belediyeler dahil bizi muhatap almak zorunda kalacaklar. Bizimle çalışmak için gereken desteği de sunacaklar, sunmak zorundalar. Bu şehri imar ediyor, yeniden yapıyorsak bizim de taleplerimizi almak zorundalar. Ve alıyorlar da bundan emin olun. Geldiğimiz noktada bizleri belediyelerin, kurumların kapısından içeri alırken tereddütle bakan kurum, kuruluşlara rüştümüzü ispat etmemize gerek yok. Rüştümüz yaptığımızdır. Bütün kimlikli binalarımızdır. Yaptıklarımız, emeğimiz ortada. Bizim anlımız ak, başımız diktir. Her gittiğimiz yerde bunu savunacağız ve sonuçlarını alacağız. Bize bu anlamda çok pozitif ayrımcılıklar yapılacak.”
‘İstanbul’daki yapı denetim ücreti ile Bismil’deki aynı olmamalı’
Diyarbakır’da arsa oranlarının çok yüksek olduğunu ifade eden Elaldı, şunları söyledi: “Bunun sebebi ne benim ne benim müteahhit arkadaşımdır ne de bir arsa sahibidir. Bunun sebebi imar planlaması, şehir planlaması yapanlardır, kurumlardır. Eğer bize yeteri derecede imar alanları açılsa, yeteri derecede planlamalar yapılsa bu arsa oranları da bu seviyelere gelmez. Artık eski plan notlarını değiştireceğiz, yeni plan notları ile yol yürüyeceğiz. Artık yaptığımız devasa masrafları süslemeye değil mimari alana yapacağız.” Yapı denetimde bölgesel farklar olması gerektiğine vurgu yapan Elaldı, “İstanbul’un yapı denetim ücreti ile Bismil’in, Ergani’nin yapı denetim fiyatı aynı olmamalı” dedi. Elaldı, son olarak iş insanlarının Amedspor’a sahip çıkması gerektiği ve kulübün şampiyon olması için ellerinden gelen desteği sunmaları gerektiğini ifade etti.
