Diyar Galeria’daki depremzedeler evlerine kontrollü bir şekilde girip ziynetlerini ve özel eşyalarını almak için yetkililere çağrı yaptı.

Diyar Galeria’da yapılan ikinci hasar tespiti incelmesine katılan depremzedeler izlenimlerini Sur Ajans’a değerlendirdi.

‘Teknik insan risk almaz, inisiyatif alır’

Galeria sakinlerinden Mühendis Atilla Bey, ikinci inceleme heyeti ile içeri girdiğini belirterek şunları söyledi:  “Çevre ve Şehircilik Müdürü, Çevre ve Şehircilik Yapı İşleri Genel Müdürü ve teknik elemanlarla birlikte Suat Bey ve ben içeri girdik. Giriş katında bir kolonun altında yüzde 10’luk bir patlama-çatlama olmuş. Ama kolon yerinde ve yüzde 90’ında bir şey yok. Ve o kolon Dilatasyonlu kolon. Çevre Şehircilik bu binanın bitişik olduğunu ve dilatasyon olmadığını söyleye söyleye bıkmadı. Bizim ısrarlı çabalarımız neticesinde en son dilatasyon olduğunu kabul ettiler. Böylesi yapılarda dilatasyon bırakılır ki, bir blokta olan çökme diğer blokları etkilemesin diye kolonlar birbirine yapışıktır ama statik olarak ayrıdır. Çevre ve Şehircilik 23 gündür raporlarına bina bitişiktir diye yazıyor. Bizim bağırmamız sonucunda 23 gün sonra geldiler ve dilatasyonu gördüler. O kadar sarsıntıya rağmen dilatasyonlu kolonun ne sıvası çatlamış ne de seramikleri patlamış. 36 yıllık tecrübemle söylüyorum; 4 tane 200’lük I profili ile o kolonun yükü sıfıra indirilir. Risk tamamen ortadan kaldırılır. Teknik insan risk almaz, inisiyatif alır. Riski hiç kimse almaz. 23 gündür emanet elbiselerle dolaşıyoruz. Biz binaya cümbür cemaat girelim, kanepe koltuk çıkaralım demiyoruz. 45 dakika-1 saat aralığında ikişer ikişer kontrollü, süreli olarak özel eşyalarımızı, üst başımızı alıp çıkalım. Sonra da ne halleri varsa görsünler.”

‘Ya bir ekip oluşturulsun ya da bir çözüm bulunsun’

Aysel Arslan, hasta olduğunu ve ciddi mağduriyet yaşadığını belirterek şunları söyledi: “Bina yıkıldıktan sonra tek sığınağım babamın eviydi. Ama o da şuan ağır hasarlı. Onlar en azından eşyalarını alabildiler. Ben hastayım ve ayakta duracak halim yok. 2 çocuğum üniversitede okuyor. Şuan ben 2 ayakkabı alacak durumda dahi değilim. Çocuğun yurt parasını istiyorlar, öbürünün kayıt zamanı. Buradan yetkililere sesleniyorum. Merhamet diliyoruz artık onlardan. Lütfen rica ediyoruz, biz eşya peşinde değiliz. Oğlumun bilgisayarı, kızımın hukuk kitapları içinde. Benim onları yeniden alma gücüm yok. Ya bir ekip oluşturulsun ya da bir çözüm bulunsun.”

‘Bu insanlar nasıl geçim yapacak?’

Suat Bakırcı ise şöyle konuştu: “Bu arkadaşlar boşuna toplanmamışlar, sinema da seyretmiyorlar. Gerçeği görmek istiyorlar. Dün heyetle beraber içeri girdik.  Bingöl’den gelen arkadaş bir kolona bakıyorsunuz, öbür kolonlara niye bakmıyorsunuz? Öbür kolonlara bakmadılar. İnsanlar özel eşyalarını, ziynetlerini alsın çıksınlar. Çok yıkık binalara girildi, buraya niye izin vermiyorlar? Bizim başımıza gelen bir felakettir. Yarın bu insanlar nasıl geçim yapacak? Her gün 3-4 aileye izin verseler eşyalarını alsınlar, çıksınlar. Kimse demiyor buzdolabımı, yatağımı götüreyim, özel eşyalarını, anne babalarının fotoğraflarını alsınlar.” 

Öte yandan, kontrollü tahliye taleplerine henüz bir yanıt alamayan depremzedeler, Galeria Mağdurları olarak pnakart açarark oturma eylemine başladı. 

Editör: Ali Abbas Yılmaz