Diyarbakır’da 200’ü aşkın kuş türüne ev sahipliği yapan gölet, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Dicle Üniversitesi’nin (DÜ) aldığı ‘imar’ kararı geri çekilmez ise kuşların yaşam alanı yok olacak. Ekoloji Derneği Üyesi Dr. Zeki Kanay, DÜ’nün bir an önce aldığı karardan vazgeçmesi gerektiğine vurgu yaparken, DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, endişeli olduklarını belirterek “Bizim için büyük bir biyolojik zenginlik. Bu türler bize emanet, bizim onları korumamız gerekiyor” dedi. SUR AJANS/ÖZEL Diyarbakır Dicle Üniversitesi’nin alanı içinde bulunan ve 425 bin metreküp yüzey alanına sahip Kabaklı Sulama Göleti 200’ü aşkın farklı kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Ancak son süreçlerde Dicle Üniversitesi Yönetimi’nin aldığı ‘imar alanı’ kararı ‘Kuş Cenneti olarak tanımlanan Kabaklı Sulama Göleti’ndeki canlı çeşitliliğinin geleceğini tehdit ediyor. 6 metre derinliğe ulaşan Kabaklı Sulama Göleti, yaklaşık 40 tür kuşun aynı anda gözlemlenebildiği bir gölet ve göçmen kuşların da bir konak yeri. Öyle ki daha önce göçmen tür olan büyük akbalıkçılı ve küçük akbalıkçılı türleri ise Diyarbakır’da ‘yerli tür statüsünde’ değerlendirilme noktasına gelmişti. Mevsimsel olarak göç yolarına düşen kuşlar, barınabilecekleri güvenlikli yerleri tercih ediyor. Bu alanlardan biri de Kabaklı Sulama Göleti. Önceki yıllarda göç döneminde DÜ’nün içinde bulunan göleti tercih eden binlerce kuş aynı anda havalanarak gökyüzünde izlenilesi bir koreografi oluşturmuştu. Ancak DÜ’nün imar kararı birikerek adeta bir ‘Kuş Cenneti’ haline gelen bu alanı yok edecek boyuta varabilir. Çevresinde işlenmiş tarım alanlarından yiyecek bulan ve gölün sunduğu imkandan faydalanan bu alandan şimdi DÜ’nün yönetimi maddi olarak faydalanmak istiyor. Uzmanlar ise bu hamlenin endişe uyandırdığına dikkat çekiyor. Adını dünyada ‘kuş’ çalışmaları üzerinde duyuran Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, yaşananların endişe uyandırdığını belirtiyor. Kabaklı Göleti’nin Dicle Vadisi’nin içinde bulunmasının bu alanı daha önemli kıldığını dile getiren Kılıç, “Dicle Vadisi, özellikle canlı türleri açısından çok değerlidir. Burası göç eden kuşlar için barınan ve yaşayan türler için çok önemli imkanlar sunar” dedi.

“Kuş türleri için güvenlikli bir alan, 200’ü aşkın kuş türü var”

Göletin bulunduğu alanın kuş türleri için güvenlikli bir yer olduğuna değinen Kılıç, “Üniversite arazisinde avlanmak ve diğer faaliyetlere izin verilmediği için kuşlar için korunacak, barınacak bir mekan. Bu yüzden farklı türler burada rahatlıkla yaşayabiliyor. Göç zamanı çok zengin. Göçü biz iki şekilde değerlendiriyoruz, hem ilkbahar hem de sonbahar göçü için çok değerli. Burada türler dinlenebiliyor. Aynı zamanda burada bu türler imkan buldukları ölçüde yuvalanabiliyorlar. Sazlık ve yeşillik konusunda imkanlar biraz kısıtlı tabi ama özellikle su kuşları açısından, beslenme açısından çok önemli. Kuşlar diğer yerlerde güvenle dolaşamazken burada barınıyorlar ve besleniyorlar. 100’den fazla tür kısa bir süre içinde görebiliyoruz. Bir anda gözlem yaptığımız zaman sayı 30-40 tür olabiliyor. Bu büyük bir zenginliktir. Deyim yerindeyse Kuş Cenneti özelliği arz ediyor. Diyarbakır’da tespit ettiğimiz 200 kuş türü var, hatta bu sayıyı da geçtik”

İmara açılması, göletin ‘Kuş Cenneti’ özelliğini yok eder

Son dönemlerde atılan adımların Kabaklı  Göleti’nde bir koruma mecburiyetini doğurduğuna dikkat çeken Kılıç, " Kabaklı Göleti’nin son zamanlarda bir tehditle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Çevresinde yapılaşmaya izin veriliyor. Bu ilerisi için çok büyük bir tehdit. Kabaklı Göleti bir Kuş Cenneti özelliği arz eder. Ama bu yapılaşma dolayısıyla burası o özelliğini kaybedebilir. O yüzden biz Tarım Bakanlığı’nın uyarılarına dikkat ederek, işlenebilir arazinin imara açılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu türler ancak öyle yaşatılabilir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu türler bize emanet, onarlı korumamız gerekiyor”

“Bu alanın o özelliğinin bozulmaması gerekir. Yapılaşmanın özellikle gölet civarında olmaması gerekiyor. Ama maalesef bu konuda endişelerimiz var. Umarım yanılıyoruzdur. Çünkü bu bizim için büyük bir biyolojik zenginlik. Aynı zamanda değerli bir ödev diye düşünüyorum. Bu türler bize emanet, bizim onları korumamız gerekiyor.”

“Ekolojik ortamlarım oluşumu yılları alıyor, ama biz bir yılda yok edeceğiz”

Çevre üzerindeki çalışmaları ile bilinen Ekoloji Derneği Üyesi Dr. Zeki Kanay ise, son dönemlerde Dicle Üniversitesi’nin verdiği imar ile bazı kararları hakkında geniş bir raporlaşma çalışması başlatacaklarının bilgisini paylaştı. İmar kararının ekosistemi tehlikeye ittiğini ifade eden Kanay “Ekolojik ortamlar onlarca ve binlerce yılda oluşurken biz bir yılda bunu yok edeceğiz. Gerçekten bu alanlar dünya üzerinde aslında korunması gereken alanlar. Tam tersine bu canlılık sisteminin, ekosisteminin gelişmesi için ellerinde ne geliyorsa yaparlarken maalesef bizim Üniversite’miz tam tersine burayı tahrip edecek, buranın zenginliğini azaltacak adımlar atıyor” diyor

Gölet inşaat yapılarının arasında kalacak

Daha önce Dicle Üniversitesi’nin gölletin hemen üst tarafında yer alan 200 dönümlük arazi ile hemen arkasında bulunan 270 dönümlük başka bir alana göz diktiğini aktaran Kanay, “Geçen sene de zaten bin dönümlük bir alan imara açılmıştı ve inşaatlar yapıldı buraya. Bu inşaat yapılaşması gittikçe gölletin üst ucuna kadar gelecek" değerlendirmesinde bulundu. “Kirli hava, trafik ve insan baskısı kuş cennetini tehdit edecek” İnşaat yapılaşmasının ekoloji üzerinde etki bıraktığını hatırlatan Kanay, göletteki canlı yaşamın gittikçe tehlikeye girdiğini belirtiyor ve şöyle ekliyor, “Bu alanın korunması için ağaçlandırma yapılması gerekirken, kirletici unsurları bertaraf etmemiz gerekirken tam tersine inşaatlara ve betona açıyoruz. Bunların atıkları da bu göllete karışacak. Kirli hava oluşacak, trafik olacak ve tüm bunlar bu kuş cennetinin üzerinde bir tehdit oluşturacak. Bu tehditlerin olmaması için bu 'imar alanı' kararının tekrardan gözden geçirilmesi gerekiyor. Geri alınması lazım. Yani imar için başka alternatif alanların seçilmesi gerekiyor. Bu alan değil. Dicle Üniversitesi’ni ve bilim insanlarını duyarlılığa davet ediyorum. Bu alanın imara açılmaması konusunda kamuoyu oluşturmaları lazım.”

Editör: Haber Merkezi