Haber: Arif Bulut
Diyarbakır ile Mardin arasındaki bölgede çıkan ve savcılık ön incelemesine göre elektrik kaynaklığı olduğu belirtilen büyük yangının riski yaklaşık 4 yıl önceki bir rapora yansıdığı ortaya çıktı. Yangında 15 yurttaş can vermiş ve 924 hayvan ise telef olmuştu.
2020 yılıyla birlikte artan elektrik faturaları beraberinde 'kayıp-kaçak' tartışmalarını getiriyor. Bunun üzerine HDP'nin eski milletvekili Ali Kenanoğlu, Aralık 2020'de ‘Elektrikte Kayıp-Kaçak Raporu’ başlıklı bir rapor hazırlıyor. Rapor, o dönemlerde faturalardaki 'kayıp-kaçak elektrik' gerçeğine odaklanıyordu. Şimdi de o rapor, Mardin ile Diyarbakır arasındaki büyük yangınının işaretçisi olarak ortada duruyor.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), EMO Diyarbakır Şubesi, EMO Van Temsilciliği, Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş ile Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin görüşlerine ve TBMM Enerji Piyasası Kanun teklifi alt komisyon tutanaklarına yer verilen raporun 6 ayrı yerinde elektrik şirketlerinin altyapı ve bakımları içeren yatırımlardaki eksiklikler yer alıyor. Rapora ulaşmak için TIKLA
‘Kayıp-kaçak’ tutarlarının faturalara yansıtılması ve buna ilişkin oluşturulan dezenformasyonun aydınlatılmasına odaklanan raporda imzası bulunan Kenanoğlu’na mikrofonu uzattık
Kayıpları önlemeyen dağıtım şirketleri, faturayı yurttaşa kesiyor
Yıllarca Türkiye kamuoyunda oluşturulan “Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde insanlar kaçak elektrik kullanıyorlar ve fatura ödemiyorlar” algısına dikkat çeken Kenanoğlu, şöyle devam ediyor:
“Bunun (kaçak-kayıp) ne olduğunu öğrenmek için bir çalışma yürüttük. Orada şunu gördük. Esasında büyük oranda kayıp denilen bir kısım var elektrikte. Kayıp denilen şey; elektriğin üretildiği yerden, evinizdeki sayaçtan geçmeden önceki kısıma kadarki elektriğin kaybolmasıdır.
Elektrik neden kaybolur?
Yani niye kayboluyor elektrik? Eğer siz hatları yenilemez, trafolara bakım yapmaz, bütün alt yapı yatırımlarını, bakımlarını, tamirlerini, onarımlarını yapamaz iseniz bu elektrik sayaca giriş yapmadan önce kaybolur.
Dolayısıyla bunlara kayıp elektrik deniliyor. Ve faturalarda bu kayıp-kaçak olarak adlandırılan elektriğin büyük bir kısmı aslında kayıplardan kaynaklı.”
'O kayıp elektrikler bugün yangınlara sebep oldu'
Diyarbakır ve bölge illerindeki elektrik kayıp oranına vurgu yapan Kenanoğlu, “Kayıplar Türkiye genelinde yüzde 11’e tekabül ediyor. Gelişmiş ülkeler açısından dünya ortalaması ise yüzde 7 deniliyor. Fakat Doğu ve Güneydoğu bölgesine baktığınız zaman; buradaki oran yüzde 50’nin üzerinde bulunuyor” diyor.
Raporu hazırladıkları dönemde DEDAŞ yetkililerinin kendilerine ilettiği “Hatlar çok uzun, burada bakım zor oluyor. Trafolar eski, dolayısıyla kayıp elektrik çok fazla” şeklindeki ifadeleri hatırlatan Kenanoğlu, “İşte o kayıp elektrikler bugün yangınlara sebep olan elektrikler” şeklindeki değerlendirmede bulunuyor.
'Para gider diye yenileme ve bakım çalışması yapmamışlar'
Kenanoğlu, elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesiyle birlikte kara odaklandığını ve şirketlerin parasal gider gerektiren hizmetlernden kaçındığını belirtiyor ve şöyle ekliyor:
“Bunların bütün sebebi, elektrik dağıtım işinin özelleştirilmesi ve bu özelleştirmeyi alan şirketlerin sözleşme gereği yapması gereken yatırım, bakım ve onarımları yapmıyor. Tümüyle fatura kesip parayı cebine koyup kar etmeye çalışıyor. Bundan kaynaklı olarak bölgedeki elektrik hatları ve trafoları oldukça eski.
Şimdi de sözleşmelerinin bitimini bekliyorlar
Tabi resmi bir bilgi olarak da şu aktarılmıştı bize; ‘Dağıtım şirketleri 20, 30 ile 50 yıllık sözleşme yapmışlar ve bu sözleşmelerin bitmesine az bir zaman kaldı. Az bir zaman kaldığı için de trafo, hat ve direk gibi yatırımları yapmak istemiyorlar’ şeklinde bir gayri resmi bilgi de edinmiştik.”
'2020'de biz bu tespitleri yaptık ama...'
Hazırlanan raporu hem kamuoyu ile hem de Meclis ile paylaştıklarını aktaran Kenanoğlu, 4 yıl geçmesine rağmen bir önlem alınmadığı gibi tablonun daha da kötüleştiğini ifade etti.
“Basın toplantısı ile bu raporu duyurduk. Meclis’te tutanaklara geçecek şekilde anlattık. DEDAŞ başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlara gereğinin yerine getirilmesi için bu raporu gönderdik.
Gelinen noktada ne oldu? 2020 yılında biz bu tespitleri yaptık. Rapora dönüştürdük ama gelinen noktada bugün yani 2024’te Diyarbakır ve Mardin’de yangın felaketini yaşıyoruz. O günden bugüne herhangi bir yatırım söz konusu olmadığı gibi tam tersine daha da geriye gidiş, daha da eskiyen hatlar, daha da eskiyen trafolar söz konusu.”
Kayıp elektrikleri önlemek yani hizmet için (bakım, onarım, yatırım ve yenileme) yurttaşlardan toplanan paralar, sahaya değil de şirketlerin kasasına yansıtılıyor. Yıllar geçtikte de eskiyen elektrik şebekeleri kendi haline bırakılıyor ve oluşabilecek felaketler göz ardı ediliyor.
Rapora yansıyan bazı ifadeler şöyle:
“Enerji ve Tabii kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tarcan:
Kayıp kaçağın etkisi çok az; asıl etki yatırım ihtiyacıdır. İşletme ihtiyacına duyulan rakamdır. Çünkü öyle bölgeler var ki, çok dar alanda elektrik dağıtım hizmeti veriyor. Yani sadece kayıp kaçaktan kaynaklanan bir maliyet farklılığı yoktur. Asıl fark ettiren bölgelerin yatırım ve işletme ihtiyaçları, bu çok daha fazla fiyatları fark ettiriyor.”
“Görüşülen yetkili Ahmet KIRAT DEDAŞ Bölge Tahakkuk Müdürü:
“2013 yılında bu sorumluluğu aldığımızda bölgede % 75’ler civarında olan kayıp-kaçak kullanımı % 51’lere kadar düşürülmüştür. Bu % 51’in % 7’lik kısmını hat kayıpları, teknik kayıp olarak düşünebilirsiniz. 9 Kaçak enerji tüketimini önlemenin bir takım yolları yöntemleri vardır, ölçü sistemleri doğru şekilde kurmak, dağıtım şebekelerini iyileştirmek, mevcut dağıtım şebekesini doğru bir şekilde işletmek, tüketicilere yapılması gereken hizmetleri doğru, etkin bir şekilde yürütmek, bunların hepsi DEDAŞ’ın yapacağı işlerdir.”
“Bilgi alınan kuruluş Diyarbakır EMO Şubesi:
Elektrik enerjisi, iletim ve dağıtım aşamalarında şebekeden kaynaklı bir kayıp yaşamaktadır. Dağıtım şebekesinde kullanılan iletken malzemesinin cinsine, şebekenin yeni veya eski olmasına bağlı olarak iletim ve dağıtım hatlarında yaklaşık %12-13 oranında enerji kayıp/kaçaklar oluşmaktadır. OECD ülkelerinde kayıp oranı yüzde 6-8 arasındadır. Türkiye’de, özellikle bölgede, bu oranı gerekli yatırımın yapılmaması gibi nedenlerden dolayı daha yüksektir. Dağıtım şirketleri aşırı kar hırsı nedeniyle bu temel ihtiyacımız olan enerjiye ulaşmamızda engeller koyabilmekte ve enerji yoksunluğunu bizlere yaşatabilmektedir. Bazen keyfi uygulamalar da yapabilmektedir.”
“Öneriler, söylemler bölümü
Dağıtım şirketlerinin kayıp kaçağı önlemek için yeterince yatırım yapmadığı bir yana Türkiye elektriğinin % 45’ini kullanan sanayi kuruluşlarının kayıp kaçak oranı ise hiç konuşulmamaktadır”