SUR AJANS/ TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu (TMMOB AMED İKK), “Milyonluk İhaleler, Ekolojik Yıkımlar, İmar Rantları, Dil, Kültür ve Sanatsal Yıkımlar, Mekan ve Kent Hafızasına Müdahaleler ve Kadın Çocuk ve Engellilere Yönelik Tutumlar” genel başlıklarından oluşan 130 alt başlıklı “Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı” raporunun ön sunumunu Diyarbakır’daki Plaza Otel’de gerçekleştiriyor.

WhatsApp Image 2023-05-09 at 12.34.15

TMMOB’un bünyesinde kurulan Kayyım Uygulamaları ve Takibi Komisyonu, 2016 ile 2019 yıllarında bölge belediyelerine atanan kayyumların olumsuz tüm adımlarını raporlaştırdı. Komisyon rapora ilişkin ön sunumunu düzenlediği bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.

TMMOB’a bağlı meslek odalarının yöneticileri ile eş başkanları ve siyasilerin katıldığı toplantıda meslek odalarının temsilcileri birer konuşma yaptı. 

Ön sunumu yapılan "Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Raporu" 2016 yılı sonrası kayyum dönemi ve 2019 yılı sonrası kayyum dönemi olmak üzere iki ayrı dönemden oluşuyor. 

Türkiye'de ilk kayyum atama süreci 2016 Eylül ayında başlamış ve 102 DBP'li belediyenin 94'ine kayyum atanmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından startı verilen kayyum sürecinde görevden alınan 67 belediye eşbaşkanı tutuklandı ve 923 memur işten çıkarıldı. 

24 Haziran 2018 yerel seçimleri yapıldı. Seçimlerle daha önce kayyum atanan belediyelerin ezici çoğunluğunu HDP tekrar kazandı. Ancak 2019 yılının Ağustos ayında ikinci kez kayyum atamaları başladı. Bu süreçte de 65 belediyeden 54’üne kayyum atandı ve 37  belediye eşbaşkanı tutuklandı.

Her iki ayrı dönemde binlerce işçi işten çıkarıldı. Sanat ve Kültür alanında çalışan sanatçılar ihraç edildi. Belediye Meclis Üyleri görevlerinden alındı ve birçoğu hakkında soruşturma başlatıldı. 

Kamuoyunda sıkça eleştirilen kayyum atamları şu süreçte yani 14 Mayıs seçimine giren siyasi partilerin de gündeminde. Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 gün önce Van'da yaptığı mitingeki konuşmasında "Kayyum denen garabet uygulamaları tümüyle bitireceğim" ifadesini kullandı. 

Bugün Diyarbakır'da ön sunumu yapılan "Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Raporu"na ilişkin ilk sözü alan TMMOB İKK Sözcüsü Alican Çetinkaya, adı yolsuzluk ve çeşitli aykırıklarla gündeme gelen kayyum atamalarına atıfa bulunarak, kayyum atamasını bir darbe olarak nitelendirdi. Çetinkaya isim vermeden kayyum atamalarının iktidar yanlısı kişilere bir lütüf olduğunu dile getirdi. Raporun da kayyumların bölge illerinde neden olduğu ihaller ile kaynakların yandaşlara nasıl peşkeş çekildiğine ışık tuttuğunu sözlerine ekleyen Çetinkaya, halkın kaynakları olan taşınmazların satışına dikkat çekti. 

Çetinkaya'nın ardından konuşan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Abdulsamet Ucaman, rapora dair ön bilgileri verdi ve rapora kayyumların 6 yıllık bilançosunun yer aldığını söyledi. Rapora yansıyan bir çok noktanın suç teşkil ettiğine vurgu yapan Ucaman, sayıştay raporlarına dikkat çekti. Sayıştay raporlarında bile kayyumların neden olduğu usülsüzlüklerin yer aldığını hatırlattı. 

Ardından konuşan Mimarlar Odası Diyarbakrı Şubesi Eşbaşkanı Selma Aslan, kayyumların kadınlara yönelik politikalarına değindi ve kayyumların kadın düşmanı politikalar ürettiğini ifade etti. Kayyum atamalarıyla birlikte belediylerde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını ve bu durumun yurttaşlar için eziyete dönüştüğünü gördüklerini aktardı. Aslan, kayyumların 13 ilede 38  kadın kurumunu kapattığını hatırlatarak sözlerini bitirdi. 

Rapora dair söz alan İnşaat Mühendisleri odasından Mehmet Ejder Akcan, her iki dönemde belediyelere atanan kayyumların, tutuklanan siyasilerin, işçi kırımını, ekolojik krımı ve kaldırılan Kürtçe tabelalarına dair istatistiki verileri paylaştı ve iktidarın kayyumlar aracılığıyla bölgede kendi kendi ideolojisini yaşatmak istediğini sözlerine ekledi.

Programda söz alan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Berivan Güneş, 2016 dönemi ile 2019 dönemi arasında kayyumların şehir açısındaki aykırıklarını yargıya taşıdıklarının bilgisini verdi. Güneş, 2016 yılından bugüne ŞPO Diyarbiakır Şubesi tarafından kayyumlar hakkında 22 dava açtığını ve bu davalardan 12'sinin reddedildiğini belirtti. Mevcut dava sürecinde dair bilgiyi de paylaşan Güneş, davalardan 5'inin İdare Mahkemesi tarafından kabul edildiğini, 1'inin istinafta olduğunu ve 5'nin de mahkeme süreçlerinin devam ettiğini söyledi. 

Güneş, kentsel dönüşüm gibi süreçlere STK'lerin dahil edilmediğini ifade etti ve bu durumun kültürel, sosyolojik yapılarda olumsuz değişimler yarattığını dile getirdi. Kentsel dönüşümün ticari mantıkla yürütüldüğünü belirten Güneş, kent adına izlemlerini aktardı. 

Son konuşmacı olarak söz alan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, kayyum dönemlerinde yaşanan yolsuzluk ve usülsüzlüklerin rakamlarını paylaştı. 

Kayyumlar ön sunumu yapılan rapora nasıl yansıdı? 

Her iki dönemde de işçi kıyımı ile hak ihlallerin yaşandığı belirtilen raporda mahkeme kararıyla işine geri dönen belediye çalışanlarına karşı yine belediye tarafından yürütmeyi durdurma davalarının açıldığı ve bu yöntemle işçilerin işlerine geri dönmesinin engellendiği vurgulandı.

Kürt ve Kürtçe park ve cadde isimleri değiştirildi

Ağrı’da kayyum, barışı simgeleyen belediye logosunu da değiştirdi. Van’da da katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir ELÇİ Parkı’nın ismi Şehit GK Ali Ogün Parkı olarak değiştirildi. Şeyh Said Meydanı’nın adı Dağkapı Meydanı olarak değiştirildi.

Kürtçede barış anlamına gelen aşiti, yine Kürtçe isim olan Berçem ve yaşam hakkı elinden alınan 12 yaşındaki Ceylan Önkol gibi Kürt çocukları ile Kürt şahsiyetlerin isimlerinin bulunduğu bazı park ve cadde isimlerinin değiştirildiği rapora yansıdı. Aşiti Mahallesi’nin adı Yenikent olarak, Berçem Mahallesi ise Şahkulubey ve Ceylan Önkol Parkı da Şehit Fırat Simpil Parkı olarak değiştirilmesi gibi 19’u aşkın mekanın ismi değiştirildi.

Anıtlar ve anlam yüklenen mekanlar yıkıldı, tahrip edildi

Kayapınar Belediyesi’ne kayyım atanmasından sonra, savaş uçaklarının hava bombardımanında katledilen 34 kişi için yaptırılan Roboski Anıtı söküldüğü, Celadet Alî Bedîrxan Kütüphanesi ile Ehmedê Xanî büstünün yıktırılması gibi eylemler rapora yansıdı.

Rapor’da bu müdahaleler şu ifadeyle değerlendirildi: “Belediyelere kayyım atamalarının ardından bir çok kent hafızasızlaştırılmış, kentlerin tarihini ve kültürünü tahrip edip yerine merkezi iktidarın ideolojisini yansıtan suni bir kültür ve tarih inşaa edilmeye çalışılmıştır.

Tarihi eserler kentle bütünleşmiş mekanlar tahrip edilmiş, yıkılmış, silikleştirilmiş toplumun anlam biçtiği mekanlar yıkılıp yerlerine hakim kılınmak istenen kültürün suni motifleri yerleştirilmeye çalışılmıştır.”

Tarihi yerlere karşı hassasiyet gösterilmedi

Raporda UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan Surlara yönelik kayyumların attığı olumsuz adımlar da “Tarihi surlara balkon yapıldı. Surların dibine tuvalet yapıldı. Diyarbakır Havaalanı Yonca Kavşağı’na dikilen özünden uzak heykeller görsel şiddet sayılıyor. Hasan Paşa Hanı’na Cam Balkon yapıldı. Cezaevi Tipolojisinde yapılan Diyarbakır Evleri.

Rapora yansıyan ihlal ve usulsüzlüklerin satırbaşları şöyle:

6 yıllık süreçte tek bir Kürtçe oyun

"5 Ocak 2017’de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Amed Şehir Tiyatrosu’nun 31 sanatçısının iş sözleşmesi fesih edildi. 6 yıllık süreçte sadece 1 tane Kürtçe oyun gösterimi yapıldı.

Kayapınar Belediyesi’ne bağlı Cegerxwin Gençlik ve Kültür Merkezi’nin de hem öğretim dili Türkçeleştirildi hem de merkezin mekanı Halk Eğitim Merkezi’ne devredildi.

Diyarbakır Şehir Tiyatrosu’nun 5 yıllık stratejik planında her yıl Tiyatro Festivali yapılması gerekirken 6 yılda 2 tane festival yapıldı ve Kürtçe tek bir oyun dahi festival programına alınmadı.

Batman Şehir Tiyatrosu’nun tüm sanatçılarının sözleşmeleri yenilenmedi ve 6 yıllık süreçte tek bir faaliyet dahi yapılmadı.(HDP’nin kısa dönemde belediyeleri aldığı dönem hariç).

Meslek odaları yok sayıldı, sözleşmeleri iptal edildi

Onlarca TMMOB yöneticisi ve üyesi ihraç edildi, sözleşmeleri fesh edildi veya mobbing mesleki denetim e maruz bırakıldı. TMMOB’un ve ortak çalışma amaçlı belediyeler ile yaptığı yazılı ve sözlü protokoller iptal edildi.

Kayyımlar öncesi neredeyse %100 mesleki denetim yapılan kentlerde mesleki denetim sıfırlanma düzeyine getirildi. Belediyelere giden Kürtçe/Türkçe iki dilli projeler işleme alınmadı. Tek dile çevrilmesi durumunda kabul edilmeye başlandı.

Makine Mühendisleri Odası’nın belediyelerle yaptığı asansör protokolleri iptal edildi, özel firmalar ile asansör protokolleri imzalandı

Belediyeye ait taşınmazlar 49 yıllığına kiralatıldı, başka kurumlara devredildi

Kayyım atamalarından sonra Belediyelere ait taşınmazlar, dernek, tarikat, cemaat, vakıf, ve Devlet kurumlarına bilabedel devredilmiş veyahut 49 yıllık olarak kiralanmıştır.

Şırnak'ın Cizre Belediyesi'ne ait tarihi yapı AKP Kadın Kolları Başkanı’nın derneğine tahsis edildi. Cegerxwîn Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi Halk Eğitim’e devredildi.

Diyarbakır Bismil’de Kayyım Belediye binasını takas usulüyle Emniyet Müdürlüğüne verdi.

Çocuk Kütüphanesi, Oyuncak kütüphanesi ve Yetişkin kütüphanelerinin Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne devredilmiştir

Kadın Destek Merkezinin bina, teçhizat ile tüm iş ve işlemlerinin Kayapınar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığına devredilmiştir.

Belediye’ye ait olan Afet evler adresinde bulunan taziye evi, Medya Mahallesinde bulunan çocuk yaşam merkezi, Çölgüzeli küme evlerinde bulunan taziye evi ve Yolboyu Pirinçlik Mahallesinde bulunan taziye evinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığına 25 yıllığına tahsis edilmiştir

Mülkiyeti Kayapınar Belediyesi’ne ait olan Kayapınar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Aile Destek Merkezleri olan  ADEM-3, ADEM-4, ADEM5, ADEM8 ve ADEM 9’un hizmet binalarına ait taşınır ve taşınmaz tüm varlıklarının Kayapınar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığına devredilmiştir.

Zarokistan Gündüz Bakımevi ve Kreşi ile  Kayapınar Belediyesi Gündüz Bakımevi ve Kreşi Kayapınar ilçe Müftülüğüne 25 yıllığına tahsis edilmiştir.

Medya mahallesinde bulunan Ali EREL ile Huzurevleri Mahallesinde bulunan Akademiya Ehmede Xani isimli prefabrik yapıların, Kayapınar İlçe Müftülüğüne 5 yıllığına tahsis edilmiştir.

Ekin parkı içerisinde bulunan 1 adet Mutfak, 2 katlı kafeterya, 2 katlı ahşap ev ve 1 adet Büfe Prefabrik yapı ile Mescit, TÜGVA Türkiye Gençlik Vakfınıza 25 yıllığına tahsis edilmiştir.

Mahabad Bulvarı 189. Sokak 2796 Ada içerisinde Kayapınar Belediyesi’ne ait yüzme havuzu, 300 metrekare kapalı, 200 metrekare açık alanın, TÜGVA Türkiye Gençlik Vakfına 25 yıllığına tahsis edilmiştir.

Ekoloji hassasiyetinden öte rant amaçlandı

Rant amaçlı ihalelerle kentte yetişmesi mümkün olmayan ağaçların ve bitkilerin ekilmesi ile kamu kaynakları heba edilmiştir.

Mahabat Bulvarı ve Havaalanı Yonca Kavşağı’na kayyım döneminde  salt rant amacıyla gerçekleştirilen ve bölgenin iklimine uygunsuz dikilen 1500 ağaç kurudu. Şırnak Cudi’de 111 bin 510 hektarlık alanda ağaç kıyımı yapıldı.

Dicle Üniversitesi Arazisinin statüsü değiştirilerek imara açılmaya çalışılıyor.

Ulaşım hakkı zorlaştırıldı

·        Bayındırlık’ta bulunan İl emniyet müdürlüğü çevresi

·        Polisokulu etrafının trafiğe kapatılıp açılması

·        Kantar’da bulunan polis lojmanlarının etrafı

·        Yenişehir semtinde bulunan Paşa Konağı ve çevresi

·        Valilik etrafı

Yukarı da birkaç örneği verilen sokak ve caddelerin araç ve yaya trafiğine kapatılması kayyım politikaları çerçevesinde kenti ve kentliyi cezalandıran tecrit zihniyetinin tezahürü olarak ortaya çıkmaktadır.

Daha önceki sosyal hizmetler askıya alındı

Kent genelinde daha önce oluşturulan engelsiz kent perspektifine karşı kaldırım taşlarında dahi engelli takip sistemlerini sürekli kılamayan kayyım yönetimi, yeni inşaa ettiği alanları ilgili kurumlarla istişare etmeden planladığı için engelli bireyler başta olmak kadını çocuğu ve yayayı sokağa çıkarmama ekseninde projeler hayata geçirmiştir.

Dezavantajlı kesimlere yaklaşılırken sosyal destek verme iş bulma yoksulluğu ortadan kaldırma yöntemlerinden ziyade; muhtaç etme sadaka kültürünü geliştirme gibi kendine mahkum bırakan politik bir tutum geliştirmiştir.

Kayyım yönetimleri atandıkları şehirlerde, kreşler gündüz bakımevleri gibi kurumları kapatarak ya da uygun gördükleri cemaat ve vakıflara yasadışı bir şekilde devir ve tahsis ederek kentteki çocuk hizmetlerini durma noktasına getirmiştir.

Uyuşturucu kullanımında artış yaşandı

Özel bir konseptle gençlerin sürüklendiği işsizlik umutsuzluk ve bunalım gibi travmatik süreçlerden uyuşturucu madde bağımlılığına yönelmesi, madde temini ve kullanılmasına yönelik önlemlerin alınmadığı hatta sözde kentsel dönüşüm adı altında başlatılan matraklaştırmalarla bazı mahallelerde uyuşturucu temini ve kullanımı ciddi artış göstermiş olduğu bilinmektedir.

Depremde kayyum

11 ili etkileyen deprem felaketinde yerel yönetimler krizi yönetme konusunda çok ciddi bir rol oynabilecekken; kayyımlı belediyeler organize olma, vatandaşa ulaşma, arama kurtarma çalışmalarına katılma ve hasat tespit süreçlerini yürütmek şöyle kalsın milyonlarca liralık bütçesi varken neredeyse hiçbir organizasyonda bulunmamıştır.

Buna rağmen söz konusu rant ve talan olduğunda kentin en önemli yeşil alanlarının ve mera sahalarının tahsis değişiliğini yapmakta hiçbir beis görmemiştir."

TMMOB AMED İKK olarak defalarca uyarmamıza rağmen Dicle Nehri kenarına kurulan ve yapımına 125 milyon tl harcanan çadırkentin yağan ilk yapmurda nasıl apar topar tahliye edildiği tüm kamuoyu tarafından bilinmektedir.

Sadece Diyarbakır’da 8 bin orta ve ağır hasarlı bina bulunurken kayyım yönetimlerinin evlerini boşaltmak zorunda kalan yaklaşık 40 bin ailenin barınma sorununa hiçbir çözüm üretmediği bilinmektedir.

Ön sunumu yapılan raporun detayı ise daha sonra kamuoyuna açıklanacak.

Editör: Ali Abbas Yılmaz