SUR AJANS - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararını değerlendiren Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, her dönem kayyum atamalarına karşı olduğunu belirterek, “Yargının bu kadar hükümetin denetimine girdiği, hükümetin yetkililerinden izin alarak karar verdiği hiçbir dönem olmamıştır” dedi. Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis ve siyasi yasak kararını Sur Ajans’a değerlendirdi. gelecek partisi aydın altaç Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç

‘Hiçbir şekilde kayyum atmalarını kabul etmiyoruz’

Her dönem kayyum atamalarına ve irade gaspına karşı olduklarına vurgu yapan Altaç, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye 2016’dan sonra maalesef hiç beklemediğimiz, tasvip etmediğimiz ve her zaman karşı durduğumuz bir yönetim anlayışına evrildi. 2016 yılı Mayıs ayından sonra hükümetin Türkiye’nin geneliyle, özgürlükler, demokrasi, insan hakları anlamındaki bütün düşüncelerinden, projelerinden geri vitese takarak, ülkeyi otoriter bir yönetim anlayışıyla, kendi çerçevelerinde çizdikleri sınırlar dahilinde yönetme çabalarını ortaya koydular. Son gelişen olay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayı İmamoğlu ile ilgili verilen karar gerçekten son 6 yıldaki gelişmelerden ari tutmamak gerekiyor. Bu hükümetin genel anlamdaki politika değişikliğinin bir sonucudur. Biz 2016’dan sonraki süreçte bölgede özellikle millet-halk iradesinin gaspedilmesi anlamındaki kayyum yönetimlerine yönelik Hem kişisel anlamda hem parti anlamında çok ciddi tepki gösterdik ve olmaması gereken bir durum olduğunu söyledik. Çükü halkın oyuyla seçilmiş bir yöneticinin keyfi bir uygulamayla, kendi düşüncesinden değil diye sübjektif bir anlayışla görevden uzaklaştırılmasının doğru olmadığını bütün ortamlarda dile getirdik.  Tabii hükümet sadece yöneticiler, siyasetçiler üzerinden değil, maalesef toplum üzerinde de böyle bir irade geliştirme gibi bir durum yarattılar. Toplumun bir kesimini AK Partili diğerini AK Partili değil, bir kesimini vatansever diğerini vatansever değil diye bu kutuplaştırmayı sürekli pompaladılar. Toplum böyle bir gerilme sürecine girdi. Biz parti olarak genel bir çerçeve çiziyoruz. Parti programımıza da net bir şekilde yazdığımız gibi, diyoruz ki; hiçbir şekilde kayyum atmalarını kabul etmiyoruz. Kayyum atmalarının hukuka, demokrasiye, insan haklarına aykırı olduğunu ve millet iradesini gasp ettiğini programımıza yazmışız. Tabii bu son olay hükümetin artık bütün riskleri göze alarak yaptığı bir çalışmadır.

‘Yargının bu kadar hükümetin denetimine girdiği, hiçbir dönem olmamıştır’

Siyasetin yargıya müdahalesine vurgu yapan Altaç, şunları söyledi: “Yargının bu kadar hükümetin denetimine girdiği, hükümetin yetkililerinden izin alarak karar verdiği hiçbir dönem olmamıştır. 30 yıllık hukukçu kimliğimle söyleyebilirim hiçbir dönem böyle bir durumla karşılaşmadım, görmedim, yaşamadım. OHAL dönemlerinde, DGM’ler döneminde bile bu kadar hukuka, insan haklarına aykırı ve bu kadar iç mevzuata, uluslararası mevzuata aykırı kararlar alınmamış. Bunun da temel sebebi Sayın Erdoğan ve Türkiye’ye dayattığı yönetim anlayışıdır. Çünkü bir ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına saygı göstermiyorum, kabul etmiyorum. AİHM’nin kararlarını uygulamayacağım, onlar bu şekilde karar aldılarsa biz de farklı çareler düşüneceğiz’ gibi söylemler aslında bütün bu gelişmelerin ifadesidir. Sayın İmamoğlu’nun kararı elbetteki İstinaf ve temyiz aşamalarından geçecektir. Ama burada şunu okumamız gerekiyor. Birincisi, Sayın Erdoğan ve hükümeti topluma şu mesajı veriyor: Biz bu ülkenin hakimleri, muktedirleriyiz. Biz istediğimizi görevden de alırız, istediğimizi göreve de getiririz. Biz hiçbir şekilde millet iradesine saygı göstermeyeceğiz. İkincisi de yaklaşan 2023 genel seçimleri ve akabindeki (2024) yerel seçimlerde de şunu dayatıyorlar. Siz bize oy vermek zorundasınız. Bize oy vermezseniz, kimi tercih etseniz de (HDP-CHP-İYİ PARTİ vs.) biz onu görevden alırız. Sizin vermiş olduğunuz oyları da yok sayarız. Bize tabi olmak zorundasınız, bize göre hareket edeceksiniz. Bu mesajları vermeye çalışıyorlar. Ama toplumun büyük bir kesimi bunu kabul etmeyeceğini söylüyor. Biz de Gelecek Partisi olarak Sayın Erdoğan’ın bu politikalarına karşı çıkarak, Türkiye’yi sürükledikleri bu kaos ortamından çıkaracak bütün gayreti göstereceğiz.” Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç

‘Kayyumlar belediyeleri keyfi ve denetimsiz şekilde yönetiyorlar’

Bölge illerinde HDP’li belediyelere kayyum atanırken Batıdan ses çıkmamasının bölgedeki yurttaşlarda bir serzenişe neden olduğu üzerine de Altaç şunları söyledi: “Tabii bu haklı bir serzeniş. Biz parti olarak baştan beri kayyum atamalarına karşıyız. Genel Başkanımızın görevden ayrılmasından 2-3 ay sonra kayyum atamaları başladı. Genel Başkanımızın Başbakanlığı döneminde Sayın Erdoğan ve ona biat eden kesim kayyum atamaları yönünde bir çabanın içine girerken, buna en ciddi tepkiyi gösteren ve karşı duran Genel Başkanımızdır. Buna asla izin vermemiştir, altına imza atmamıştır. Biz parti olarak demokrasiden, insan haklarından yanayız. Demokrasinin Türkiye’de kurumsallaşmasını istiyoruz. Kayyumlar belediyeleri keyfi ve denetimsiz şekilde yönetiyorlar. Biz hem kayyum atamalarına ve hem vatandaşı siyaset üzerine terbiye etme gayelerine hem de İmamoğlu hakkında verilen kararın adil olmadığını, yönlendirme, baskı neticesinde, başta da Cumhurbaşkanı’nın baskısıyla alındığını ifade etmek istiyoruz.”

‘Kendilerinin bir tiyatro sergilediğini belirtmek istiyorum’

İktidardaki siyasilerin İmamoğlu’nun Saraçhane çıkışını “tiyatroya” benzetmelerine ilişkin olarak da hükümeti samimi bulmadığını ifade ederek Altaç şöyle konuştu: “Başta Sayın Erdoğan olmak üzere AK Parti yöneticilerinin söylemiş olduğu, topluma yönelik söylemlerinin gerçek olmadığını ve aslında tamamen kendilerinin bir tiyatro sergilediğini belirtmek istiyorum. Bir hukukçu olarak söylüyorum; Türkiye’de hiçbir zaman ne yargının yürütmeye ne de yürütmenin yargıya ya da yasamanın 2 erk üzerinde hakimiyet kurmasına asla rızamız olmak. Böyle bir tercihte de bulunmayız. Ama şunu herkes biliyor; Sayın İmamoğlu’nun dosyasını takip eden hakimin başka bir ile sürgün olarak gönderildiğini bütün kamuoyu biliyor. Bunlar basına düştü. O yüzden AK Parti Grup Başkan Vekilinin söylediklerinin hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Bu haksız, hukuksuz bir karardır. Eğer hükümet son 6 yıldır yargı üzerinde bir hakimiyet kurmamış olsaydı, Türkiye bugün çok daha demokratik çok daha farklı bir süreç yaşıyor olacaktı. Ama bunu en iyi bilen de kendileridir.” Altaç konuşmasının son bölümünde ise AK Parti yöneticilerinin Erdoğan’a tam biat içinde olduklarını, onun sözünün dışına çıkma iradelerinin olmadığını ve AK Partililerin kendi ikballeri için uğraş verdiklerini söyledi.

Editör: Haber Merkezi