Erzurum'daki mitingine taşlı saldırı düzenlenen Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, Konya'da halkla bir araya geldi. İmamoğlu’nun mitinginde bir kişi provokasyon girişiminde bulundu. İmamoğlu'nun "Memur Bey, provoke eden arkadaşı götürün, orada muhafaza etmeyin!" sözleri üzerine söz konusu kişi polis aracına alındı. İmamoğlu halka, "Sakın cevap vermeyin, beni dinleyin" çağrısında bulundu. 

İmamoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

"Gençler, sizlerle birlikte bu memleket coşacak. Bu milletin evlatları ile birlikte coşacak. 

7 tavsiyeyi en iyi Konyalı bilir: Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol. Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol. Hoşgörülülükte deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. 

Öyle bir birleşeceğiz ki, adı 86 milyonun birleşmesi. Bir kişi bile açıkta kalmayacak. Herkesi kucaklamaya geliyoruz. 

Sizlere Erzurum'dan selam getirdim. Bana taş atılmadı, millete taş atıldı, demokrasiye atıldı!

40 50 belediye otobüsünün belediye tarafından çekildiğini öğrendik. Provokatör olacak, aranızda da olabilir, zor zamanlardayız. Sizi provoke etmeye kalkanlar olacak ama burada bir genç hanımefendinin yazdığını okuyacağım size: Onlar taş atsın, biz gül ile cevap vereceğiz! Herkes kendine yakışanı yapar! Aldatanı da aldatılanı da biz iyileştirmeye geliyoruz. Kötülükleri yenmeye, iyilikleri bu memlekete kazandırmaya geliyoruz. İyilik kazanacak! 

Erzurum Valisi, 5 bin polisle hiçbir sorun olmayacağı teminatını verdi. Erzurum'da bize teminat verildi. Havalimanından yola çıktık, giderken bir emniyet tedbiri görmedik. Otobüsümüz vatandaşlara seslenirken 150 200 kişi, öbür taraftan üstümüze taş atmaya başladılar. Benim güzel insanlarıma taş atan bu 150 200 kişinin Erzurumlu ile zerre ilgisi yoktur. Bu ortamı, o meydanı taşlarken süreci seyreden ve bir şey yapamayacan emniyet güçlerine emri veren emniyet müdürüdür! O gün orada yaşananlarda yüzü kızarık, ağzı kuruyarak öfkeli konuşan bir belediye başkanı vardı. Kendisini tanırım. Ne belediye başkanı ne vali ne de emniyet müdürü Erzurumluya yakışmayan davranışlarda bulunmuştur. Yakışmamıştır! Hakiki Erzurumluların nasıl üzüntü duyduğunu biliyorum. Bu demokrasi ve kardeşlik düşmanları şehre değil kara leke, toz bile konduramazlar. Ben Erzurumu bilirim. 

Bu kirli kışkırtmaya kapılıp o taşları atan o genç, kendini bilmez evlatları bile biz tedavi etmeye geliyoruz. Onları bile biz tedavi edeceğiz. 

Gençleri kışkırtan, yanlış yönlendiren mevki ve makam sahipleri 14 Mayıs'ta evine gidecek! 

Onların taşları bu memleketin insanına, bu milletin huzuruna, bu milletin hoşgörüsüne atılmıştır. 

Göreceksiniz, sakın korkmayın. Cesaret, sevgi pıtırcığı olmaktan gelir. Benim en büyük cesaretim ne biliyor musunuz? 86 milyon insanı tek tek sevmiyorsam namerdim! Hepinizi çok seviyorum! 

Kışkırtıcılar önce sandıkta milletten alacakları o dersi alacaklar sonra da her birisi yaptıkları yanlışlardan, ihanetlerden ötürü bağımsız mahkemelerde yargılanacaklar. bu işin sonunu bırakmayacağız. Bu ülkeye; demokrasiyi getireceğiz! 

15 Mayıs'tan sonra valiler, emniyet müdürleri devletin olacak. Bunlar bugüne kadar milleti fakirleştir, cahilleştir, döv, parçala, yönet devri yaptılar. Bu devri sona erdireceğiz. 

Ben sırtımı bu memleketin gençlerine yasladım! Biz, adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz! 

15 Mayıs'tan sonra muhalif siyasetçiler konuşmakta özgür kalacak. Onlar ne el kalkacak ne taş atılacak. Ne polisler ne savcılar ne de hakimler engel olmayacak. 

Sokaktaki kandırılmış, aldatılmış bir avuç azgın gruba aldırmayın. Onlarla sakın kavgaya girmeyin, hiç umursamayın. 

Sabırlı olacağız, hoşgörülü olacağız. Kızgınlara kızgınlıklara cevap vermeyeceğiz. Mevlana'nın tavsiyelerini okudum. Sandıkta sözümüzü söyleyeceğiz. Milletin sözü sandıkta. Tek bir oyumuzun heba olmamasını sağlayacağız. 1 hafta sonra kışkırtıcı, bölücü, saldırgan diller, akıllar evine gidecek, mahkemede hesap verecek! 

Oylarımızı bölmeyeceğiz, bu işi ikinci tura bırakmayacağız. Bu milletin kaybedecek bir günü bile yok. Bu çürümüş yönetim anlayışı ile biz mücadelemizi iktidara gelince vereceğiz. Yapacak çok işimiz var, kaybedecek bir dakikamız bile yok. Ne yazık ki bu sistem memleketi berbat etti. 

Dün ne konuşacaktım biliyor musunuz? Erzurum, geçmişte doğunun Paris'i canım Erzurum... 81 ilin ekonomik olarak 62. sırada. Devlet onu ihmal etmiş. Ama biz bu devletin bu hükümetin ihmal ettiği ne varsa onları iyileştireceğiz. Kısa sürede iyileştireceğimize inanıyorum. 

Artık herkes huzur istiyor. 

Benim milletim kucaklaşmayı, bir arada olmayı başaracak. 

İstanbul'da bu kardeşiniz 806 bin oy farkla belediye başkanı seçildi. Avrupa'nın en büyük kenti ve ben cumhurbaşkanlığı olmak üzere kurumlar, bakanlıklar defalarca kapısını çaldık. Seni de beni de bu millet seçti. Ben Cumhurbaşkanından kaç kez randevu istedim. Bana randevu vermedi. 16 milyon İstanbulluya randevu vermedi. Bunların partizanlaştırdıkları devletin kamu kurumlarını düşünemez hale getirdiler. Bu ne kibirdir? 

Devletin gücü vatandaşa şefkatle, vicdanla gelecek. Parmak göstererek değil. İstanbul, Ankara ortada. Kimseyi ayrıştırmadık, doğru işlere devam ediyoruz. Geçmişte bir işi birisi düzgün başlatmışsa da teşekkür ediyoruz. (Kaynak: T24)

Editör: İnanç Yildiz