19 Temmuz 1988 tarihinde Humeyni'nin emriyle İran’da siyasi mahkumlara yönelik toplu idamlar gerçekleştirilir. 5 aylık süre zarfında İran genelinde yaklaşık 30 bin kişi idam edilir veya öldürülür. İdamların kararını ise İslam Devrim Mahkemesi veriyordu.
Mahkemenin hakimlerinden biri de Mesud Ahmedi Moghaddasi idi. Moghaddasi, verdiği yaklaşık 4 bin toplu idamın kararıyla biliniyordu.
2 Ağustos 2005 tarihinde hakim Moghaddasi, Tahran'daki mahkeme binasından çıkarken uğradığı silahlı saldırı sonucu ölür.
Saldırı sonrası İran’da soruşturma başlatılır. Soruşturmada saldırının Mecid Kavousifar ile yeğeni Hüseyin Kavousifar tarafından yapıldığı belirtilir.
Olaydan sonra İran'dan Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) giden Mecid Kavousifar, sığınma başvurusunda bulunmak üzere ABD büyükelçiliğine gider.
ABD’nin BAE Elçiliği ise Mecid’in sığınma başvurusunun aksine onu Emirlik polisine teslim eder. BAE ise 2006 yılında Mecid’i İran’a iade eder.
İadenin ardından İran, Mecid ile Hüseyin’i tutuklar ve yargılama süreci başlatır. İran İstihbarat Bakanlığı Kavousifarları sorgularken ve amca ve yeğenin Yargıç Moghaddasi'yi siyasi nedenlerden değil, kişisel nedenlerden dolayı öldürdüğünü raporuna yansıtır.
Tahran'daki Devrim Mahkemesi’nde yargılanan Mecid ve Hüseyin 14 Mart 2007'de idama mahkum edilir.
Mahkeme verdiği idam karının gerekçesini ‘Hakim Moghaddasi’nin ölümü, gasp, uyuşturucu’ gibi suçlarla açıkladı.
Kayıtlara geçen anlatımlarda savcı tarafından (silahlı soygun, gasp vs.) ile suçlanan Mecid ile Hüseyin bu suçları işlemedikleri belirtilir ve Mecid, savcılığın bu suçlamalarına karşın verdiği ifadesinde "Ben ve arkadaşlarım zulmün kökünü kurutmaya yemin ettik" der.
Mecid ile Hüseyin Hakim Moghaddasi’nin öldürüldüğü yerde yani meydanda halkın gözleri önünde idam edilir.
Reuters muhabiri idam edilen Mecid ile Hüseyin’in fotoğraflarını çeker ve çektiği fotoğraf nedeniyle ‘yılın fotoğraf’ ödülünü alır.
Önceki gün helikopter kazasında ölen İran Cuhmurbaşkanı Reisi’nin ölümünün ardından sosyal medyada Mecid’in idam edilirken gülümseyerek el salladığı fotoğrafları çokça paylaşıldı.
Fotoğrafta ise Mecid’in ‘kızına el salladığı’ notlarıyla paylaşılır. Ancak idam anına dair bir raporda, Mecid, idam anını bekleyen yeğeni Hüseyin’in gergin ve sıkıntılı olduğunu anlar ve onu rahatlamak için onu işaret eder ve gülümser.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda idam edilen Mecid'in kalabalığın içinde kızı veya yeğenine el salladığı ifade edilse de böyle bir bilginin raporlara yansıtılmadığı belirtiliyor.
Mecid’in, İranlı polis memurlarına söylediği son sözlerinde pişmanlık göstermediği, "Her türlü adaletsizliği ortadan kaldırmaya karar verdiğim noktaya ulaştım" dediği kayda alınır.
