Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu depremin vurduğu Hatay'da, Millet Buluşması'nda konuştu. 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek seçimlerden sonra kimsenin ötekileştirilmediği bir güne başlanacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Öyle bir tablomuz var ki arkadaşlar, esnafın dükkanı yıkılmış, çiftçi yem bulamıyor. Olağanüstü dönemler devletin olağanüstü fedakarlıklar yaptığı dönemlerdir. Samandağ’a yazı göndermişler ‘Yeteri kadar su gönderemeyeceğiz, az su tüketen ürünleri ekin’ diye. Bir devlet bunu yapar mı? Verin kardeşim bize; deyin ki ‘DSİ yapamıyor’, bizim belediye başkanlarımız süratli bir şekilde yaparlar” diye belirtti.
‘180 milyon ton enkaz var’
Depremin üzerinden bir ayı aşkın sürenin geçtiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bakınız 37 gün geçti, hâlâ molozlar, enkazlar var. 180 milyon ton enkaz bir yerlere taşınacak. Asbesti düşünüyorlar mı acaba? Gerekli önlemler alınmadığı takdirde kentlerin kanser üreten bölgelere dönüşebileceğini düşünüyorlar mı acaba? Bir çevre mühendisiyle görüştüler mi acaba? Devleti yöneten kişi bütün ayrıntıları düşünmek zorundadır” ifadelerini kullandı.
Depremzede borçlandırılıyor
Deprem bölgesinin özel olarak planlanması gerektiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Buraya gelecek olan insanlara belli avantajların sağlanması lazım. Biz çalışmalarımızı yaptık. Uzmanlarla rapor hazırladık. 750 bin yıkılan, orta ve ağır hasarlı bina var. 250 bini güçlendirmeye muhtaç, yeniden inşa edilecek 500 bin konut var. Buraya özel düzenleme yapılmalı. Ortadoğu’nun ve Akdeniz Havzası’nın en güçlü ekonomik yapılanmasını bu bölgede yapabiliriz. Her şeyimiz var. Eksik olan geleceği iyi görmeyen siyaset. Tedbirleri devlet alır. Şimdi diyorlar ki; ‘Size ev yapacağız, ama sizi borçlandıracağız.’ Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar, böyle şey olur mu? ‘İmar affı’nı sen çıkarıyorsun, denetleyecek olan iktidar, vatandaş nereden bilecek fay hattı nereden geçiyor. İktidar olduğumuzda herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Eğer bir helalleşme olacaksa anahtarı teslim edeceksiniz, ölen canlar için özür dileyeceksiniz. Vatandaşın devlete borcu yok, devletin vatandaşa borcu var. 418 milyar doları hortumlayanlardan parayı alacaksın vatandaşa vereceksin. Devlet akılla, irfanla yönetilir."
