İzmir'in Aliağa ilçesinde 3 Ocak'ta Ferhat Çelik isimli yurttaş Kürtçe müzik dinlediği için bekçiler tarafından şiddete maruz kaldı. Çelik, bekçilerin şiddetine karşı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'ne başvurdu. Çelik, maruz bırakıldığı bekçi şiddeti ve sonrasında yaşananlara ilişkin İHD İzmir şube binasında açıklama yaptı. Açıklamaya İHD yöneticileri de katıldı.
Çelik, 3 Ocak akşam saat 21.00’da evine gitmek için yürüdüğü İZBAN durağında bekçilerin kendisine keyfi bir şekilde GBT uygulaması yaparak durdurduğunu söyledi. Yolda Kürtçe şarkı dinlediğini söyleyen Çelik, “Dinlediğim şarkı Şivan Perver’in 'Biji Kurdistan' şarkısıydı. Bekçiler bana, ‘Niye bu müziği dinliyorsun’ diyerek azarladılar. Ben de müzik dinlemek suç değil ve Kürtçe müziğe karşı herhangi bir yasağın olmadığını söyledim. Bekçiler bana, ‘Sen bu ülkede böyle müzik dinleyemezsin’ dediler. Ben de bu ülkede insanların İngilizce, Fransızca, Arapça şarkıları dinlediği gibi Kürtçe de dinleyebileceğini söyledim. Bunun üzerine 4 bekçi beni İZBAN’ın bir odasına kapatıp orada darp etti. Darp ettikten sonra da Aliağa Devlet Hastanesi'ne ters kelepçe takarak götürdüler. Bekçi ve hastane polisi benimle beraber muayene odasına girdi. Buna tepki gösterdiğim için orada tekrar bana ters kelepçe takıp yere yatırdılar ve ekip arabasına koyup karakola götürdüler.”
Bekçiler iş yeri sahibini tehdit etti
Aliağa Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü belirten Çelik, “Orada bana yazılı bir kağıt getirdiler. İmzalamamı istediler ama ben imzalamadım. Aliağa Emniyet Müdürlüğü'nün gece amiri ve bekçiler gelip sözlü olarak, ‘Bu kağıdı imzalamam gerektiğini, aksi halde buradan çıkamayacağımı’ söyledi. Ancak ben yine de imzalamadım. Beni gece 3:00’da serbest bıraktılar. Ertesi gün işyerine gittiğimde bekçiler iş yeri sahibine, 'Ferhat Çelik teröristtir. Burada çalışamaz eğer çalıştırırsanız sizinle uğraşırız. Elimizden gelen her şeyi yapar sizi burada barındırmayız’ demiş. Bunun üzerine iş yeri sahibi beni işten çıkardı ve ben bu haksız duruma maruz kaldım” dedi.
‘Bir yabancı kendi müziğini dinleyebiliyorsa ben de Kürtçe dinleyebilirim’
Kürtçe müzik dinlemenin ve Kürt olmanın suç olmadığını söyleyen Çelik, “Bijî Kürdistan” demenin de suç olmadığını vurguladı. Çelik, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Kürdistan diyebiliyor. Osmanlı döneminde Kürdistan coğrafyası vardır ve biz var oldukça Kürdistan’da var olacak. Bu ülkede bir yabancı kendi müziğini dinleyebiliyorsa ben de Kürtçe dinleyebilirim. Demokratik bir ülkede kardeşçe yaşamanın başka yolu yoktur” şeklinde konuştu.
İHD: Takipçisi olacağız
Daha sonra söz alan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Türkiye’nin kozmopolittik bir yapısı olduğunu, her inançtan, mezhepten insanın bir arada yaşadığını anımsattı. Gümüş, “Irkçı söylemler maalesef cezasız kalıyor. Hatta kimi zaman bazı kurumlar devlet erkanı tarafından övülüyor. Günlük yaşamda Kürtler, Aleviler, mülteciler, LGBT+’lar her türlü nefret söylemine maruz kalıyorlar. Bunun da cezasız kaldığını biliyoruz. İHD olarak ırkçı söylemleri ve fiziki saldırıları kınıyoruz. Bu yaşanan olayın da cezasız kalmaması için olayın takipçisi olacağımızı belirtiyoruz” ifadelerini kullandı.