Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı  dolayısıyla çocukları “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kavramları üzerine düşünmeye ve hayal kurmaya çağırdı.

AA’da yer alan habere göre, MİT’in internet sitesindeki duyuruda, 5-14 yaş arasındaki çocuklar hayal güçlerini kullanmaya davet edildi.

Çocukların hayallerindeki ‘gizli ajanlar’

MİT çocuklardan, “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerinden yola çıkarak resim yapmaları ya da mektup yazıp bu “proje” için oluşturulmuş bir e-posta adresine yollamalarını istedi.

MİT’in 5-14 yaş arası çocuklara “bayram ödevi”: “Güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerinin “hayal dünyalarında nasıl şekillendiğini anlatmaları.”

MİT çocuklara iki seçenek sunuyor: “Resim” ya da “mektup” yazabilirler. Bunun için çocuklar hayallerindeki “gizli ajanı” resmedebilecek ya da “istihbarat” veya “güvenlik” kelimesini yazdığı mektupta anlatabilecek.

Ödül ise çocukların gönderdiği resim ve mektupların MİT’in internet sitesinde yayınlanması.

MİT’in duyurusunda aileleri ilgilendiren bir açıklama yok. Ancak AA “çocuklarının hazırladığı resim ya da mektupları 23 Nisan 2024’e kadar “[email protected]” elektronik posta adresine “aileler”inin gönderebileceğini özellikle belirtiyor.

Çocuk hakları savunucuları ne diyor?

Çocuk Vakfı 2012’de MİT’in kuruluşunun 85. kuruluş yıldönümünde “teşkilat”ın internet sitesinde bir “çocuk sayfası” oluşturulmasının “çocuğun öncelikli yüksek yararına aykırı olduğu” yönünde görüş bildirmişti.

‘Çocuk gerçekliğine uygun değil’

Çocuk Vakfı açıklamasında MİT’in çocuk sayfasının bilgilendirmenin ötesinde bir içerikte hazırlandığı ve devlet, sınırlar ve istihbarat gibi kavramların çocuklara anlatılışının sorunlu olduğunu dile getirdi.

Vakıf, istihbarat teşkilatının çocukları ilgilendiren boyutu olmadığını belirterek MİT’in sitesinde çocuk sayfası olmaması gerektiğini söylemişti.

MİT’in “çocuk sayfası”nın çocuğu nesne konumuna indirgediğini anlatan Çocuk Vakfı, kullanılan dilin sorunlu ve “çocuk gerçekliğine uygun olmadığı gibi çocuğun kavrayışından da çok uzak” olduğunu vurgulamıştı.

MİT internet sitesinin çocuk sayfasında bulunan iki oyuna da dikkat çeken Çocuk Vakfı’na göre, oyunlardan biri “çocuğun ruhuna erken yaşta gizli izleme düşüncesini aşılayan bir içerikte” hazırlanmıştı.

‘MİT’in Elma Şekeri’

Vakıf her yerde karşılaşılabilecek tarzdaki diğer oyunun “bir olta gibi” kullanıldığını, bu yolla çocukların ilgisini çekmeye çalışmanın da “tam anlamıyla çocuk safiyetini istismara yönelik” olduğunu açıklamıştı.

Çocuk ve istihbarat sözcüklerinin yan yana kullanılmasını dahi “sakıncalı” olarak niteleyen Çocuk Vakfı, açıklamasında istihbaratın yetişkinlerin mesleği olduğuna dikkat çekti ve çocuk üzerine yaratabileceği olumsuz etkilere değinmişti.

“İstihbarat, çocukların erken yaşta yüzleşmemesi gereken bir meslektir. Çocuğun erken yaşta istihbarat mesleğine özendirilmesi gelişimlerini olumsuz yönde etkileyeceği gibi, yaralı bir kişilikle büyümelerine neden olabilir. Çocukların MİT’in elma şekerine hiç ihtiyacı yok ve olmamalı…”

MİT’in yanıtı

MİT, Çocuk Vakfı’nın eleştirisine verdiği yanıtta yayının “MİT, hakkında internette yer alan eksik ya da yanlı bilgilerle, ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın yanlış bir algılama içerisine girmelerini önleyebilmek ve kendini onlara doğru anlatabilmek arzusu” ile gerçekleştirildiğini iletmişti.

MİT, “Bu sebeple, konunun uzmanı akademisyenlerden alınan görüşlerin de değerlendirilmesi sonucunda, kurumun halkla buluştuğu tek alan olan internet sitesi üzerinden, değerli çocuklarımıza hitaben, söz konusu sayfanın hazırlanması yoluna gidildiğini” belirtmişti.

Çocuk mahkemesi yargıcı ne diyor?

MİT’in 85. kuruluş yıldönümünde açılan çocuk sayfası dolayısıyla hayli yaygın bir zeminde yapılan tartışmaya katkıda bulunan bir uzmanın görüşleri konunun “çocuğun yüksek yararı” bağlamında hukuk kapsamında nasıl değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin temel ilkelere dikkat çekiyor.

İstanbul Çocuk Mahkemeleri Yargıcı Umran Sölez Tan “MİT ve Çocuk” başlıklı değerlendirmesinde MİT’in “nedense kendisini tanıtmak için bir çocuk sitesi düzenletmekle kalmadığını, nasıl bir yöntem içerisinde çalıştıklarını gösterir bir oyunu da bu siteye yerleştirdiğine” işaret etmişti.

“[…] Oyunun adı, Ahmet’in Maceraları: Adada yerli kabile ile karşılaşan Ahmet, onların davranışlarını ve diğer canlılara olan yaklaşımlarını anlamak için sizce ne yapmalıdır? Yanıtlar: a) Kendini tanıtmak. b) Kaçmak c) 2-3 gün onları gizlice izlemek. MİT’e göre doğru yanıt c şıkkıydı.”

Yargıç Tan, Çocuk Vakfı ve Pedagoji Derneğ’inin MİT’in “doğrusu”na yönelik itirazlarını değerlendirirken, “MİT ve Çocuk! Bu ikisinin bile yan yana gelmesi beni müthiş bir korkuya sevk etti” diyor.

“Çocuğun bulunduğu ortam suça elverişli ise çocuk ceza hukukunda buna ‘tehlikelilik hali’ denmektedir. Gerçekten de Ahmet’in Maceraları oyununda Ahmet’e, kendine bakan ve gülümseyen insanlar hakkında bilgi edinmenin yolu olarak gizlice gözlem yapmasının önerilmesi ne kadar sağlıklı olabilirdi?”

‘MİT çocuğun yüksek karar ilkesini ihlal etmiştir’

MİT’in alanda çalışan STK’lerin ve MİT’in tutumunu öven bir köşe yazarının yaklaşımlarını irdeleyen çocuk mahkemeleri yargı şu sonuca varıyordu:

“Gözetmemiz gereken husus çocukların değer duygularını geliştirecek ve başka insanların haklarına ve temel özgürlüklerine saygı duymasını sağlayacak ortamı yaratmak olmalıdır.

Devletin, Çocuk Mahkemelerinde yargılanan çocukların kim oldukları konusunda hiçbir fikrinin olmadığını saptadığım yıllarda, mahkemeye gelen çoğu çocuğun, o gün için de olsa türlü gereksinimleri için yaptığım çağrıyı duyup bunun için adliyede bu gereksinime yanıt vermeye çalışan yine bir STK olmuştu. Onlar çocukları duyuyor ve toplum içerisindeki görünürlüklerini sağlamaya çalışıyorlar.

Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin üçüncü maddesi ülkemizde ve tüm dünyada devlet makamlarının çocuklarla ilgili alacakları her türlü kararlarda en önce çocuğun yararının göz önüne alınacağını yazar. Buna da çocuğun yüksek yararı denilir.

Sitesinde yer verdiği oyunun üçüncü sorusunun yanıtı ile MİT, istemeden çocuğun Yüksek Yararı ilkesini ihlal etmiştir. Her devlet kuruluşu çocuklarla ilgili bir çalışma başlatırken uluslararası ÇHS’nin üçüncü maddesi uyarınca davranmayı gözetecek olursa bu yanlışlıklar da olmayacaktır.”

Editör: Haber Merkezi