SUR AJANS- Diyarbakır'ın Lice İlçesi ile Bingöl'ün Genç İlçesi arasında bulunan Sarım Çayında yapılması planlanan HES projesi girişimi mahkeme tarafından iptal edildi.  

Diyarbakır Barosu’nun müdahil olduğu davada mahkemenin verdiği karar şöyle:

Cizre sular altında! Cizre sular altında!

“Mevzuata göre, projenin etki alanı, işletme öncesi, işletme dönemi ve sonrasında, çevresel olarak doğrudan ya da dolaylı olarak, kısa veya uzun dönemde, geçici ya da kalıcı, olumlu ya da olumsuz yönde etkilediği alan olmasına karşın ÇED Raporunda etki alanının sadece inşaat alanına göre belirlenmesi; ÇED Raporu Özel Formatında Sosyo-Ekonomik Çevrenin Özellikleri başlığı altında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen konuyla ilgili olarak ÇED Raporunda, sahada yer alan ve etki alanındaki yerleşimlere göre değil, il ve ilçe bazlı değerlendirme yapılması nedeniyle ÇED Raporunun söz konusu hususlar yönünden de eksik ve hatalı olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıca tesisin regülatör ve bentleri için boyutlandırma hesaplarında sediment yükünün (akarsuyun taşıdığı rüsubatın) dikkate alınmadığı vehavzadaki akarsu kollarının sediment ölçümlerine de Raporda yer verilmediği anlaşılmış olup, sediment eksikliği durumunda havza yapısının ve toprak yapısının bozulacağı dikkate alındığında, söz konusu ölçümlere Raporda yer verilmemiş olmasının, projenin havza ve toprak yapısı yönünden meydana getireceği etkiler ve bu yönden alınacak tedbirler açısından eksik olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; arıcılık faaliyeti ve çığ tehlikesiyle ilgili etkilerin, sediment ölçümleri ve buna bağlı çevresel etkilerin, projenin mevzuata uygun olarak mevcuttaki etki alanının, projenin gerçekleştirileceği alan ile etki alanında kalan kırsal yerleşmeler yönünden sosyo-ekonomik etkilerin, ve bu kapsamda alınması gereken önlem ve tedbirlerin; çevresel etki değerlendirme süreci kapsamında ele alınması ve ÇED Raporunda ayrıntısıyla değerlendirilmesi gerektiğinden, söz konusu hususlarla ilgili olarak eksik ve hatalı değerlendirme içeren ÇED Raporunun uygun bulunarak, ÇED Olumlu kararı verilmesine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle;

- Dava konusu işlemin iptaline,

- Aşağıda dökümü yapılan 79.634,25-TL yargılama giderinin tamamının davalı idareden alınarak (her birine eşit oranda olacak şekilde) davacılara verilmesine,

-Aşağıda dökümü yapılan ve müdahil tarafından karşılanan 455,50-TL yargılama giderinin müdahil üzerinde bırakılmasına,

- İşbu karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 10.500,00-TL maktu vekâlet ücretinin tamamının davalı idareden alınarak (her birine eşit oranda olacak şekilde - 1/4 oranında) davacılara verilmesine,

- Artan gider avansının talep edilmesi hâlinde derhâl, talep edilmemesi hâlinde ise kararın kesinleşmesinden sonra re'sen davacılara iadesine,

- Davacılar tarafından Danıştay Başvuru Harcı olarak yatırılan 276,40-TL harç ile Danıştay

Karar Harcı olarak yatırılan 375,10-TL harçtan, aşağıda miktarları yazan başvuru ve maktu karar harcının mahsubu sonucu artan fazla 291,70-TL harç ile yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden Danıştay YD Harcı olarak yatırılan 296,40-TL fazla harcın istemi hâlinde davacılara iadesine,

- İşbu kararın taraflara ve müdahile tebliğine,

- 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin 2 numaralı fıkrasının (g) bendi uyarınca; tebliği izleyen günden itibaren 15 gün içinde (Mahkememize verilecek dilekçeyle) Danıştaya temyiz kanun yolu açık olmak üzere, 14/03/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”

Editör: Haber Merkezi