UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 tane yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında olan dil olduğunu gösteriyor. 21 Şubat Dünya Ana Dili Günü, Türkiye’de özellikle ana dili Kürtçe, Arapça, Lazca, Ermenice, Hemşince, Çerkezce, Çeçence, Süryanice gibi dillerden olan milyonlarca çocuğun kendi ana dillerinden koparıldığı ortamda kutlanmaktadır.

21 Şubat Dünya Ana Dili Günü’ne dair Seyit Sabun Ocağı’ndan Mehmet Seyitalioğlu, değerlendirmede bulundu. Dil bilimcilerin “Bir dil başka bir dilin alanını daraltmaz” sözünü hatırlatan Seyitalioğlu, dünyadaki her dilin bir pencere olduğunu söyledi.

İnsanların ruhsal ve toplumsal şekillenişi onların kendi dilleri ile ifade ettikleri ruhsal hali olduğunu ifade eden Seyitalioğlu, “Bu ruhsal hali onların yaşadıkları coğrafi ortam, iklim, sosyo-ekonomik koşullar bütünüyle dili şekillendiren, genişleten veya koparıp yok eden bir mecraya gider” dedi.

Mersin’de 6 Mayıs anması: Darağacında üç fidan Mersin’de 6 Mayıs anması: Darağacında üç fidan

‘Her dil bir insandır’

“Her dil bir insandır” sözünü hatırlatan Seyitalioğlu, “İnanç ifade tarzının bir şeklidir. Bu ifade ediliş bir başka dilden, kültürden ayıran özel sözcükleri vardır. Dil ve inanç birbirine bağlıdır. Her dilin inançsal değerlerdeki potansiyeli ve anlatım dili farklıdır. Alevi inancında dil üstenci değil, yaratıcı ve toparlayıcıdır ve Tanrıya ibadet değil, insana, iyi olana ibadettir” diye belirtti.

Hızır dili’

Seyit Sabun Ocağı’ndan Mehmet Seyitalioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hakk deryasının dili Kürtçe veya Kırmançkidir. Bu kırmançki dili ile ifade ediş tarzı Xızır dilidir ve orada kendi dilince ya Ana Fatma, ya Düzgün Baba, ya Xızır, ya Hakk denildiği zaman onun değer duygularına toplumsal yansıması apayrı bir duygu değerine dönüşüyor. Zahiri olguyu batini çet (söylem) ile biçimlendirmediğimiz zaman anlamsızdır. O yüzden Xızır dili ile ifade edildiği zaman değer kazanır.”

Son zamanlarda “Aleviler Türktür” tartışmalarına da değinen Seyitalioğlu, “Bu üretilmiş ve yanlış bir bakış açısıdır. Alevi Türk’te olabilir, Kürt’te olabilir, Ermeni’de, Arap’da olabilir. Böyle bir tekleştirme hali Alevi inancının kendisine aykırıdır” ifadelerine yer verdi.

Editör: Ali Abbas Yılmaz