Ankara merkezli soruşturma kapsamında 15 kentte düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Sedat Yılmaz, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde, gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı.

Tutuklamalara birçok çevreden tepki gelirken, seçim öncesi siyasi soykırım operasyonları ve özgür basına yönelik saldırılar kınandı. Tutuklanan Müftüoğlu ve Yılmaz, tutuldukları Sincan Cezaevi’nden mesaj göndererek, özgür basının kazanacağını ve 14 Mayıs’ta karanlığı yaratan bu iktidarın gideceği mesajını verdi.

‘Baz istasyonundan sinyal vermek ‘örgütsel’ bir birliktelik olarak kabul edildi’

5 gazeteci arkadaşlarının tutuklanmasının ardından gözaltına alındıklarını ifade eden Müftüoğlu, evlerinin basıldığını, tüm ekipmanlara el konulduğunu yazdı. Müftüoğlu, “15 saat süren otobüs yolculuğunun ardından Ankara'ya getirildik. Hiç tanımadığımız farklı alanlarda çalışma yürüten kişiler tarafından bizlere gazetecilik faaliyetlerimiz, telefon görüşmelerimiz soruldu. Eskilerde aynı ağaç altından, yoldan geçmek suç sayılırdı. Şimdi hakkında dava olduğunu tahmin ettiğimiz insanlarla aynı baz istasyonundan sinyal vermek ‘örgütsel’ bir birliktelik olarak kabul edildi. Tarih 3 Mayıs’ı yani Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü gösterdiğinde 4 gündür elimizde duran kelepçeler daha fazla sıkıldı. Bizi resmen bir prodüksiyon çalışmasıyla alan ekip içinde bulunduğum daha doğrusu tutulduğum bu mekana getirdi. Şov amaçlı tek sıra halinde, başım öne eğilmeye çalışılarak gözaltına alınmıştık, yine tek sıra halinde cezaevine doğru getirildik” diye konuştu.

‘İktidar gidecek’

İktidarın kendilerini dışarıdan kopararak tüm gazetecilere bir gözdağı vermeye çalıştığını belirten Müftüoğlu şunları kaydetti: “Gerçekleri yazmanın basınca ifade özgürlüğünü savunmanın suç olarak gösterildiği bu günleri yaratan iktidar elbette gidecek. Son 10 aydır yaptığı tüm operasyonlarla tahtını sağlamlaştırmaya çalışan iktidar, özgürlük isteyenlerin mücadelesi karşısında yenilecek. Biz de tüm hapsetmelere karşı gerçekleri duvarların ardında da olsak demokratik kamuoyuna duyurmaya çalışacağız. Burada hapsedilmek istenenin biz değil hakikat olduğunu biliyoruz. Tüm meslektaşlarımızı da bu yüzden hakikati ve gazeteciliği savunmak için bu duruma ses çıkarmaya çağırıyoruz. Tüm STÖ’ler ve toplumu da haber alma hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bugün karanlık, zifiri karanlık gibi görünen gökyüzü doğacak güneşin işaretidir. Tüm karartmalara karşı biz kazanacağız, özgür basın kazanacak. Selam ve sevgilerimle.”

‘Seçim operasyonlarını yapanlar seçimde gidecek’

Yılmaz, operasyonları yapanların gidecek olanlar olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: “Meslek kurumlarına, öncelikle dayanışmaları ve gösterdikleri çaba için teşekkür ederim. Bana yöneltilen suçlamaların tamamı, 23 yıllık meslek hayatım içerisinde yapmış olduğum ve altında imzam olan haberlerdir. Açık kaynaklarla ulaşılabilecek bu bilgiler, gereksiz bir polisiye mesaisiyle illegalize edilmeye çalışılmış. Bunda, varlığı ve yokluğu bilinmeyen ve beni hiç tanımadığı anlaşılan bir gizli tanıkla yargı sürecini ikna etmeye çalışmışlar. Bu, seçim operasyonuydu. Ve bir parça da benden önce tutuklanan meslektaşlarımla olan dayanışma kararlılığım nedeniyleydi. Seçim operasyonu yapanlar, seçimde gidecek. Herkese selamlar, sevgiler.”

  

Editör: Ali Abbas Yılmaz