SUR AJANS - UNESCO’nun Dünya Kültür Miras Listesi’nde olan ve UNESCO korumasında bulunan Dicle Nehri yatağında iş makineleri ve kamyonlarla taşınan kum ve çakıl malzeme nehir yatağının değişmesine yol açarken, alandaki endemik bitki türleri ve alandaki su samurlarının doğal yaşam alanı tahrip ediliyor. Dicle Nehri Diyarbakır’ın tarihi surlarıyla birlikte, 2015 yılında Türkiye'nin 14'üncü miras alanı olarak Dünya Mirası Listesi'ne eklenen Hevsel Bahçeleri ve Dicle Nehri dere yatağında Sur Belediyesi, iş makineleri ve kamyonlarla kum, çakıl çıkararak nehir yatağının değişmesine ve büyük çaplı tahribatların oluşmasına neden oldu. UNESCO'nun peyzaj alanından bulunan Dicle Nehri kıyısında iş makineleriyle yapılan çalışmalara dair kendilerine ulaşan bilgi üzerine alan gittiklerini belirten TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi kamyonlarla kumun çıkarıldığı alana çıkarma yaptı. TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, karşılaştıkların manzara karşısında şaşkınlığa düştüklerini ve günlerce süren çalışmalara yetkililerin ilgisiz kalmalarına karşı suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Dicle Nehri Kayyum idarelerine karşı kenti korumak zorunda kaldıklarına vurgu yapan Kahraman, “Biz bu kenti yetkililerden, idarelerden, koruması gereken birimlerden korumak üzere neredeyse refleks geliştiriyoruz. Bu çalışmaların bilimden, teknikten yoksun bir şekilde böylesine bilinçsizce yapılmasının nereye varacağını, bu tahribatların ne kadar daha süreceğini artık biz de şaşırarak izliyoruz. Dolayısıyla bunların biran önce son bulmasını, sorumluların hepsinin cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. ferit kahraman

‘Sorumlulukları bulunan bütün birimlerle ilgili suç duyurusunda bulunacağı’

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve koruma altında olan Dicle Nehri kıyısında Sur Belediyesi’nin iş makineleri ve kamyonlarla kum ve çakıl malzemesi almasına tepki gösteren TMMOB Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, dere yatağında yaşanan tahribata ilişkin şunları söyledi:

"Kamyonlarla bu doğal sit alanı dere yatağında tahribatlar yapılıyor"

“Buraların tahrip edildiğine dair bir bilgi geldi. Biz de bunun üzerine alanı ziyarete geldik ve bu manzara ile karşılaştık. Bu alan kentsel sit alanı, UNESCO Dünya Miras Listesi alanı, Doğal peyzaj alanı ve Dünya Miras Listesi olarak kabul edilen sınırların içindeyiz. Burada Sur Belediyesi tarafından kazı yapıldığı ve buradaki malzemelerin çıkarıldığı bilgisi elimize ulaştı. İş makineleri, kamyonlarla bu doğal sit alanı dere yatağında tahribatlar yapılıyor. Ve hemen yanı başımızda gördüğümüz hayvanların da bulunduğu doğal yaşam alanına zarar veriliyor. Biz açıkçası bu konuyla ilgili suç duyurusunda elbette bulunacağız.

"Uzun süredir burada çalışma yürütülüyormuş"

Ancak buradaki çalışmanın kısa süreli, 1 günlük 1 saatlik çalışma olmadığını da fark ettik. Uzun sürelidir burada bir çalışma yürütülüyor ve bütün kurumlar, bütün yetkililer, ilgili birimler bu alandaki çalışmalara sessiz kalıyor. Dolayısıyla bu konuyla ilgili olarak sorumlulukları bulunan bütün birimlerle ilgili suç duyurusunda bulunacağımızı buradan bildirmekle beraber, açıkçası biz bu kenti yetkililerden, idarelerden, koruması gereken birimlerden korumak üzere neredeyse refleks geliştiriyoruz.

Halka ve kamuoyuna çağrı: Bize bildirin

Bu çalışmaların bilimden, teknikten yoksun bir şekilde böylesine bilinçsizce yapılmasının nereye varacağını, bu tahribatların ne kadar daha süreceğini artık biz de şaşırarak izliyoruz. Dolayısıyla bunların biran önce son bulmasını, sorumluların hepsinin cezalandırılmasını talep ediyoruz. Buradan halka ve kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz; varsa kendi bölgelerinde gördükleri bu kamu suçlarını, doğal alanları, yaşam alanlarımızı tahrip eden aykırı işlemlerin yapıldığı bütün alanlara yönelik bizimle irtibata geçmeleri durumunda bütün bunlara müdahale ederek ifşa edeceğiz. Kamuoyuna deklere edeceğiz. tmmob ‘UNESCO’dan izinsiz çivi çakılamayacak alanda iş makineleriyle, kamyonlarla nehir yatağı değiştiriliyor’ Maden mühendisleri Odası Eşbaşanı ve ya da TMMOB Diyarbakır eski İKK Sekreteri Doğan Hatun ise Dicle Nehri’nin dere yatağında yaşanan tahribata ilişkin şunları söyledi: “Buraya gelen Çevre Korum Daire Başkanlığı yetkililerinden bir arkadaş şu cümleyi kullandı. Sur Belediyesi onlardan nehir yatağından kum, çakıl malzeme alacağına dair izin istediklerini ama çok önemsemediklerini söyledi. Çevre Korum Daire Başkanlığı’nın bu kentin doğasına, kültürüne, tarihine ne kadar duyarlı olduğunu da az evvel kendi ağızlarıyla kendilerini teşhir ettiler. Buranın UNECO kültürel, tarihi mirası içerisinde yer aldığını ve buranın UNESCO’dan, ICOMOS’tan izin alınmadan bir çivi bile çakılmayacağını ancak belediye yetkililerinin kepçelerle, kamyonlarla kum alma iznini verebiliyorlar. Çevre Korum Daire Başkanlığı bu yetkiyi kendilerinde görebiliyor.

"Buranın tek bir yetkilisi var o da halktır"

Biz artık neredeyse kenti kayyum belediyelerinden korumaya çalışıyoruz. Ne yazık ki, geldiğimiz nokta budur. Az evvel yine çelişkili cümlelerle ‘burası bizim yetki alanımızda değil, DSİ’nin yetki alanındadır’ diye ifadeler kullanılıyor. DSİ aşağıda çalışma yürütüyormuş, burası nasıl gözden kaçmış gibi, sanki DSİ yetkilileri bizmişiz gibi bize şikayette bulunuyorlar. DSİ ile konuşursak onlar da büyük ihtimalle Büyükşehir Belediyesi Çevre Korum Daire Başkanlığı’nın yetkisindedir diyecekler. Aslında yetkinin öz itibariyle halka olduğunu bir kez daha bunlara söylemek gerekiyor. Buranın tek bir yetkilisi var, halktır. Ne Büyükşehir Belediyesi ne DSİ ne de Sur Belediyesi yetki karmaşası içerisinde burayı oldu bittiye getirip neredeyse nehir yatağının değiştirildiğini görüyoruz.

"Su samurunun ne anlam ifade ettiğini bilmeyenler kepçelerle nehir yatağını değiştiriyor"

Uzun yıllardır burada çalışma yürütenler Su Samurlarının yuvalarının olduğunu da bilirler. Endemik tür bitkilerin olduğunu da bu kentte yaşayan herkes çok iyi bilir. Bu kentte yaşamadıkları, bu kente sahip çıkma gayeleri olmadığı için bir Su Samurunun ne anlam ifade ettiğini bilmedikleri için gelişi güzel kepçelerle nehir yatağını değiştirebiliyorlar. Duble yollarla, kamyonların, kepçelerin rahat geçebileceği yerler açabiliyorlar.

Suç duyurusunda bulanacağız

Kuvvetle ihtimal birileri bunlara ses çıkarmazsa buraya asfalt döküp tesis, mesire alanlarına dönüştürerek kendilerine rant alanlarına çevirebileceklerini de öngörüyoruz. Bir kez daha Sur Belediyesi’ne, Büyükşehir Belediyesi’ne ve eğer ilgililerse DSİ hakkında da bugünlerde suç duyurusunda bulunacağız. Umarız Savcılık da görevini layıkıyla yerine getirir. Bunlar hakkındaki cezai işlemi başlatır ve bir daha hiç kimsenin gelişi güzel kepçelerle, kamyonlarla nehir yatağını UNESCO’nun peyzaj alanını tahrip edecek cesareti kendilerinde görmezler.”  

Editör: Haber Merkezi