SUR AJANS- 31 Mart Yerel Seçimlere 37 gün kalmışken, partiler belirledikleri belediye başkan adaylarıyla seçim çalışmalarına devam ediyor. Adaylar, çeşitli vaatlerle kentteki her bir yurttaştan oy isterken, özellikle kadınlar, her seçim söz verilen ancak çoğu yerine getirilmeyen taleplerinde ısrarcılar. Kadınlar güvenli kentlerde, eşit bir şekilde yaşamak istediklerinin altını çiziyor.
Mersin Cemevi Kadın Komisyonu üyesi Aysel Demir ve Mersin Cemevi üyesi Zeynep Kaya, kadınların yerel yönetimlerden taleplerini aktardı.
‘Alevi kadınlar artı yükle mücadele ediyor’
Aysel Demir, toplumsal cinsiyet eşitsizliği sebebiyle tüm kadınların yaşadığı sorunların ortak olduğunu ancak inanç noktasında yapılan baskıların Alevi kadınlara artı bir sorun yarattığına değindi. Demir, “Merkezi ve yerel düzeyde tüm kadınlara uygulanan sorunlarda ortaklaşan bir noktadayız ama inançtan kaynaklı Alevilere yapılan baskılar, asimilasyon politikaları artı bir yük olarak Alevi kadınların önünde duruyor. Alevi kadınlar, kadın odaklı sorunların yanında bir de bu tür baskılarla mücadele etmek zorundalar” dedi.
Demir, “Kadınlar nasıl bir kent istiyor?” sorusuna “Demokrasi kültürünün yerleşik olduğu, ekolojik dengenin olduğu, kısıtlanmalardan uzak kentler istiyoruz” diye yanıt verdi.
‘Eşitlik adına yürünecek çok yol var’
DEM Parti dışındaki partilerde kadınların eşit temsilden çok uzak olduğuna dikkat çeken Demir, “O partilerde hala bir denge yok ve kadınlar çok arkalardan yetişmeye çalışıyorlar. Genel tabloya baktığımız zaman eşitlik adına yürünecek çok yol var gibi görünüyor” sözlerini kullandı.
Zeynep Kaya da genel merkez düzeyinde ve yerelde özellikle Alevi kadınların görünür olmasını; belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri noktasında Alevi inancından dolayı önlerinin kesilmemesini istedi.
‘Fermuar sistemi hayata geçmeli’
Yerel yönetimlere aday olan kişilerin kullanacakları dilin eşitlikçi ve barışçıl olması gerektiğine vurgu yapan Kaya, kadınların taleplerine ilişkin şunları söyledi:
“Adayların kadınlar için güvenli kentler yaratmak, bu konudaki projelerinin neler olduğunu yerele duyurmaları lazım. Kadın kotalarına dikkat ederek hareket etmeleri, pozitif ayrımcılık yapmaları ve her partinin fermuar sistemini hayata geçirmesi gerekir. Ancak şu an mevcut duruma baktığımızda kadınların önünün kesildiğini görüyoruz.
‘Eşit koşullarda hizmet verilmeli’
Ekolojik hayatın sahiplenildiği, güvenlik noktalarının oluşturulduğu, kadın emeğinin görünür olduğu, kadınların ürünlerini satabildiği pazarların kurulduğu, ulaşımın güvenli olduğu kentler istiyoruz. Bu yerel seçimlerde hangi parti belediyeleri kazanırsa kazansın sosyal devlet anlayışıyla şehri sahiplenecek çalışmalar yapmalı ve bütün vatandaşlara eşit koşullarda hizmet verilmesi gerekir.”