Türkiye siyasal tarihinin en kritik seçimlerinden bir olan 14 Mayıs seçimlerine 3 gün kala, milletvekili adayları da çalışma temposunu arttırarak sürdürüyor.

Çerkes halkının anadil başta olmak üzere taleplerini Meclis çatısı altında savunmak için Yeşil Sol Parti’den adaylığını açıklayan Metin Kılıç, hak ve adalet mücadelesini parlamentoya taşımanın gayretiyle seçim çalışmalarına hız verdi.

Çerkes halkının uğradığı asimilasyona dikkat çeken Kılıç, anadil talebinin yanısıra çifte vatandaşlık, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarının tanınması ve Kültür Bakanlığı’ndan destek taleplerini sıraladı.

YSP Milletvekili Adayı Kılıç, 2015 yılında gerçekleşen Suruç’taki patlamada eşi Ferdane ve oğlu Nartan’ı kaybetmişti.

Kılıç, Çerkes halkının mücadelesini Meclise taşımak için yola çıktı

Yeşil Sol Parti’den adaylığını açıklayan Kılıç, “Bu benim ilk adaylığım değil. 2015 yılında da Bursa'dan milletvekili adayıydım. O zaman da Çerkes kimliğime dair sorunların gündemleştirilmesi söz konusuydu. Bugün için de aynı şeyler geçerli ve bugün için buna bir de adalet mücadelesi eklendi. Hem sosyalist hem de Çerkes kimliğimle adalet mücadelesi yürüten birisi olarak adaylığımı açıklamış bulunmaktayım” dedi.

Çerkeslerin yüzde 85-90’ı anadilini konuşamıyor’

Kafkas Dernekleri Federasyonu eski Genel Başkan Yardımcısı olan Kılıç, Türkiye'de yaşayan Çerkeslerin ciddi sorunları olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların en başında ana dil sorunu geliyor. Atalarımız bu ülkeye geldiklerinde bu ülke için savaşırken Türkçeyi hiç bilmiyorlardı. Ama bugün de maalesef nüfusumuzun yüzde 85-90'ı asimilasyona uğramış ve ancak yüzde 10-15 seviyesinde ana dil konuşulur durumda. Çerkesce televizyon talebimiz var. Bununla ilgili defalarca girişim yapılmasına rağmen, TRT yetkilileriyle görüşülmesine rağmen, TRT alt yapısı buna uygun olduğu fakat siyasi iradeden onay beklendiği söylendi. Anavatan ile ilişkilerimiz çok önemli bizler açısından. Şu andaki kimliğimizin varlığına ciddi katkısı var anavatanımızın. İlişkilerimizin geliştirilmesinde devlet desteğinin ihtiyacı var. Çifte vatandaşlık talebimiz var. Yalnızca Türkiye diasporası değil Avrupa'da ve Amerika'da bulunan diasporalar için de çifte vatandaşlık hakkının Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmesi isteğimiz ve talebimiz var. Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlıklarının tanınması talebimiz var. Bir de kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılması için Kültür Bakanlığı'nın bizlere ön açıcı olması, bütçe sağlaması ve burada olacak birikimin de gelecek kuşaklara aktarılması söz konusu.”

‘Halklar gerçek yüzleşmeyle gerçek özgürlüklerine kavuşabilir’

21 Mayıs’ın Çerkesler için simgesel bir tarihe ve öneme sahip olduğunu ifade eden Kılıç, şöyle konuştu: “21 Mayıs 1864'te sürgün ve soykırımın 159’uncu yıl dönümü. Sürgün ve soykırımın hem Rusya Federasyon'u hem Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınması talebimiz de var. Buna yönelik daha önceden Halkların Demokratik Partisi defalarca önerge vermesine rağmen bugüne kadar maalesef hem iktidar partileri tarafından reddedildi, muhalefet partilerinin çoğu tarafından da çekimser davranılarak bugüne kadar kabul görmedi. Bizim için simgesel tarih demiştim, önemli gerçekten. Bunun kabul edilmesi neticesinde ciddi aşamalar kaydedilebilir. Ancak halklar gerçek yüzleşmeyle gerçek özgürlüklerine kavuşabilir diye düşünüyorum. İktidarlar da gerçek bir yüzleşme sağlarsa onlar da özgürleşebilir diye düşünüyorum. Sürgüne uğramamızın üzerinden 159 yıl geçmesine rağmen sürgün ve soykırım Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan Çerkesler açısından son 25-30 yıldır anılmaya başlandı. Onun öncesinde sürgün ve soykırım bile kabul edilmez durumdaydı. Sürgün ve soykırım kabul edildikten sonra anma programları yapılmaya başlandı. Ama bu daha çok derneklerin ve sivil toplum kuruluşlarının kendi içine yönelik bir şeydi. Son 15 yıldır tüm Türkiye halkına açık, kamuoyuna açık bir şekilde anılmaya başlandı.”

‘Suruç, Ankara gar katliamı ve diğer mağdurların sesi olmak benim için bir onurdur’

20 Temmuz 2015'te Suruç'ta yaşanan katliamda eşi ve oğlunu kaybeden Kılıç, ülkede adalet mücadelesi yürüten tüm ailelerle birlikte yan yana olduğunu belirterek şunları söyledi: “Orada geniş bir aile kazandık ama. Geniş bir aile olduk. Suruç Aileleri İnisiyatifi diye bir inisiyatif kuruldu. Aynı zaman da Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin de desteğiyle adaylığımı açıkladım. Onların da büyük desteğini görüyorum şu anda. Suruç Davası etrafında şekillenen bir inisiyatif bu Suruç Aileleri İnisiyatifi. Ama yalnızca Suruç ile ilgili değil Türkiye'de adaletsizliğe uğramış, hakkaniyetsiz bir şekilde mağdur olmuş insanların tüm adalet mücadelesi yürütenlerin yanında birlikte onlarla birlikte omuz omuza mücadele eden bir yapı. Seçilmemiz durumunda Meclis’te de bu adalet mücadelesini yürütmek, orada da yaşanan katliamın hepsini sormak adına tüm adalet mücadelesi yürütenlerin sesi olmaya onların destekçisi olmaya mecliste onların mücadele yoldaşları olmaya adayım. Suruç, Ankara gar katliamı ve diğer mağdurların hepsinin sesi olmak, onların mücadelesini yürütmek, onlarla omuz omuza olmak benim için bir onurdur.”

‘15 Mayıs sabahında mutlu bir güne uyanmak istiyoruz’

14 Mayıs seçimlerinde Yeşil Sol Parti’ye desek çağrısı yapan Kılıç, “Hem Çerkeslerin hem Ankaralıların kendilerini gelecekte daha özgür kılacak bir tercih yapmaları açısından Yeşil Sol Parti'ye oy vermelerini, yalnızca oy vermelerini değil iradelerinin de sandığa yansıdığını göstermeleri açısından oylarının takipçisi olması istiyoruz. 15 Mayıs sabahında mutlu bir güne uyanmak istiyoruz” dedi.

Editör: Ali Abbas Yılmaz