Özel Haber: Jiyan Erkılıç/Gaziantep

Günden güne yoğun şekilde hissedilmeye başlanan ekonomik kriz, Gastronomi ve sanayi kenti Gaziantep’te kadınları üretime yöneltti. Geçtiğimiz yıllarda sadece evinin ihtiyacı için biber, patlıcan, kabak ve acur gibi sebzeleri kış için kurutan kadınlar şimdi ise ev ekonomisine katkıda bulunmak için kurutuyor. 

Gastronomi kenti Gaziantep’te kimi kadınlar her yıl sadece kendi ihtiyacı kadar kış hazırlığına girişirken bu yıl ise hem ihtiyacı hem de satışını yapmak üzere kurutmalık, salça ve konserve benzeri yöresel lezzet işine girişti.

Her yıl daha da derinleşen ekonomik krizin yükünü biraz olsun hafifletmek ve ev ekonomisine katkı sunmak için emek veren ev işçisi kadınlar Sur Ajans’a konuştu.

‘Sadece kocamın aylığı yetmiyor evin masraflarına’

Gaziantep’in yöresel lezzetleri arasında olan kurutmalıklar her sene daha da pahalılaşıyor. Ev ekonomisine katkıda bulunmaya başlayan Naile Demir, “Her yıl sadece kendi kışlık biberimi ve patlıcanımı oyardım. Bu sene kendi kurutmalığımı yapabilmek için başkalarının kurutmalığını yapıyorum. Çok pahalı her şey. Sadece kocamın aylığı yetmiyor evin masraflarına. Üzülüyorum haline. Sabah akşam çalışıyor ama eve gelmeden cebindeki para eriyor. Ben de tam da iş zamanıyken bu işe başladım. En azından evin ekmeğini almak için. Evin ekmeği deyip geçme, bir ekmek altı buçuk lira. E biz 7 kişilik bir aileyiz.” ifadelerini kullandı.

‘Bazen evde yaparım bu işi bazen de sokakta’

Dolmalık Antep biberinin torbasını 120’ye aldıklarını, oyma ve ipe geçirme işlemini ise 13 Liraya yaptıklarını aktaran Necla Ekici ise şunları aktardı: “Görünüşte kolay gelebilir bu iş ama belli bir mesai ayırıyorsun ve Antep biberi çok acıdır. İnsanın eli günlerce yanar. Bazen içeride evde yaparım bu işi bazen de dışarıda, sokakta.  Temmuz ve Ağustosun ilk günleri bizim bu kurutmalık işinin vaktidir. Şahsen emeğimizin karşılığı değil 13 lira ama buna mecburuz. Çoluk çocuk ev işi derken tam zamanlı bir işe de giremiyoruz. Sadece kurutmalık değil, artık domates konservesi, salça da yapmaya başladık. Evde ne yapabilirsek kar diyoruz. Türkiye’nin bu durumu nereye kadar böyle devam edecek bilmiyoruz.”

‘Boğazımızdan geçen ekmeğin parasını bari kazanalım dedik’

Yıllardır kurutmalık işi yaptığını vurgulayan Döne Öztürk ise eskiden de emeğin ucuz olduğunu ama karşılığında birçok ihtiyaçlarını alabildiklerini ancak bu yıl emeklerinin tamamen boşa gittiğini belirtti. Öztürk, “Ekmeğin, çayın, yakıtın durumuna bakın. Zaten mazota zam geldikçe hemen her şeye anında zam geliyor. Millet de fırsatçı.  E biz kadınlar da evde boş duramaz olduk. Boğazımızdan geçen ekmeğin parasını bari kazanalım dedik. Ben yıllardır bu işi yapıyorum ama etrafımda daha önce durumu benden iyi olanlar bile bana ‘Bu işi biz de yapmak istiyoruz, bari birkaç kuruş katkımız olsun eve’ diyor. Artık sokağımız bu işi yapan kadınlarla doldu. Önceleri bütün mahallede birkaç kişi yapardı” diye konuştu.  

Editör: Ali Abbas Yılmaz