IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) yöneticilerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 25’inci duruşmasının 1’inci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar hazır bulundu.

Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Tutuk incelemesine ilişkin mütalaanın okunması ile başlayan duruşma, verilen aranın ardından savunmalarla sürdü. Aranın ardından ilk olarak Kürt siyasetçi Gültan Kışanak söz aldı.

Kışanak: Oyum Kılıçdaroğlu ve Yeşil Sol Parti’ye  

Kışanak, 14 Mayıs seçimlerine işaret ederek, "Bu yargılama bizleri tutukladıkları günden bugüne siyasi hesaplarla açılmış dava, emir kulu haline gelmiş hakimlerin, yargıçların yürüttüğü yargılamalardır. Bu koşullarda seçime gidiyoruz. Bütün seçim meydanlarında bizi konuşuyorlar. Biz de meydanlara cevap vermek istiyoruz. Tüm Türkiye halklarına bu seçimlerin hayırlı olmasını, demokrasinin yolunu açan bir seçim olmasını diliyorum. Halklarımızın bu konudaki vicdanına güveniyorum. Bu kumpasçı, yolsuzluk yapan iktidarı tarihin çöp sepetine atacaklar. Demokratik sonuçların ortaya çıkmasını umut ediyorum. Biliyorsunuz, cezaevlerinde biz tutuklu olanlar da oy kullanıyoruz ama burada maalesef oylar gizli olmuyor. Bizden sonra nasıl sayıyorlar bilmiyoruz. Kamuoyuna açık bir sayım yapılmıyor. Her seçimde cezaevinde birinci parti oluyoruz. İnşallah dışarıda da Yeşil Sol Parti olarak birinci parti olacağız. Bu iktidarın gitmesi için Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu Sayın Kılıçdaroğlu'na vereceğim. Milletvekili seçimlerinde de oyumu Yeşil Sol Parti’ye vereceğim. Eminim ki 14 Mayıs’ta demokratik siyaset sandıktan çıkacak. 14 Mayıs'ta halkın iradesi, bu otoriter rejimi çöp sepetine atacak" diye konuştu. 

‘14 Mayıs demokrasi bayramı olacak'

Kışanak, özgürlük iddialarından vazgeçirilmek için "esir" alındıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Ben eminim ki kadınlar, 14 Mayısta Kürt haklı oylarını demokrasi, barış, çözümü kurmak için kullanacak. Bizler bu davada siyasetçiler olarak, HDP’de vücut bulmuş ortak gelecek arayışında demokratik bir geleceği kurma inşasının temsili için yürüdük. Bunun için esir alındık. Bizleri bu kumpas dosyalarında yargılamaya çalışıyorlar. Türkiye'deki bütün inançların, kimliklerin ortak bir gelecek için buluşacaklara, birbirlerini sevmeyi tercih edeceklerini ve oylarıyla bunu göstereceklenrine eminim. 14 Mayıs’ta Yeşil Sol Parti, HDP fikriyatı ile meclise girecektir. 14 Mayıs demorasinin bayramı olacak, demokratik bir geleceğin kapısının aralandığı bir gün olacak. Olası tüm provokasyon girişimlerine karşı halkımızın oylarına sahip çıkacağına da yürekten inanıyorum.”

Yüksekdağ'ın savunması

Daha sonra söz alan HDP'nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Davanın tutuk incelenmesi aşamasındayız. Tutukluluğun incelenmesi şartları da normal bir zeminde seyretmedi. Düğmeye basmak suretiyle hazırlanmış esas hakkında bir mütalaa atıldı önümüze. Bu memlekette hukuk varmış gibi davranmak zorundasınız. İşiniz kolay değildi bundan sonra da olmayacak. Bu tutukluluk incelemesi de bir ‘mış’ gibi yapma eyleminin parçasıdır. Hukuken yok hükmündedir. Siyaseten de yakın zamanda yok hükmünde sayılacaktır. Bilmem kaç sayfalık bir mütalaa hazırlanmış. Yine yalanlardan kumpaslardan oluşturulmuş bir kağıt yığınından söz ediyoruz. İktidar bu mütalaa üzerinden seçim kampanyası yürütüyor. Erdoğan kısa süre önce Demirtaş hakkında ‘daha karar verilmedi ama o katildir, onun gibiler de katildiri. Bazı cezalar verildi ama daha verilecek. Hakkında verilecek kararlar var’ dedi ve kararınızı açık etti. Kim bilir kaçıncı defa. Bu zamana kadar AKP defaatle bu mahkeme hakkında karar açıklandı. Hala bu yargılamayı varmış gibi sürdürmeye çalışıyorsunuz” diye konuştu. 

‘Sinecek halimiz yok’

Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burası bir mücadele sahası olduğu için burada hala sizinle yüz yüzeyiz. Yoksa yargının yüzüne bakılacak hali kalmadı. Bizden nefret ede ede nefrete, zulüm ede ede zulme doymamış bir zihniyet, kişilik, kişilikler toplamı olabilir mi? Şu anda gidecek olması duygusuyla yalana daha çok sarılıyorlar. Sağduyulu, soğukkanlılıkla, inanç ve dirençle bu seçimlerden özgürlüklerin galip çıkması için mücadele ediyoruz. Ama siyasetçiler, bunun olmaması için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu iktidar bir kez daha seçilirse AKP’nin yargıcı olan bir yargı kurumundan bile söz etmek mümkün olmayacak.  HDP var olduğu günden bu yana bu köhnemiş iktidara çok geldik ama onlara fazla geliyoruz diye kendimizi eksiltecek, sinecek, kendimizi geri çekecek halimiz yok. O yüzden Yeşil Sol Parti ne güzel söylemiş: ‘Çok olacağız’. Ben inanıyorum ki, çoğalanlar bu memleketi değiştirecektir. Bu gücü taşıyanlar bizleriz. Senlik benlik bilincinin ötesinde yine bizlik bilinci ile değiştirecek olan bizleriz. 14 Mayıs’tan sonra güzel şeyler olacak.” (Kaynak: MA)

Editör: İnanç Yildiz