Diyarbakır’da konuşan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, muhalefetin meclis çoğunluğunu elde edememesinin belirleyici olmadığına işaret ederek, “Biz Yürütmeyi yani Cumhurbaşkanlığını aldığımızda çok ciddi bir biçimde yasama ve yürütme ayrı bir şekilde işleyişe oturacak. Kamuoyundaki bilgi kirliliğine dur demek lazım. Meclis çoğunluğu bizde cumhurbaşkanlığı da bizde olsun ki işleyiş olsun. Oysa geçtiğimiz dönemde bakanların pasif tutumunu gördük tek bir elden kararlar alındı. Oysa meclis çoğunluğu ve cumhurbaşkanlığı onlardaydı” dedi.

CHP Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tur oylamasında Diyarbakır’a çıkarma yaptı. İkinci tur seçimine doğru siyasal gündemi değerlendiren CHP’li vekiller değişim ihtiyacına vurgu yaparken, iktidarın kafa karışıklığı yaratma çabalarına karşı uyanık olunmasının altını çizdi.

CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP İl Başkanlığı’nın Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği toplantıda Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci tur oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde düzenlenen toplantıya, CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Ankara Milletvekili Levent Gök, CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik ve Millet İttifakı partilerinin temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Bu rejimi mutlaka değiştirmek istiyoruz” dedi.

‘Kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılıyor’

Ardından söz alan CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu ise şunları söyledi:

“Bu cumhuriyetin ikinci yüzyılı seçimidir. Diyarbakır'ın bir özelliği var, 2015 te bir düşüş yaşadı. Bu bakımdan siyasal iktidarın değişmesi ve yüzde elli de olsa değişecek. 28 Mayıs'ta verilecek oylar siyasal iktidarın değişmesi için önemlidir. Seçim bir süreçtir 3 aşamadan oluşur bu asamamaların saydam olması gerekiyor. 10 Mart'tan bu yana tank olduğumuz şey eşit bir yarış söz konusu değildir. Seçimlere giden yolun adil olmadığını gösteriyor. Pazar günü vereceğimiz oy değiştirmeye tanık olacak oydur. Buradayız birlikte çalışacağız. Kamuoyuna yansıyan hususlar var ama yansımayan hususlar da var. Partimiz anayasa mahkemesinin yolunu işleten bir partidir. Hep yeni anayasayı savunduk. Biz anayasa, hukukun üstünlüğüne saygılıyız. Demokrasi ve insan hakları açısından 28 Mayıs bir eşik olacaktır. Biz Yürütmeyi yani Cumhurbaşkanlığını aldığımızda çok ciddi bir biçimde yasama ve yürütme ayrı bir şekilde işleyişe oturacak. Kamuoyundaki bilgi kirliliğine dur demek lazım. Meclis çoğunluğu bizde cumhurbaşkanlığı da bizde olsun ki işleyiş olsun. Oysa geçtiğimiz dönemde bakanların pasif tutumunu gördük tek bir elden kararlar alındı. Oysa meclis çoğunluğu ve cumhurbaşkanlığı onlardaydı. Kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılıyor. Göçmenler ve sığınmacılar konusunda savruldu deniliyor. Cumhuriyet Halk partisi kuruluşundan bu yana he anayasaya bağlıdır. Geçtiğimiz 5 yıl boyunca Meclis Parti başkanlığı olarak yürütüldü. Diyarbakır ve bölgemizde OHAL ve KHK. OHAL ile ilgili önemli iptal karar aldık. Bunlardan dolayı idare mahkemeleri cesaret alarak göreve iade edilmeler oldu. Mahkeme kararı yoksa ve mahkeme tarafından aklanmışsa o kişi görevine dönecektir. Bütün KHK’lerin göreve iade edileceği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Burada mahkemelerin verdiği kararlar doğrultusunda olacak.”

‘Türkiye'nin şiddetle bir değişime ihtiyacı var’

Ankara Milletvekili Levent Gök de konuşmasında Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’ın ilk turda yeterli çoğunluğa ulaşamadığına dikkat çekerek, “14 Mayıs'ta ne oldu. 14 Mayıs'ta yalın bir gerçeklik vardı karşımızda. Millet İttifakı karşısında Cumhur İttifakı tüm kamu gücünü kullandı. Bakanlar görevine devam ederek milletvekili adayları yapıldı. Vali kaymakamlar... 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı olarak giren Erdoğan sabahında sandıktan Cumhurbaşkanı olarak çıkamamıştır. Bir algı yaratılarak sanki sandıkta seçilmiş olarak algı yarattı. 21 yıllık tüm imkanlara rağmen Erdoğan unvanını koruyarak çıkamamıştır. Türkiye'nin şiddetle bir değişime ihtiyacı var. Demokrasinin en temel özelliklerinden birisi yönetenlerin hesap vermesidir. Eğer hesap veremiyorlarsa orada demokrasiden bahsedemezsiniz. OHAL ile ülkeyi demokrasiden çıkarmıştır. Ülkeyi KHK ile yönetmiştir. Tüm organları belirleyen bir kişiden bahsediyoruz. Anayasa ve HSK'nin çoğunluğu iktidar partisi tarafından oluşturuluyor. Bu tabloya baktığımızda tek adam her şeyi belirliyor. Şuan yolsuzlukların ayyuka çıktığı bu dönemde tek bir kişinin yargılandığına tanık olamıyoruz. Roboski'nin failleri iktidar arasında MSB mit hesap sorulabildi. Millet İttifakı doğuda batıda kim nerede olursa adaleti savunmanın peşindedir. Eğer yargı, yürütme ve yasama bir kişinin elinde olursa o ülke mat olur sözü. Diyarbakır ülkemizin demokrasi ve insan hakları açısından ihticani en yüksek sesle dile getiren kenttir.

Editör: Ali Abbas Yılmaz