ÖZEL HABER: Ali Abbas Yılmaz/Serhat Yetüt

Diyarbakır’daki belediyelerin hizmetini değerlendiren birçok yurttaş hizmetten memnun olmadıklarını belirtirken, bazı yurttaşlar ise memnuniyetlerini dile getiriyor. Kimi yurttaşlar ise kayyum atamalarından dolayı seçime gitmeyeceklerini belirtiyor. Sur Ajans, Diyarbakır'daki belediyelere dair sokağın nabzını tuttu. 

Türkiye’de milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bırakan siyasi partiler, şimdi de 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin hazırlık içinde. Bu yıl yapılan seçimlerle konumunu koruyan iktidar, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehir belediyelerini muhalefet partilerinden geri almak için çalışmalarına genel seçimlerden hemen sonra başladı. Ancak yerel seçimlerde bir diğer nokta ise kayyımla yönetilen belediyeler. Siyasi propaganda hamlelerinde iktidara kayyum politikaları üzerinden yüklenen muhalefet partilerinin ezici çoğunluğu, ‘seçilmişlere kayyım atanmamalı’ görüşünün etrafında birleşiyor.

Türkiye'de ilk kayyım atama süreci 2016 Eylül ayında başladı ve 102 DBP'li belediyenin 94'ine kayyım atandı. İçişleri Bakanlığı tarafından startı verilen kayyım sürecinde görevden alınan 67 belediye eşbaşkanı tutuklandı ve 923 memur işten çıkarıldı.

Aynı tablo, 24 Haziran 2018 yerel seçimlerinden sonra bir kez daha tekrarlandı. Seçimlerle daha önce kayyım atanan belediyelerin ezici çoğunluğunu HDP, tekrar kazandı. Ancak 2019 yılının Ağustos ayında ikinci kez kayyum atamaları başladı ve bu süreçte de 65 belediyenin 54’üne kayyum atandı, 37 belediye eşbaşkanı tutuklandı.

Diğer illere oranla kayyımlı belediyelerin en çok olduğu kent Diyarbakır. Diyarbakır'da 2018’deki yerel seçimlerden sonra yani 2019 yılında Büyükşehir Belediyesi ile 13 ilçe belediyesine kayyım atandı. 2019 yılından bu yana kayyımla yönetilen belediyelere dair eleştiri alan iktidar partisinin yetkilileri, ‘Onlar belediyelere giden paraları halkın hizmeti için kullanıyor. Ama HDP’li belediyeler bu paraları Kandile gönderiyor’ şeklindeki ifadelerle kendilerini ve kayyım politikasını savunuyorlar.

Belediyelerinin ezici çoğunluğunun kayyım tarafından yönetildiği kent olan Diyarbakır’da yurttaşlar, 31 Mart 2024 seçimlerini günlük sohbetlerine dahil etmiş bulunuyor. Evde, sokakta, kahvehanelerde ve işyerlerinde sohbetlere konu olmaya başlayan yerel seçimlere dair, ‘Yine kayyım atarlar’ ifadesi yerini yavaş yavaş ‘Artık kayyım uygulamasını kendileri bile kaldıramıyor. Bu dönem son. Kayyım atanmaz daha’ şeklindeki düşünceye bırakmış durumda.

Ancak, “Memnun değilim, nefret ediyorum, isyan ediyorum. Hiçbir şey yok. Kayyum atandığı için seçimlerde oy kullanmayacağım” görüşünü kentteki bazı yurttaşlar içselleştirmiş durumda.

Yaklaşık 2 dönemdir kayyumla yönetilen Diyarbakır’da belediyelerin yaptığı hizmetleri halka sorduk. Belediyelerden memnuniyetini dile getirenlerinde olduğu kentte, yeterli hizmet alamadıklarını aktaran yurttaşların sayısı oldukça yüksek.

‘Belediye başkanını tanımıyorum bile’

“Sürekli kaldırımları, taşları değiştiriyorlar paraları ceplerine koyuyorlar. İyi birini seçsek de ensesinden tutup kaldırıyorlar, yerine başkasını getiriyorlar” şeklindeki görüşünü beyan eden bir yurttaş, “Belediye Başkanını tanımıyorum bile. Belediyeye gidiyoruz herkes rahatlığında, içeriye kim girmiş umursamıyorlar. Herkes kendi cebine, menfaatine bakıyor” diyor.

Ulaşımdan, çevre temizliğine birçok konuda kayyımlı belediyelere sistem eden Diyarbakırlılar, kayyum atamalarına tepki gösterirken, bazı yurttaşlar ise seçime gitmeyeceklerini söylüyor.

‘Herkes kendi kafasında rastgele fiyat veriyor’

Piyasadaki çeşitli ürünler arasındaki aşırı fiyat farkından yakınan yurttaşlar, belediyelerin denetim yapmadığından şikayetçi. Belediyelerin denetim yetersizliğine dem vuran yurttaşların görüşleri şöyle:

Engelli bireyler: Fırsat verin, kendi işimizi yaparız Engelli bireyler: Fırsat verin, kendi işimizi yaparız

“Diyarbakır’da denetim sıfır. Burada bir su alıyoruz 4 lira, yukarı gidiyoruz 5 lira. Burada bir çay içiyoruz 4 lira yukarıda 6 lira, 10 lira. Bir kilo tavuk 60 lira, bir ekmek arası alıyoruz 60-70 lira. Öğrenciler okulda ne yiyecek? Aç gidiyor aç geliyor. Ne devlet var ne millet var. Devlet olsaydı bu hareketleri yapmazlardı. Herkes kendi kafasında rastgele fiyat veriyor. Hak yok hukuk yok, kim kime dum duma. Bir gün insan gelip sormaz mı? Millet kafasına göre garibana pahalı veriyor.”

'Hizmet yok eziyet var'

Görme engelli bir yurttaş ise hiçbir belediyeden hizmet görmediğini belirterek, "Bin 200’e yakın üyem var herkesten şikayet alıyorum" diyor ve şöyle devam ediyor:

“Diyarbakır sokaklarına kokudan girilmiyor. Ben görme engelliler birlik beraberlik derneği genel başkanıyım. Engelliler için bırakılan plastik yazılar var, onları belediye incelerse çok iyi olur. Adam döner tezgahını ortaya bırakmış. Gittiğimiz zaman çarpıyoruz. Belediyecilik bu değil ki. Hizmet diye bir şey yok bize eziyet var. Bin 200’e yakın üyem var herkesten şikayet alıyorum. Belediye otobüsleri engellilere durmuyor. Böyle bir hizmet olamaz. Avrupa’nın şartlarına baktığımızda Türkiye çok geri kalmış.”

‘Kaldırım maldırımları güzel yapıyorlar’

Bazı yurttaşlar da belediye hizmetlerinden memnun olduklarını belirterek, “Belediye hizmetlerinden memnunuz. Kaldırım maldırımları güzel yapıyorlar. Şehir pırlanta gibidir. Belediye hizmetleri normaldir, iyidir” diyor.

‘Şikayetçiyiz, çalışmıyorlar’

Belediye hizmetlerinden memnun olmadığını ifade eden genç bir yurttaş ise şunları söyledi: “Hizmet yok, belediye çalışmıyor, yollar berbat. Bir ağacımızı söktüler nereden baksanız 6 ay bir senedir ağaç dikmediler. Şikayetçiyiz, çalışmıyorlar. Çalışın kardeşim çalışın, işinizi yapın. Bugün halk için varlar, halk yoksa onların bir anlamı yok. Vatandaş takım tutar gibi parti tutuyor. Partiler gelip geçicidir, baki kalan halktır. Milletvekilleri, belediye başkanları geldiğinde halkın önünde el pençe durmalıdır. Ama halk onların önünde el pençe durduğu sürece bu böyle sürecektir.”

Videoya ulaşmak için tıklayınız...

Editör: Ali Abbas Yılmaz