Kendine eğilmeden/ kendine düşmeden, kendini bilemezsin: Bu üçleme, üçlükte teklik, teklikte üçlük olarak, insanın kendini biçimlendirmesini sağlar.

Esat Korkmaz

İnsanın kendini biçimlendirmesi, kendini sürekli güncellemesi, bu yolla sır geleceğe yolculuğa çıkmasıdır; yolculuk özünde bir oyundur ve bu oyun, nasıl sonlanacağı bilinmediği sürece oynanmaya değerdir.

Bir insan, kendi içine düştüğünde, kendi düşünceleriyle, yani kendi gönül bilgisiyle karşılaşır; doğrulatmak için de orada hazır bekleyen vicdanına başvurur. Yalan nedir bilmeyen vicdan, hükmünü verir; olumlu verirse geleceğin sır kapısını aralarsın. Olumsuz verirse, oyun biter ve gelecek sır olmaktan çıkar, nostalji saldırıya geçer ve geçmişin ayrıntılarına fırlatır seni; bırakalım geleceği, günümüze taşınmakta bile zorlanırsın artık. Seçeneksiz, umudu bugüne günceller, düşlerini umutsuzluğa mahkûm edersin; umutsuz düşler, tıpkı vücuda kazınan dövme gibi, kızgın bir iz bırakır gönlünde.

Anlarsın, tecavüz sonucu, gönül bakireliğini yitirmiştir; bu nedenle denir ya ister kadın ister erkek olsun önemli olan, gönül bakireliğidir, diye.

Editör: Haber Merkezi